Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / английский → турецкий / [ H ] / Here's the address

Here's the address перевод на турецкий

252 параллельный перевод
Here's the deposit slip and the address.
İşte dekont ve adres.
Well, look, here's the address of the Foundation if you should happen to change your mind by any chance.
Bakın burada vakfımızın adresi var olur da fikrinizi değiştirirseniz diye.
Here's the address and the telephone number.
İşte adres ve telefon numarası.
Here's the address.
İşte adres.
Here's the address.
İşte adresi.
Now, here's the address, we'll see you in court tomorrow morning at 10 : 00.
İşte adres, yarın sabah 10.00'da mahkemede görüşürüz.
- Here's the address that he gave me.
- Cardiff'i falan, her şeyi. Verdiği adres bu.
Here is the Count's previous address, Inspector.
Buyurun Kontun ilk adresi, Müfettiş.
Here's the address, drive straight in.
İşte adres, doğruca oraya git.
We sent it before we left, yesterday morning, and yet we must have had the right address, Professor Zalamea, since here we are.
Telgrafı dün sabah yola çıkmadan önce çektik. Şu anda burada olduğumuza göre, adres yanlış olamaz, Profesör Zalamea.
See, it's on your magazines here. Name and address of the subscription.
Burada dergilerinin üzerinde abone adı ve adresi var.
Here's the address.
İşte adresim.
Here's the address.
Adres burada.
Yes, here's the address to send it to :
İşte göndereceğiniz adres :
And here's the address to send it to :
İşte göndereceğiniz adres :
If any of you at home have any ideas About how to get this exciting saga started again Here's the address to write to :
Bu heyecanlı destanı başlatmak için fikri olanlar şu adrese yazabilir :
Here's the address, in case you've forgotten it.
Belki unutmuşsundur, adresi yazıyorum.
Here's the address, you can ask them.
Adresleri burada, onlara sorabilirsiniz.
Here's the down payment, the key, and the address.
Peşinat, anahtar ve adres zarfta.
Here's the name and address of a witness that lives in Leah Shepard's neighborhood.
Bu da, Leah'nın komşusu olan bir şahidin adı ve adresi.
Here's the address
- Adres burada.
Here's the address and phone.
Adres ve telefon burada.
In case you want to visit, here's the address and directions.
İşte adres ve tarif, belki ziyaret etmek istersin.
here's the new address.
İşte yeni adres burada.
Now, here's an address and the price of the turkey.
İşte adres burada, bu da hindinin parası.
Here's the address... - You never know... - Thanks, honey...
İşte adres... — Hiçbir zaman bilemezsin...
Here's the keys to the address where you'll be staying.
Kalacağınız yerin anahtarı.
Well, here's the address.
İşte adresi.
Here's the address.
Adresim burada yazıyor.
Here's the address where she's living in the city
Al, Şehirde yaşadığı yerin adresi.
Here's the address.
Gidip onu al.
Well, as we say down at the post office, here's looking up your address.
Teşkilatta dedikleri gibi, bu kadehin adresi belli.
Now, here's the address. And in case you need a loved one to pick you up, here's a bus schedule.
İşte adres ve dönüşte bir yakınının seni alması....... gerekirse diye de işte otobüs tarifesi.
Here's the address of my clinic in L.A.
Los Angeles'teki kliniğin adresi.
So, to be fair, I'd like to give Mr. Merrill one more chance to address the issues that warranted his appearance here.
Adil olmak açısından, sayın Merrill'e konuşması için son bir şans daha vermek istiyorum.
Here " s the address and phone number.
İşte adres ve telefon numarası.
Here's the address.
Adresi veriyorum.
You should just meet her there. Here's the address.
Onunla orada buluşmalısın.İşte adresi.
Here's the address.
- Sana Güveniyorum
Oh. What's the address here?
Buranın adresi nedir?
Here's the address. Jack, can I ask you something?
Jack sana bir şey sorabilir miyim?
Here's my address in the States.
Umarım bana yazarsınız.
Here's the address of a very good man in London.
Burada Londra'daki çok iyi bir adamın adresi var.
Here's the address.
Buyurun, adres burada.
It's the right address, but there's nobody by that name here.
Doğru adres, ama burada o isimle yaşayan birisi yok.
Here's the address.
Adresi burada yazıyor.
Detectives Duquette and Perez are here to give us what we hope will be a fresh perspective on the subject and to address any questions that any of you might have.
Detektif Duquette ve Perez bizlere bilgi verip konuya yeni bir bakış açısı getirecekler ve sorularınızı yanıtlayacaklar.
Here's the name and address of a witness that lives in Leah's neighbourhood.
Bu da, Leah'nın komşusu olan bir şahidin adı ve adresi.
Here's the address of "The Mole".
Mole'un adresi burada, alın!
That's the address for the cab, all right? And I've got some money here, a bit of cash... for the taxi, all right? Okay.
ve taksi için de biraz nakit para bırakıyorum.
I'd like to invite her to a party, here's the address.
Onu Mario'nun evindeki partiye davet ediyorum. İşte adres.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]