Hoax перевод на турецкий
724 параллельный перевод
I'll tell you what I think of your invisible man : it's a hoax.
Görünmez adamınız hakkında ne düşündüğümü söyleyeyim ; tam bir düzmece.
I shall announce this evening that the whole thing's a hoax, and you'll be the laughing stock of the entire country.
Bu akşam, tüm bu yaşananların, bir düzmece olduğunu açıklayacağım. Ve tüm ülke, size gülüyor olacak.
A hoax, is it?
Düzmece, öyle mi?
All a hoax?
Demek düzmece?
All a hoax?
Hepsi düzmece mi?
I was convinced that the letter was a hoax.
İnanmanı isterim ki bu mektup muzipçe bir şeydi.
You were the victim of a very cruel hoax. You and your paper.
Sen ve gazeten çok zalim bir oyunun kurbanı oldunuz.
this is not a hoax.
bu bir dümen değil.
That message, sent to me on the boat it was a hoax to get me out of my stateroom.
Şu mesaj, gemide bana gönderilen. Kamaramden beni çıkarmak için düzenlenmiş bir dolapmış.
The Medical Officer's report on Johnson suggests we were certainly wrong to even consider this might be a hoax.
Johnson için hazırlanan adli tıp raporu bunun bir şaka olduğunu düşünmeye... imkan vermiyor.
An outstanding hoax.
Olağanüstü bir oyun.
This is a student's hoax.
Bu, bir öğrencinin yaptığı bir şakadır.
"Confidence tricksters hoax furrier."
"Madrabazlar Kürkçüyü kandırdılar."
It might've been a hoax
Biri kafaya alıyor olabilir.
That's a fantastic hoax.
- Bu, yüzyılın en güzel yalanı. - Ne?
- What, a hoax?
Bu, yalan değil! Nasıl yani?
It's a hoax.
Bu bir oyun.
It was exposed that this skull was a complete hoax.
Bu kafatasının tamamen aldatmaca olduğu ortaya çıktı.
This is an extremely dangerous political hoax... demobilizing antifascist action in Europe.
Bu yüzden, Avrupa'da faşizm karşıtı eylemlerin bitirilmesi son derece tehlikeli bir siyasi aldatmacadır.
You are the victims of a hoax!
Bir şakanın kurbanı oldunuz.
- The whole thing's a hoax.
- Herşey bir aldatmaca.
With the tribunal's permission, allow me to expose this hoax by direct examination.
İzninizle bu hileyi bir sınavla ortaya çıkarayım.
Maybe it's a hoax or a chronic liar!
Belki bir şakadır veya kronik bir yalancı!
We warned you but you said it was a hoax
Sizi uyardık ama siz bir şaka dediniz
You are a hoax!
Sen bir şarlatansın!
I'm warning you. If this is a hoax you won't have a sunstroke at the end of your holiday.
Bak eğer bu solcuların şakalarındansa yazın sonuna kadar hücreden çıkamazsın!
So help me God, if this is a hoax and he comes through that door...
Tanrı bana yardım et, bunu bir şaka olduğunu söyle, şimdi kapıdan girsin artık...
There's no hoax.
Şaka yok.
- That a hoax has made him the most famous writer in the world?
- Bir oyun oynamanın onu dünyanın en büyük yazarı yapabilir mi?
Cliff Irving's caper may well be the hoax of the century... but really, this is not, you know, in any way, the century of the hoax.
Cliff Irving'in suçu yüzyılın dalaveresi olabilirdi... Ama aslında, bu, bilirsiniz, pek de yüzyılın dalaveresi değil.
But now the crown has passed from the old emperor of the hoax... to the pretender.
Ama şimdi sahtekarlık diyarının eski kralı tacını... taklitçisine bırakıyordu.
... that they are bombs. It could be a hoax.
... söylenen bombalar asılsız olabilir.
He liked to mystify, to hoax people.
O insanları kandırmaktan zevk alırdı.
Martin it's just a hoax.
Martin, sadece bir şakaymış.
We're gonna look like a bunch of Dipsy Doodles if this is a hoax.
Bu bir oyunsa madara olacağız.
Well... we would look very foolish if we didn't take every precaution... and it turned out not to be a hoax.
Şey.. bunun doğru olmaması ihtimaline karşı tüm tedbirleri almazsak aptal konumuna düşeriz.
Dr. Fassbender and Operation Looking Glass are certainly no hoax.
Dr. Fassbender ve ayna operasyonu kesinlikle düzmece değil.
- Then it wasn't a hoax after all? - No!
Demek ki gerçekten bir şeyler dönüyor.
It's just a hoax, we've been through that church 3 times, the Clergy have too.
Tıraş. Kiliseyi 3 defa aradık. Rahipler de aradı.
We have every reason to believe it's not a hoax.
Bunun tıraş olmadığına son derece eminiz.
They wouldn't believe me, they think it's a hoax, talk to them.
Bana inanmadılar. Tıraş diyorlar, konuş onlarla.
It's a complete hoax, believe me.
Bu tamamen bir aldatmaca. İnan bana. "
... some sort of fantastic hoax.
... inanılmaz bir sihirbazlık gösterisi.
If any human being was gonna perpetrate such a hoax, it would have been me!
Böyle bir şeyi olsa olsa ben tezgahlardım da ondan!
- It's just a hoax, my friend.
- Sadece bir göz hilesi, arkadaşım.
Cassiopeia, there's a... there's a chance that Chameleon is pulling a hoax.
Cassiopeia Chameleon'ın bir dolap çeviriyor olma ihtimali var.
Cassiopeia, there's a... there's a chance that Chameleon is pulling a hoax.
Cassiopeia, bir... Chameleon'ın bir oyun çeviriyor olması ihtimali var.
Just some damn sort of hoax.
Biri muziplik yapmış işte.
They said it was a hoax.
Aldatmaca olduğu söylendi.
A hoax has been perpetrated.
Karım şu anda...
It must have been a hoax.
- Hayır.