Hombre перевод на турецкий
346 параллельный перевод
He's a tough hombre when he gets started.
Bir başladı mı onu zapt etmek zor.
Willie's a bad hombre when he gets suspicious.
Willie kuşkulandığında pis bir herif olur.
Real tough hombre, eh?
Gerçekten dayanıklı bir adam, eh?
- Watch this, hombre!
- Şunu izle, adamım!
Hombre, what do you fellas do?
Hey ahbap, siz orada ne yapıyorsunuz?
Smile when you say that, you miserable horny-toad hombre.
Bunu söylerken gülümse seni aptal, azgın latin.
Give something nice to this hombre to eat, huh?
Bu adama yiyecek güzel birşeyler ver, ha?
Hombre, talk straight.
Adam ciddi konuş.
Hombre!
Dostum!
You're real smart, hombre.
Gerçekten zekisin dostum.
Drink red wine, hombre.
- Ben çağırasıya kadar içeride bekle, git!
Hombre, he's a friend of mine.
Sen! O Gringo benim arkadaşım.
Hombre.
Sen!
That hombre's a mad killer, extremely dangerous.
Bu adam, çılgın bir katil, son derecede tehlikeli biri.
MENDEZ : ¡ Hombre!
Hombre!
If you want that woman, hombre, you'd better hurry... or maybe there will be nothing left in the sun!
Eğer o kadını istiyorsan elini çabuk tutsan iyi olur... yoksa güneşin altında kavrulup gidecek!
Hey, hombre, whatever your name is.
Hey, hombre, adın her neyse.
- Goodbye, hombre! - Goodbye, my friend!
- Adios, adamım!
He, at least, this is a hombre!
O bir adam!
Este hombre, ¿ está muerto?
Este hombre, ¿ está muerto?
You'd better believe it, hombre.
İnansan iyi olur, ahbap.
I know this hombre.
Bu adamı tanıyorum.
We made it, eh, hombre?
Başardık, değil mi dostum?
Hombre.
Dostum.
Thank you, hombre. Many thanks.
Teşekkürler dostum.
Vamos, hombre, on the road.
Hadi, dostum. Hadi gidelim.
It means, hombre, that I don't have any hard feelings.
Bayım inanın içimde size karşı hiçbir kırgınlık yok.
Mi hombre!
Erkeğim!
This hombre is getting men for his mine.
Bu beyefendi madeni için adam topluyor.
Seòor, have you seen a man... un hombre, gringo... with one eye blanco pass through here?
Bayım, tek gözü olan... beyaz, yabancı bir adam... gördünüz mü? Buradan geçti mi?
We've got a bad hombre here.
Durum iyi değil.
I have here a very fine animal once owned by the hombre we're about to hang.
Asmak üzere olduğumuz adama ait çok güzel bir hayvan bu.
And now, ladies and gentlemen it is my privilege and honor to present to you this evening the greatest trick shooter the fastest draw the toughest hombre the one and only Bronco Billy McCoy!
Evet bayanlar baylar bu akşam sizlere takdim etmekten büyük gurur duyduğum bir kişi. En keskin nişancı en hızlı silah çeken kişi en sıkı adam benzersiz Bronco Billy McCoy karşınızda!
The first show is at 7 : 30 and I want you to come and see Bronco Billy the quickest draw, fastest shot, quickest hombre this side of the Pecos.
İlk gösteri saat 7 : 30'da. Hepinizi Pecos'un bu tarafındaki en hızlı silah çeken, en usta nişancı Bronco Billy'yi görmeye beklerim.
The night's young, so am I and full of more fight than any hombre west of the Pecos.
Gece daha yeni başlıyor, ben de gencim ve kanım kaynıyor.
The roughest, toughest hombre this side of Dodge City?
Dodge City taraflarının en sıkı, en sert adamı...
The fastest draw the toughest hombre who ever rode the range Bronco Billy McCoy and his horse, Buster!
Gelmiş geçmiş en hızlı silahşör en sıkı adam Bronco Billy McCoy ve atı Buster karşınızda!
Quieres agua, hombre?
- Su ister misin dostum?
Oh, what an hombre you are.
Sen nasıl bir hombre'sin.
¿ Dondé fue el hombre que pasó ahorita?
Az önce buradan bir adam geçti mi?
he's a tough-looking hombre. "
sert görünüşlü bir adam. " dedi.
Pretty tough hombre, aren't you?
Hayli sert herifsin, değil mi?
Wait, hombre.
Dur, adamım!
Parece que el hombre está contento.
Memnun olmuşa benziyorsun.
El hombre como que tiene un problema de diarrea de la boca.
Herifin çenesi iyice düştü.
Not without the co-pilot to watch the equipment because we are zero-zero, hombre.
Donanımı kontrol edecek yardımcı pilot olmadan olmaz çünkü görüş sıfır ahbap.
I'm looking for the gent who is one mighty hungry hombre.
Karnı çok aç bir centilmen arıyorum.
THE HOMBRE TO WHOM THE QUEEN OF ENGLAND ONCE TOLD...
"Evlat, Yavaşla biraz,"
Ese hombre, what does he know?
O adam, ha, adam ne biliyor ki?
- Easy now, hombre.
- Sakin ol, sakin ol çocuk.
No hombre, please, just making fun.
Lütfen alınma, sadece şaka yapıyordum.