Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / английский → турецкий / [ H ] / Hob

Hob перевод на турецкий

51 параллельный перевод
We're letting our imaginations play hob with our senses.
Hayal gücümüzün duyularımızla oynamasına izin veriyoruz.
I'm a-gonna take it up with the fella and raise hob with him... whoever's runnin'this here company.
Buranın sahibi her kimse, hayatını altüst edeceğim.
I've just got to swallow this and... and be tortured for the rest of my life by a legion of hob goblins, all of my own creation.
Bunu yutmalıyım ve kalan hayatım boyunca kendi yarattığım cin cüceler tarafından işkenceye maruz kalmalıyım.
Leaving nothing but an innocent saucepan on the hob.
Geriye sadece masum bir tencere kaldı.
Hob's Lane.
Hob Sokağı.
Hob was once a sort of nickname for the Devil.
Hob, bir zamanlar Şeytan'ın bir çeşit takma adıydı.
" Hob's Lane spook.
Şeytan Sokağı Hayaleti.
"August, 1927. " Curious crowds at Hob's Lane became so large "that work was held up on the new underground railway station."
"1927 Ağustos'unda Şeytan Sokağı'nda meraklı kalabalık o kadar çok toplandı ki yeni metro durağı inşaatı durmak zorunda kaldı."
"One inhabitant of Hob's Lane doth assert " he hath oft espied the apparition of a hideous goblin.
Şeytan Sokağı sakinlerinden biri iğrenç bir cin şeklindeki bir hayaletin sık sık ortaya çıktığını iddia ediyor.
One contained an oilskin cape and thick hob-nailed boots - things he had taken at his father's insistence.
Birinde muşamba bir pelerin ve kalın çivili botlar vardı. Bunları yanına babasının ısrarı ile almıştı.
Night Hob, this could be serious!
Gece Hob, bu ciddi olmalı!
The little man with his racing snail the Night Hob even the stupid bat.
Yarış Salyangozuyla küçük adam Gece Hob'u ve aptal yarasası.
Well, clean him up and send him out to hob nob.
O halde onu temizle ve takılması için dışarı gönder.
You have to go hob nob with the big wigs.
Gidip kalın enseli adamlarla takılmalısın.
Ben, I don't hob nob.
Ben, ben takılmam.
If you you like all that P.R. crap, why don't you go hob nob.
Bütün bu P.R. çöpünü seviyorsan, neden sen gidip takılmıyorsun.
- I was hob nobbing.
- Takılıyordum.
and the way we played mary hob with the grand scheme... ( chuckles ) i don't think you'd be very welcome just now.
Ve MAry Hob'u oynadığımız büyük planı.... Şu an için pek hoş karşılanacağını sanmıyorum.
Well, let me tell you, I find you about as dangerous as a chocolate Hob Nob.
Bence en fazla çikolatalı bisküvi kadar tehlikelisiniz.
Hob. That's him.
Hob, Bu o.
We've got guns! Damn it, Hob! Cain needs us.
Kahretsin Hob, Cain'in bize ihtiyacı var!
Damn it, Hob, you know that's not fair.
Kahretsin Hob, bu âdil değil biliyorsun.
I'm looking for a Mr. Hob.
Bay Hob'u arıyordum.
Microwave, oven, hob.
Mikrodalga, fırın, ocak.
No, it's Gary Hob...
Hayır, adım Gary Hob...
Hob...?
Hob?
♪ mayn glik hob ikh gevunen,
- Zamanı geldi.
We catch'em in a crossfire and send'em down to see Old Hob.
Onları çapraz ateşe alıp eşşek cennetine yollayacağız.
It'll play merry hob with your radar, but pretty lights and a few miles after, you'll be right in my orbit.
Radarınızı bozacaktır, ama... birkaç kilometre sonra yörüngeme girersiniz.
Does he have any hobbies?
Herhangi bir hob, s, var mı?
Doomsday's at Hob's End on the East Side.
Kıyamet Günü, şehrin doğu yakasında.
She's got tits like choccy Hob Nobs.
Memeleri aynı çikolatalı bisküvi gibi.
- HOB? - Hair On Back.
- Arka tarafında kıl vardı.
My name is Hob.
Benim adım Hob.
Hob, crucify them all.
Hob, hepsini çarmıha ger.
Oz hob goblin and fly boy are becoming mythic figures here as Smithson.
Oz büyücüsü cini ve sinek çocuk Smithson'da efsane haline geldiler.
Hob-nobbin'here among the elite?
Burada elit tabakayla kadeh tokuşturmak
Otherwise, it's like only cooking with the hob and never using the oven.
Sadece ocakta yemek yapıp, fırını kullanmamak gibi bir şey.
You know, and, you know, if there's a concentrated dose, it's really- - It's gonna- - It's gonna play hob with your bone marrow, and it's really gonna mess up- -
Ayrıca yoğun bir doza maruz kalma durumunda kemik iliklerin de iyice nanayı yer her şey birbirine girer...
Hel-lo.
Hob-ba.
Do we become hob-knockers Or somethin'?
Bizler birer yüksek tokmakçı ( hob-knockers ) falan mı olduk?
No, I ate at the Hob, but thank you.
Hayır, Hob'da yedim ama teşekkürler.
Go find a name that's not just another creature's name plus "hob."
Gidin başka bir yaratığın isminin önüne hob eklenmemiş gerçek bir isim bulun.
One guard hob-guards.
Bir muhafız hob-kor, kapıyı koruyor.
I burnt my fingers on the hob this morning.
Bu sabah parmaklarımı ocakta yaktım.
The hob is from the'30s.
Ocak da 1930'lardan kalma.
There's the hob.
Ocak burada, yemek kitapları da burada.
HOB.
Nefesi kokuyordu. A.T.K.
HOB.
A.T.K.
Yeah, I'm not familiar with the acronym "KMN" "
Şimdi burada yazan HÖB kısaltmasını bilemedim.
KMN...
HÖB.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]