His majesty перевод на турецкий
2,946 параллельный перевод
His Majesty is coming with Pargalı at his side.
Hünkârımız Pargalısını almış geliyor.
His Majesty wishes so, my pasha.
Hünkâr'ım öyle buyurdu Paşa'm.
Long live His Majesty!
Çok yaşa Majesteleri!
Restoring His Majesty to the throne.
Majesteleri tekrar tahtına çıktı.
Please release Old General Jian immediately. His Majesty is very bright.
Kıdemli general Tian'ı serbest bırakın.
I lost the fort. I don't dare look at his Majesty's face.
- Baba, sınır şehrini kaybettin.
His Majesty is going back! There is no such thing as a "Gui Guzi Military Manual"
Majesteleri, Usta Guiguzi'ye ait savaş sanatları diye bir şey yok.
His Majesty doesn't agree. So how can I leave before him?
İmparatorun emri olmadan oraya gitmeye nasıl cüret edebilirim.
I have to serve his Majesty still... Go, go...
Yanına gidip onu görmek ister misin?
His Majesty leading one million strong and heroic soldiers to eliminate the traitors led by Sun Bin.
İmparator, binlerce savaşçıya önderlik yaparak var gücüyle savaş meydanına gidecek.
Bin heard that over the last few days the Wei army burned and killed everywhere causing the people to bitterly complain. If His Majesty is concerned about the people,
Bana, Wei'nin son zamanlarda bir çok suç işlediği söylendi.
- By order of His Majesty, you cannot leave for one month.
- majestelerinin emriyle, bir aylığına çıkamazsınız.
His Majesty is busy.
majesteleri meşgul.
- Master, His Majesty's orders...
- usta, bu majestelerinin emri...
Princess, His Majesty will not let you go.
Prenses, Majesteleri buna izin vermez.
- My valide sultan His Majesty, Süleyman Khan has asked for the head of Grand Admiral Cafer Agha.
Valide Sultan'ım, Hünkârımız Süleyman Han Hazretleri Kaptan-ı Derya Cafer Ağa'nın kellesini istemiş.
His Majesty has ordered that our tribute be paid right away!
Hünkârımız cülus bahşişimizi, hemen ödeyin demiş!
There will be great festivities for His Majesty tonight.
Bu gece Hünkâr'ımıza büyük eğlence hazırlanıyor.
His Majesty will be at the festivities tonight.
Bu gece Hünkâr'ım eğlencede.
You are His Majesty's most favoured.
Sen Hünkâr'ın en gözdesisin.
The Executioner Kara Ali is awaiting orders from His Majesty.
Hünkâr'ımızın izni olursa cellat Kara Ali, emir bekler.
His Majesty accepts your good wishes and expresses his gratitude.
[İtalyanca konuşma]
Be a noble lady, worthy of His Majesty.
Hünkârımıza layık, asil bir hanım ol.
His Majesty probably told them to get rid of her when he saw her face.
- atın şu şeytanı demiştir. [Kahkaha sesleri]
Effendi. His Majesty, Sultan Süleyman Khan, requests your presence.
[Baltacı] Efendim, Hünkâr'ımız Sultan Süleyman Han sizi huzuruna ister.
Did you ask about His Majesty's future?
- Hünkâr'ımızın geleceğini mi sordunuz? [Kapı açma sesi]
His Majesty is in an important meeting. You cannot see him.
Ama şimdi Hünkâr'ımız, çok mühim bir görüşmede, yanına giremeyiz.
His Majesty wants Alexandra again.
Hünkâr'ımız, Aleksandra'yı istiyor yine.
You will attend His Majesty this evening.
Akşama, Hünkâr'ın huzuruna çıkacaksın.
Make His Majesty happy.
Hünkâr'ımızı memnun et.
If you make His Majesty happy, he will shower you with gifts.
Eğer ki Hünkâr'ımızı mutlu edersen, seni hediyelere boğar.
She is His Majesty's first woman.
[Mahidevran] Hünkâr'ın ilk kadını.
Is this how you want to greet His Majesty?
Böyle mi karşılayacaksın, Hünkâr'ını?
She is still with His Majesty.
[Gülşah] Hâlâ Hünkâr'ımızın yanında.
Here I am waiting for him tonight and His Majesty is in his chamber with a Russian slave.
Bu gece ben burada onu beklerken Hünkârımız Rus bir köleyle kapanmış odasına.
From now on, you will pray every Friday with His Majesty at Hagia Sophia.
Bundan sonra her cuma, Hünkârımızla, Ayasofya'da secdeye eğileceksin, dua edeceksin.
His Majesty gave her the name.
Hünkârımız koymuş adını.
His Majesty sent you a gift.
Hünkârımız, sana hediye göndermiş.
He was going to be with His Majesty during the Friday Parade.
Cuma selamlığında Hünkârımızın yanında olacaktı.
We should not keep His Majesty busy.
Hünkârımızı meşgul etmeyelim.
His Majesty heard.
Hünkâr'ım duymuş.
You can listen to Valide Sultan. I will listen to His Majesty.
Siz Valide Sultan'ı dinleyin, ben Hünkâr'ımı.
His Majesty is letting you out!
[Arapça konuşma] Seni hünkâr kurtarıyor hünkâr!
His Majesty heard about what happened last night.
Dün gece Hünkâr'ım, o şeyi duymuş.
What is your opinion, Sir? His crime is as great as yours, Majesty.
Siz ne dersiniz Efendi Sun?
And if you write a fake military manual, remember that cheating his Majesty is punishable by death.
İkimiz de bu işten kurtulamayız.
His Majesty ordered his arrest, and condemned him to have his patella bone broken.
Dizkapakların kesilecek.
Obeying his Majesty's order, save Sun Bin.
Majesteleri...
His Majesty is concerned that Wei will attack at this moment.
İmparator, Wei'in ülkemizi işgal edebileceğinden endişeleniyor.
National Advisor sent His Majesty a red sachet.
Savunma sekreteri bunu gönderdi.
His Majesty please understand clearly and judge.
- Baş üstüne.