Horace перевод на турецкий
1,008 параллельный перевод
Horace flirts with every attractive girl he meets.
Horace karşısına çıkan her çekici kıza kur yapar.
No, Horace, you provided the flowers.
Hayır Horace, çiçekleri sen karşıladın.
- Where's Horace?
- Horace nerede?
Signor, are you Horace Hardwick?
Bayım, siz Horace Hardwick misiniz?
- Horace.
- Horace.
You know, it sounds as if you were about to confess something, Horace.
Sanki bir şeyler itiraf edecekmişsin gibi, Horace.
If that's your story, Horace, you stick to it.
Hikayen buysa Horace, hikayene sadık kal.
Has Horace been away from you lately for any length of time?
Son zamanlarda Horace, belli bir süre senden ayrı kaldı mı?
Horace, she's coming up.
Horace, o geliyor.
You know, I wonder if you've seen something in Horace... that I've never seen.
Biliyor musun, Horace'da benim bulamayıp da senin bulduğun şeyi merak ediyorum.
I wonder what's keeping Horace.
Horace neden gecikti acaba?
Horace, what is this, Halloween?
Horace, bu Cadılar Bayramı halin nedir?
Madge, Horace has a little confession to make.
Madge, Horace ufak bir itirafta bulunacak.
You see, when Horace was in London, he met a certain young lady.
Horace, Londra'dayken genç bir bayanla tanışmış.
What Horace means to say is... that he'd like to make a clean breast of the whole thing.
Horace her şeyi itiraf etmek istiyor.
She's been mistaking me for Horace all this time.
Başından beri beni Horace ile karıştırıyor.
No wonder she thought Horace was fascinating.
Horace için etkileyici demesine şaşmamalı.
- No, Horace, it isn't tiddlywinks either.
- Hayır Horace, Kızma Birader de oynanmıyor.
Yes, it's Horace.
Evet, Horace.
Horace Hardwick, that interloper.
Horace Hardwick, şu her işe burnunu sokan.
Madge, you'd better come over and rescue Horace.
Madge, gelip Horace'ı kurtarmalısın.
- But you are Horace Hardwick, no?
- Horace Hardwick değil misin?
- Yes, of course I am Horace Hardwick.
- Evet, ta kendisiyim.
I'm Major Horace Applegate.
Ben Binbaşı Horace Applegate.
Why, Horace, what are you doing?
Horace, ne yapıyorsun?
Come along.
Benimle gel Horace.
- Now, don't be rude, Horace.
- Kabalaşma Horace.
Horace, do be quiet.
Horace, sessiz ol.
I'm Major Horace Applegate of the Explorer's Club.
Ben Kaşifler Kulübünden Binbaşı Horace Applegate.
"Babyface" Horace, he's the pick-up man...
"Bebek yüz" Horace da...
Lady, the only folks here is a woman who keeps saying she's Mrs. Random. Then we got a gangster named Bone. Then we have "Babyface" Horace.
Küçük hanım, burada sadece Bayan Random olduğunu söyleyip duran bir kadın Bone adında bir gangster, "bebek yüz" Horace diye bir adam...
How are you, Horace Greeley?
Greeley, nasılsın?
- Good night, Horace Greeley.
- İyi geceler.
- I say Horace Miller.
- İşte Horace Miller.
Horace'll perform like a trained seal.
Sirklerdeki eğitimli foklar gibidir.
For reasons I can't go into now, it has to be Horace Miller.
Şimdi seninle bunu tartışamam. Horace Miller atanacak.
- The honourable Horace Miller.
- Saygıdeğer Horace Miller.
Horace Miller goes to the Senate.
Senatoya Horace Miller gidecek.
- I won't send Horace Miller.
- Horace Miller'ı gönderemem.
- No, it's Horace Miller or else!
- Hayır, Horace Miller ya da felaket.
Henry Hill, Horace Miller...
Henry Hill...
Good old Horace.
Yaşlı Horace.
- Horace, my lad.
- Horace, oğlum.
Well, Horace, I should think you'd know.
Horace, bunu bilmen gerekir.
I hope Horace won't frighten her to death.
Umarım Horace onu korkutmaz.
- Three days, and to meet Horace right away.
- Üç gün, ve hemen Horaca ile buluştu.
Dinner, Horace. Oh.
Yemek, Horace.
Haven't I, Horace?
Değil mi, Horace?
- Horace Miller.
- Horace Miller.
- Horace Miller? !
- Horace Miller mı?
Miller, Hill...
Horace Miller...