His soul перевод на турецкий
2,156 параллельный перевод
May his soul rest in peace.
Huzur içinde yatsın.
I can feel his soul cutting right through me.
Te sientes tan superior.
He's sold his soul to the FBI, but these feds are dirty.
FBl biri bizi sattılar ama FBl çok daha kirli.
My gramps, God rest his soul...
Büyükbabam huzur içinde yatsın.
Let's see, we got, um, Chuck. ... on line four is looking for his soul mate and Maria on line two just got dumped. So, Chuck?
Bir bakalım dördüncü hatta ruh eşini arayan Chuck var ve ikinci hatta yeni terk edilmiş Maria var.
My brother died in a fire, God rest his soul.
Erkek kardeşim bir yangında öldü, Allah rahmet eylesin.
If they'd wanted his soul, they should have made a deal with a priest.
Ruhu için rahiple anlaşmaları gerekiyordu.
My father, God rest his soul, and her.
Babam, huzur içinde yatsın, ve o.
"If he loved you with all the depth of his soul for a thousand year... she couldn't love you as much as I do for a single day."
"Seni tüm kalbiyle bin yıl sevse benim bir günlük sevgime denk gelmez."
You will kill his body and I'll condemn his soul.
Siz adamı öldürürsünüz, ben de ruhunu lanetlerim.
Now he's stuck in purgatory... half dead, half alive, haunting the grounds until his soul can be laid to rest.
Şimdi ise Araf'ta yarı ölü yarı canlı bir şekilde ruhu huzur buluncaya kadar, hayaletli topraklarda sıkışıp kalmış durumda.
Now he's stuck in purgatory... half dead, half alive... haunting the grounds until his soul can be laid to rest.
Şimdi ise Araf'ta yarı ölü yarı canlı bir şekilde ruhu huzur buluncaya kadar, hayaletli topraklarda sıkışıp kalmış durumda.
The moment I drank from the well his soul, his spirit and his mind entered me.
Suyu içtiğimden kelli özü bana, canı bana, aklı bana geçti!
His soul was Mehmed's soul...
Özü, Mehmet'in özü...
His soul as black as coal.
Onun ruhu tıpkı bir kömür gibi kapkaraydı.
With Turk, I can always feel it from his soul, like a wave of heat.
Konu Turk olunca, bir sıcak dalgasını hisseder gibi ruhunu hissediyorum.
Take care of business, princess, and go reap his soul.
İşi bitir, prenses, git ve o ruhu al.
His soul's still dancing.
Ruhu hala dans ediyor.
- God bless his soul.
— Tanrı ruhunu kutsasın.
Jesus rest his soul.
Ruhu şad olsun.
Why should I tend to his soul?
Onun ruhunu ne yapayım ben?
May his soul rest in peace and the souls of all those who loved him.
Onun ruhuna ve onu seven ruhlara huzur gelsin.
For his soul.
Ruhu için.
His soul.
Ruhundan.
Mother Theresa, Nelson Mandela, God rest his soul.
Rahibe Teresa, Nelson Mandela, ruhu şad olsun.
God rest his soul.
Berbattı. Ruhu şad olsun.
Others think who sold his soul to the devil.
Diğerleri de ruhunu şeytana satmış diyorlar.
To risk destroying his soul?
Richard'ın ruhunu yok etme riskine mi?
So what? Sacrifice Sam's life his soul, for the greater good?
Sam'in ruhunu herkesin iyiliği için feda mı edelim?
Funny... that's exatly how my dad... God rest his soul, felt about us back then.
Çok komik tıpkı babam gibi davranıyorsun huzur içinde yatsın, ikimiz için o da böyle düşünüyordu.
Dorian wouldn't really barter his soul.
Dorian gerçekten ruhunu satmazdı.
And as he's a bastard, his soul is in greater peril.
Böylesi bir piçin, ruhu daha büyük bir tehlikede
... and though the human remains of Henry Reilly will not physically rest here, his soul will remain with the generations of his family here and in heaven.
Henry Reilly'nin kalıntıları, burada dinlenmeyecek ruhu, buradaki aile soyunda ve cennette kalacak.
The disease didn't eradicate his sense of honesty, his soul.
Hastalığı dürüstlük duygusunu yok etmedi.
UNTIL HE MET HIS SOUL MATE.
Ruh ikiziyle tanışmadan önce öldürmeye başlamadı.
His mom said his soul Was possessed by evil.
Annesi ruhunu şeytanın ele geçirdiğini söyledi.
You're destroying his soul.
Ruhunu yok ediyorsun.
If you believed as Edward does, could you take away his soul?
Edward kadar inansaydın onun ruhunu alıp götürebilir miydin?
You don't know a thing about his soul.
Onun ruhu hakkında tek bir şey bile bilmiyorsun.
God rest his soul.
Huzur içinde yatsın.
As we commit his body to the earth... we ask God to take Lonnie's soul into everlasting light.
Onun bedenini toprağa teslim ederken Tanrı'ya Lonnie'nin ruhunu, sonsuz huzura kavuşturması için dua ediyoruz.
Well, I wish with all my soul she'll plague his heart out.
Bütün ruhumla dilerim ki kız ona hayatı zindan eder!
To The Individual and his twisted faith, she was just another soul sacrificed and forgotten in the detritus ofthis senseless world.
Şahsiyet'e ve çarpık inancına göre kurban edilen ve bu manasız dünyada unutulan herhangi bir ruhtu.
Randy... he loved you with all his heart and soul, and he talked about you all the time.
Randy, seni tüm kalbiyle seviyordu ve sürekli senden bahsediyordu.
The blowing wind, was the Messenger's breath... The light, coming from the well, was his very soul.
Esen rüzgâr, fırtına, kıyamet Ulak'ın nefesi ; kuyudan çıkan nur da onun yüzüymüş esasta.
In his mind, in is soul,
Aklında, ruhunda...
I can personally attest to the Mayor's purity and strength of his everlasting soul.
Ben başkanın saflığına ve ruhunun gücüne şahsen kefilim.
We offer you the soul of your son Michael, a devoted husband, loving father, and brave soldier and firefighter in service to his country and his community with our love, our respect, and our prayers.
Sana oğlun Michael'ın ruhunu teslim ediyoruz. Sadık bir koca, sevgi dolu bir baba, ülkesine ve cemaatine hizmet etmiş cesur bir asker ve itfaiyeci. Onu sevgi, saygı ve dualarla uğurluyoruz.
His little Chinese eyes burned right into my stomach deep into my soul.
O çekik gözler ciğerimi yakıp ruhuma işledi.
He sold his soul FBI.
Kim?
Ok, so then assuming that Dr. Byrd was right And that his spirit is gone And someone else's soul is in there,
Tamam, eğer Dr. Byrd haklıysa, ve onun ruhu gidip başka birinin ruhu bedene girdiyse, bu ruhun saldırgan biri olabilmesi mümkün değil mi?
soul 113
souls 45
soul mate 28
soulless 17
soul mates 27
his son 135
his sister 102
his shoes 20
his secretary 21
souls 45
soul mate 28
soulless 17
soul mates 27
his son 135
his sister 102
his shoes 20
his secretary 21