Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / английский → турецкий / [ H ] / He wouldn't do that

He wouldn't do that перевод на турецкий

360 параллельный перевод
He wouldn't do that.
Bunu yapmış olamaz.
He'd know I wouldn't mean to do a thing like that.
Böyle bir şey yapmak istemediğimi o bilir.
[Chuckles] Oh, he wouldn't do that?
Oh, bunu yapmazdı.
And he said to tell you that he wouldn't need any Indians to help him do the job.
Sana da şunu söyledi,... bu işi yaparken kızılderililere ihtiyacı olmazmış.
He wouldn't do that.
Bunu yapmazdı.
He wouldn't do that after going to the trouble of making it.
Onca emek verdikten sonra anahtarı denize atmaz.
Dave was wild, yes, but he wouldn't do a thing like that.
Dave sorumsuz biriydi evet, ama böyle bir şey yapmazdı.
Such a nice guy that even if he did, he probably wouldn't do anything to her.
Böyle nazik biri, yapmış olsa bile, muhtemelen ona bir şey yapmış olamaz.
And I'm sure he wouldn't want you to do anything to embarrass him... at that cockamamie university.
O saçma sapan üniversitede albayı utandıracak bir şey... yapmanı istemediğinden eminim.
He said that only another emotional shock could do it and probably wouldn't.
Doktorum başka bir duygusal şok yaşamanın az da olsa üstesinden gelebileceğini söyledi.
Now, he wouldn't do that for anybody but me.
Benden başkası için kimseye bunu yapmaz.
I says, " He wouldn't do nothing like that.
Dedim ki, " Asla böyle bir şey yapmaz.
Paul wouldn't do that unless he lost his mind.
Paul, aklını bozana kadar bunu hayatta yapmaz.
No. He wouldn't do anything foolish like that.
Hayır o böyle aptalca birşey yapmadı.
Ah, he wouldn't do that.
- Bunu yapmak istemez.
Nah, he wouldn't do that.
- Hayır, bunu yapmaz.
No, he wouldn't do that.
Hayır, o bunu yapmaz.
– Nately wouldn't do anything that dumb. – He's dead.
- Nately böyle bir aptallık yapmazdı.
And then, when I couldn't do it alone, I thought there was no one I wouldn't go with, if I liked him, and he could offer me that.
Ve sonra, tek başıma yapamadığımda, benimle gidecek kimsenin olmadığını düşündüm, o kişiden hoşlansaydım, ve bana teklif etseydi.
He wouldn't do that.
Yapmaz bunu.
He wouldn't do that unless he took out a will.
Karşılığında polislerden bir şey almadıkça kimseyi ele vermez.
He wouldn't do that.
Böyle yapmış olamaz.
- He wouldn't do that.
- O bunu yapmaz.
He wouldn't do that.
O bunu yapmaz.
But Maloney wouldn't be willing to do that, would he?
Ama Maloney bunu yapmaz, değil mi?
He wouldn't do that to me, would he?
Bunu bana yapamaz değil mi?
- No, he wouldn't do that.
- Hayır. O böyle bir şey yapmaz.
He wouldn't do that to me.
Bunu bana yapmazsın.
- He wouldn't do that.
- Öyle bir şey yapmazdı.
He wouldn't do that for free.
Bunu bedavaya yapmamıştır herhalde.
I wish he wouldn't do that.
Keşke öyle yapmasa.
He wouldn't do that, would he?
Bunu yapmaz, öyle değil mi?
- He wouldn't do that.
- Ona bunu yapmazlar.
He wouldn't really do that, Pete.
- O gerçekten bunu yapamaz Pete.
He wouldn't even know what to do with that!
O ne yapacağını bile bilmez!
And if he should be successful, well, that wouldn't do at all, would it?
Ve başarılı olursa... Şey, bu yapılamaz değil mi?
He wouldn't do that.
Bunu asla yapmaz.
Asterix he isn't going to give us boar with mint sauce, he wouldn't do that?
Asterix bize nane soslu domuz vermeyecek, bunu yapmayacak değil mi?
He wouldn't do that.
Öyle bir şey yapmaz.
I told him no, I wouldn't do that. He threatened me.
Ben de ona : "Hayır, alamam." deyince, beni tehdit etti.
He wouldn't do that.
- Ann! O bunu yapmaz.
Oh, he wouldn't do that.
Oh, yapamazdı.
No, he wouldn't do that.
Hayır bunu yapmaz.
I know him. He wouldn't do that.
Bu adamı biliyorum, o bunu yapmaz.
He wouldn't do that.
Böyle bir şey yapmaz.
He wouldn't do that.
Böyle birşey yapmaz.
Do you think if I'd gotten physical with Bobby Earl he wouldn't be wearing my anger all over him at that arraignment?
Bobby Earl'e fiziksel bir zarar verseydim... mahkeme sırasında vücudunda ki bereleri göstermez miydi?
- He wouldn't do that.
- O böyle bir şey yapmaz.
That's why he wouldn't do confessión.
Bu nedenle günah çıkarma yapmazdı.
Something tells me he just wouldn't want to do that.
Bir şey bana, onun, bunu yapmak istemeyeceğini söylüyor.
This wouldn't have to do with the fact that he's being raised by two women?
Bunun iki kadının onu yetiştirmesiyle alakası yok, değil mi?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]