Hester перевод на турецкий
452 параллельный перевод
Except that time I knocked a home run through your stained glass window down on Hester Street.
Haster Caddesinin aşağısına doğru koşarken seni kilitlediğim evin kirli penceresinden bana baktığın gün hariç.
Hello, Aunt Hester, how are you?
Merhaba, Hester yenge, nasılsınız?
Hester, let me go!
Hester, bırak beni!
I warned you to leave Hester alone.
Hester'i rahat bırakman konusunda seni uyarmıştım.
I know how you feel, Hester.
Ne hissettiğini biliyorum, Hester.
Do you know why Hester didn't want to talk to me?
Hester'in neden benimle konuşmak istemediğini biliyor musun?
I won't be long, Hester.
Uzun sürmez Hester.
Are you all right, Hester?
İyi misin Hester?
You're all right, Hester.
Sıkıntı yok Hester.
What do you want to say, Hester?
Ne söylemek istiyorsun Hester?
I hate to be a nuisance, but could we stay close to Hester?
Sıkıntı vermek istemem ama Hester'e yakın kalabilir miyiz?
They tell me you're the first one Hester's ever let come near her.
Hester'in yanına yaklaşmasına izin verdiği ilk kişinin siz olduğunuzu söylüyorlar.
Miss Vance wasn't going to let Hester come to the dance.
Bayan Vance Hester'in dansa gelmesine izin vermeyecekti.
- Ruth, take care of Hester, will you?
- Ruth, Hester'e iyi bak, olur mu?
Miss Vance, may I say good-bye to Hester?
Bayan Vance, Hester'e veda edebilir miyim?
Good-bye, Hester.
Hoşça kal Hester.
No, Hester.
Hayır Hester.
Oh, Hester, you've talked!
Hester, konuştun!
It'll be right with us again... when he's gone, Hester. You'll see.
O gittiği zaman, yeniden bizimle olacaksın Hester.
Hester.
Hester.
The grave that was opened was that of Hester Tillinghast...
Açılan mezar Hester Tillinghast'a ait...
May I present Miss Hester Tillinghast...
Bayan Hester Tillinghast ile tanışın...
Good morning, Hester.
Günaydın, Hester.
- It is indeed, Hester.
- Evet öyle, Hester.
And that train will only run when my friend Hester... is in alpha.
Ve bu treni hareket ettiren sadece arkadaşım Hester'in alfa enerjisi.
Now, that machine is called a magnetometer, and it records the fluctuations... of the human electromagnetic field... during our experiments, and I guess Hester's had it.
Bu cihazın adı magnetometre. Deneyimiz sırasında, insan elektromanyetik alanındaki dalgalanmaları kaydediyor, ve umarım Haster'da vardır. Teşekkürler, Hester.
Thank you, Hester. I want to stress that no particular talent is needed to achieve this.
Burada vurgulamak istediğim şey, bunun için özel bir yeteneğe sahip olmak gerekmediğidir.
Hester, look at me.
Hester, bana bak.
Hester!
Hester!
Vanilla and chocolate ice cream.
Vanilya ve çikolatalı dondurma. Hester.
- Hester. - Bananas, maraschino cherries. Coconut, strawberry topping.
Muzlar, Maraska Kirazları, hindistan cevizi, üstüne çilek, ve tepeleme krem şanti.
Hester, Kristen, Lorraine, if you girls are into your monthlies, I don't want you around when Gillian is testing.
Hester, Kristen, Lorraine, aranızda aybaşı olan varsa, Gillian'ın testi sırasında etrafta olmanızı istemiyorum.
I mean, it was like they were deliberately trying to hurt him. - Hester.
Yani, sanki oradakiler onu bilerek incitmeye çalışıyorlar.
Don't! - Wait, wait.
Hester-
Oh, I'm afraid not, Hester.
Oh, korkarım hayır, Hester.
Oh, I'd really appreciate that, Hester.
Bu harika olur. Oh, Bunu unutmayacağım, Hester.
Here's some more, Hester.
Bunlar da var, Hester.
Hester?
Hester?
Yeah. Hester.
Evet...
" His dear wife Hester took money out of her savings account...
"Sevgili karısı Hester," zorunlu tasarruf fonundan "...
I suppose I'm still not quite over Hester's death.
Galiba hala Hester'in ölümünün yarattığı şoku atlatamadım.
Is where we're going anything like Hester Street, Mr. Havisham?
Hestel street gibi bir yere mi gidiyoruz Mr. Habişon?
Like Hester Street?
Hestel street gibi mi?
I doubt you'll find any place in England quite like Hester Street.
Korkarım, İngiltere'de Hestel Street gibi bir yer bulamazsın
I'm glad the boys of Hester Street can't see me now.
Hestel streetteki çocukların beni görmediğine memnunum
"Which are called'tenants.' " Which is different from being a tenant on Hester Street.
Ama bu Hester streetteki gibi kiracı değil
Oh, Dem Golden Slippers. It goes like this. They played at the Starlight Bar on Hester Street.
Oh them golden slippers Sanırım şöyle
Me and the boys used to wait in the alley and watch the dancing girls when the door opened. It was sure a sight! Sing it to them.
Bu hester strretteki parkta çalardı Ben ve çocuklar kapı açıldığında seyrederdik dans edenleri.
- Oh, please, dear, call me Hester.
- Lütfen canım, bana Hester de.
You know what, Hester?
Biliyormusun, Hester?
Hi, Hester.
Merhaba, Hester.