Henson перевод на турецкий
242 параллельный перевод
Managing Editor, Samuel C. Henson. "
İdare Müdürü, Samuel C. Henson. "
"Samuel C. Henson, Editor."
"Samuel C. Henson, Editör."
Henson and Stringfellow built a rubber-powered model... that flew 600 meters before encountering an obstruction.
Henson ve Stringfellow Lastik sistemli bir model uçak icat etmişlerdi... bir engelle karşılaşmadan havada 600 metre uçmuştu.
Henson and Stringfellow... built a rubber-powered model aircraft... that flew 600 m-meters before encountering an obstruction.
Henson ve Stringfellow... Lastik sistemli bir model uçak icat etmişti... Havada engelsiz 600 metre Uçabilmişti.
Henson and Stringfellow flew that rubber-powered model... in 1 851, Mr. Dorfmann?
Henson ve Stringfellow'in yaptığı - Lastik sistemi model uçak... 1851 de miydi, Bay. Dorfmann?
Hope the war's still on.
Umarım savaş bitmemiştir, Henson.
Morning, mr. henson. How are we today?
Nasılsınız Bay Henson?
You know what you can do for me, Henson.
Sana cevabımı biliyorsun Henson.
I don't kiss nobody's ass, Henson.
Ben kimsenin kıçını öpmem.
I didn't know you were a religious man, Henson.
Dindar biri olduğunu bilmiyordum Henson.
You're gonna talk, Henson, or I'll put your ass in the stockade so long, you'll forget how to.
Konuşacaksın Henson, yoksa o kadar uzun süre hapse girersin ki... konuşmayı unutursun.
Me and Henson listened to The Jack Benny Show, played checkers.
Ben ve Henson Jack Benny Showu dinledik ve dama oynadık.
It was you Henson saw that night.
Henson'ın o gece gördüğü sendin.
I'd like to apologise on behalf of Miss Strombley and Miss Henson.
Bayan Strombley ve Henson adına özür dilerim.
Oh, God. Mr. Hansen?
Bay Henson?
Came on and found Henson stunned.
Geldiğimde Henson'ı baygın halde buldum.
Mrs Bundy, who cleans for Dr Henson, told her.
Dr Henson'un ofisine de temizliğe gidiyor.
Dr Henson.
Dr Henson.
How ill was he, Dr Henson?
Ne kadar hastaydı, Dr Henson?
Dr Henson.
- Dr Henson.
Dr Henson.
Dr Henson?
Dr Henson may have got it wrong, but nobody knew that.
Dr Henson yanlış dosyaya bakmış olabilir ama bunu kimse bilmiyordu.
Oh, man. whoa! Hey, henson, look!
Henson, bak!
What she was trying to say was she's not moving to Brazil.
Siz beni aradınız. Ben Page Henson, Cindy'nin gazetedeki editörüyüm.
The boyfriend's here.
Page Henson'ı arıyordum.
Coffee?
Bayan Henson müsait mi?
I believe this is my desk, Mr. Simpson.
Bayan Henson.
It isn't my name. It's Henson.
Benim adım Henson.
It was seven o'clock precisely, as Martha chimed the hour, and Tom was due to play checkers with his childhood friend Bill Henson.
Martha çanı çaldığında saat tam yediydi. Tom'un, çocukluk arkadaşı Bill Henson'la dama oynama vaktiydi.
Tom headed for the Henson home in order to inflict upon Bill yet another humiliating defeat at checkers.
Tom, Bill'i etkilemek için Bensonların evine doğru yola çıktı. Kontrol noktasında yine küçük düşürücü bir yenilgi.
It was a fact that in the Henson home lay another horizon.
Benson'ın evinin diğer ufkun ucunda olduğu bir gerçekti.
A horizon bound by Liz Henson's luscious curves.
Bu ufkun ötesinde Liz Henson'ın çekici vücudu vardı.
- Hey, Mrs. Henson.
Selam Bayan Henson.
Next door we have the Hensons.
Yandaki evde Henson'lar oturur.
And off Ben went to Georgetown with the weekly shipment of glasses that Mr. Henson had so laboriously cleansed with his polisher of any trace of their cheap manufacture.
Ve Ben Georgetown'a doğru yola çıktı. Bay Henson'ın bin bir emekle cilalayıp ucuz görünümlerinden kurtardığı haftalık bardak teslimatını taşıyordu.
And God knows that Mr. and Mrs. Henson's son did not need any help with his books, and that the family had taken Grace for her own sake.
Ve Tanrı biliyor, Henson'ların oğlunun derslerinde yardıma hiç ihtiyacı yoktu. Aile Grace'in yardımını, sırf kıza iyilik olsun diye kabul etmişti.
Well, Mrs. Henson, when Grace first came she made no attempt to hide her weakness from us.
Grace buraya ilk geldiğinde kendi zayıflığını bizden gizlememişti.
See, Mrs. Henson she also thought we should cut your pay.
Hayır. Bayan Henson ücretini kesmemiz gerektiğini düşünüyor.
I think you need to understand that Mr. Henson works very hard to grind off any traces of moulds. And it makes the glass weak. I thought you knew that.
Bay Henson'un bu bardakların kenarındaki kalıp izlerini silmek için çok çalıştığını anlaman lazım.
That's what Mrs. Henson says.
Bayan Henson öyle diyor.
"Yes, Mrs. Henson."
Tabii Bayan Henson.
"as if they were as fragile as Henson's glasses after polishing, had proved quite a task."
Sanki ciladan sonra hassaslaşan Henson'ın camları gibiydiler.
- Good morning, Mrs. Henson.
Günaydın Bayan Henson.
"Would she not, in all honesty, have done the same as Chuck and Vera and Ben and Mrs. Henson and Tom"
O da Chuck, Vera, Ben ve Bayan Henson gibi yapmaz mıydı?
Substituting for Ames is number 23, Ryan Henson.
Oyuncu değişikliği Ames çıkıyor 23 Numara Ryan Hanson oyunda.
Right, Henson?
Değil mi Henson?
I was married to William Hanson.
- William Henson ile evliydim.
Well... you're not wrong.
- Merhaba, ben Page Henson.
No, wait.
Bayan Henson'ı görmeye geldim.
Mr. Henson.
Bay Hensing.
No, Mrs. Henson is right.
Hayır. Bayan Henson haklı.