Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / английский → турецкий / [ H ] / His girlfriend

His girlfriend перевод на турецкий

3,757 параллельный перевод
Felicity's his girlfriend now, mom.
Şu anda Felicity onun kız arkadaşı, anne.
He wants his girlfriend to win this stupid dance contest so she can escape Miss Bossy Pants.
Adam sevgilisinin bu aptal dans yarışmasını kazanmasını istiyordu böylece kız Bayan Patroniçe'den kaçabilecekti.
Picking up champagne for his girlfriend's birthday.
Sevgilisinin doğum günü için şampanya alıyor.
- And were you his girlfriend, Marcia?
Sen kız arkadaşı mıydın, Marcia?
Some dude lives here with his girlfriend.
Herifin biri kız arkadaşıyla burada yaşıyor.
His girlfriend saw the whole thing.
Kız arkadaşı her şeyi görmüş.
I mean, he would break up with his girlfriend on this trip, wouldn't he?
Demek istediğim bu geziye çıkarken kız arkadaşıyla ayrılacaktı değil mi?
He thinks his girlfriend did this.
Kız arkadaşının bunu yaptığını düşünüyor.
Did someone steal his car, just happen to run over his girlfriend, then return it?
Biri arabasını çalıp,... kız arkadaşına çarptı ve arabayı yerine mi koydu?
"Phoenix Bell, son of movie star Anton Bell, " suspect in murder of his girlfriend.
Film yıldızı Anton Bell'in oğlu Phoenix Bell kız arkadaşının cinayetinde şüpheli.
This is what he did to his girlfriend.
Kız arkadaşını bu hale getirmiş.
Maybe so, but he says they were killed. He also claims the same guy killed his girlfriend.
- Belki de öyle ama o kız arkadaşıyla aynı kişi tarafından öldürüldüklerini söylüyor.
Look, he says he knows a man killed his girlfriend.
Bak, kız arkadaşını öldüren adamı tanıdığını söylüyor.
OK, wait, wait. So, what if Vincent thought Marcus took the form of his girlfriend?
Tamam, bekle bir dakika, ya Vincent, Marcus'un kız arkadaşının şekline büründüğünü düşünüyorsa?
Are you his girlfriend?
- Kız arkadaşı mısın?
She's under as his girlfriend.
Kız arkadaşı olarak gizli görevde.
I mean, you're going under as his girlfriend.
Kız arkadaşı olarak gizli görevdesin.
I'm his girlfriend.
Ben onun kız arkadaşıyım.
Aw, he's probably just down'cause his girlfriend's in a coma.
Muhtemelen canı sıkkındır çünkü kız arkadaşı komada.
Punched his girlfriend in the face.
Kız arkadaşının yüzüne patladı.
Graeme may have infected both his wife and his girlfriend.
Graeme hem karısına hem de kız arkadaşına bulaştırmış olabilir.
And his girlfriend too.
Kız arkadaşını da tabi.
Actually, it's not anything like sleeping with his girlfriend.
Aslında bir adamın sevgilisiyle yatmakla alakası yok.
He offered me 1,000 to do his girlfriend.
Sevgilisiyle yatmam için 1000 papel teklif etti.
It doesn't pay to be his girlfriend.
Sevgilisi olmak hayır getirmiyor. Dava hâlâ açık.
But the one person that really believed in him, his girlfriend.
Gerçekten ona inanan tek kişi. Sevgilisi.
He came in with his girlfriend.
Kız arkadaşıyla birlikte gelmişti.
He said he and his girlfriend were on their own.
Kız arkadaşıyla tek başlarına olduklarını söyledi.
A boyfriend might be prone to show off for his girlfriend.
Bir erkek kız arkadaşına gösteri yapmaya meyilli olabilir.
Is that his girlfriend from when they were younger?
- Bu daha genç hallerindeki kız arkadaşı mı?
The one he wishes was his girlfriend.
Tek kız arkadaşının o olmasını dilerdi. Kat.
Webber didn't want the pity cookies from his girlfriend about his dead wife.
Webber sevgilisinin ölmüş karısı için acıyıp da yolladığı kurabiyeleri kabul etmemiş.
Andy has just started to be nice to me, and now I've sent his girlfriend into the arms of a younger man.
Andy bana yeni yeni iyi davranmaya başlamıştı... Şimdi de kız arkadaşını genç birinin kollarına gönderdim.
I love you, but there are some things a man doesn't share with his girlfriend.
Seni seviyorum ama inanın sevgilisiyle paylaşmadığı şeyler de vardır.
"DARLING CALLING." His wife or his girlfriend.
"SEVGİLİ ARIYOR." Karısı yada kız arkadaşı.
He just said something about his girlfriend being here tonight.
Kız arkadaşı da buradaymış meğerse.
So his plan was to head home to his girlfriend in Laos.
Planı Laos'taki kız arkadaşının evine gitmekmiş.
The only secret I kept longer was the one about Travis and his second grade girlfriend- - this blonde gal named Erin, who, turns out, wasn't a girl.
Bundan daha uzun sakladığım tek sır Travis'in ikinci sınıftaki sevgilisiydi. Bu sarışın kız Erin var ya ; ... aslında kız değilmiş.
I think Connor Mackenzie got up, grabbed his keys, drove to his old girlfriend's house and had sex with Sydney.
Bence Connor Mackenzie kalktı,... anahtarlarını alıp eski kız arkadaşının evine gitti ve Sydney'le ilişkiye girdi.
I know it sounds weird coming from his ex-girlfriend... but you're actually pretty cool.
Eski kız arkadaşın bunu söylemesi garip geliyor biliyorum... ama sen aslında gerçekten iyisin.
You saw him swanning into the Legion with his rotter girlfriend.
Onu Lejyon'da şeytan kız arkadaşıyla birlikteyken gördün.
And we made sure to scoop up his wife and girlfriend just in case they were "affected" too.
Ve onun karısıyla kız arkadaşını enfeksiyon kapmış olma ihtimaline karşı topladık.
For the past three days you couldn't even find out whether he had a girlfriend or if he just jerked off on his own!
Üç gündür çocuğun sevgilisi olup olmadığını öğrenemediğiniz bir kızın peşinden koşup duruyorsunuz sadece.
His last girlfriend was a transvestite.
Son kız arkadaşı bir travestiydi.
Someone was defending his ex-girlfriend's honour.
Birisi eski sevgilisinin şerefini koruyordu.
Jamie seems to think he's not over his ex-girlfriend, which totally makes him more attractive to me,'cause apparently, I have a thing for unavailable men.
Jamie, eski sevgilisini unutamadığını düşünüyor. Bu da onu daha çekici kılıyor. Boş olmayan erkeklere karşı bir şeyim var galiba.
You knew he leaked information to his Espheni girlfriend.
Espheni kız arkadaşına bilgi sızdırdığını biliyorsun.
So that is his new girlfriend?
Yeni sevgilisi falan mı bu?
I don't know, I mean, showing up places all the time to see your ex-boyfriend when he's with his new girlfriend?
Bilmem, belki de yanında yeni sevgilisi olmasına rağmen sürekli eski erkek arkadaşını görmeye çalışmandan olabilir.
"what to do about his ex-girlfriend"?
"Eski sevgilisiyle ilgili ne yapmalısınız" mı?
Man, I hope I have a hot, young girlfriend when I'm his age.
Umarım benim de o yaştayken genç ve güzel bir kız arkadaşım olur.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]