Horizontal перевод на турецкий
395 параллельный перевод
Originally, they would have been horizontal and they represent a whole history of rivers, a long history of their position.
Esasen, yatay haldelermiş ve pozisyonlarının tam ve uzun bir tarihini gösteriyorlar.
But on top of it is this horizontal red rock and between the two, there's a sort of undulating surface.
Ama onun üzerinde, şu yatay kırmızı kaya var ve ikisinin arasında bir tür engebeli yüzey var.
It uses a dorsal fin for horizontal movements and a fin on each side for vertical movements.
Sırt yüzgeçlerini yatay hareket ederken kullanır. Her iki yandaki yüzgeçleri de düşey harekette kullanır.
Put the patient in a horizontal position.
Hastayi yatay konuma getirin.
Bright horizontal beam plainly visible from the air.
Parlak ışık huzmesi havadan görülebilir.
Then, with the thumb of his right hand he draws five vertical lines, four horizontal ones and then shouts :
Sonra, sağ elinin baş parmağı ile beş dikey dört yatay çizgi çizer... ve bağırır :
- It's better to use horizontal ( "blue" ) - Letters than vertical ones.
Altın harflerdense mavi harflerle yazmak daha hoş.
Horizontal letters are better.
Mavi harfler kullanmak daha iyi.
A meteor might move almost horizontal to the earth but never upward.
Meteor sadece yatay hareket edebilir yukarı çıkmaz.
Even the ossified, petrified, horizontal, perpendicular Presbyterians are against me!
Hatta taşlaşmış, kemikleşmiş, yatay, dikey Presbiteryenler de bana karşıymış!
Position horizontal.
Pozisyon yatay.
Willie, this time we'll dig straight down 30 feet before we go horizontal.
Willie, bu kez yataya geçmeden önce 10 metre dümdüz aşağı kazacağız.
A horizontal shaft?
- Yatay olarak ha?
Your wife likes horizontal shafts?
Öyle mi, karın yatay tünel mi seviyor?
" Her nipple is situated on a horizontal line...
" Memesi kollarının arasındaki...
I was healthy enough a half hour ago... or do people look different to you when they're not horizontal?
Yarım saat önce yeterince sağlıklıydım ama yoksa insanlar yatay vaziyette değilken gözüne farklı mı görünüyor?
Wanting to define an infinite number, I write a horizontal eight and divide it by one.
Sonsuz bir sayıyı tanımlamak istersem,... yatay bir sekiz yazar ve onu bire bölerim.
If I want to express infinite smallness, I write a one and divide it b y the horizontal eight.
Sonsuz küçüklüğü açıklamak istersem,... bir yazar ve onu yatay sekize bölerim.
Hold the horizontal.
Sabit tutun.
I'll tell you, you put me in a horizontal position, and I fall asleep
Beni yatay duruma getiriyorsun, uykuya dalıyorum.
I know if there was a convex mirror up there, 27 ° vertical, 42 ° horizontal, I could see straight into Matron's bedroom!
Orada içbükey bir ayna olsa, 27 ° dikey, 42 ° yatay, hemşirenin yatak odasını görebilirim!
- Keep it horizontal.
- Yatay tutun.
- Horizontal it is.
- Yatay olacak.
I love being horizontal.
Yatay olmayı seviyorum.
It's the little airplane with a horizontal line through it.
Ufuk çizgisinde küçük bir uçak var.
Wings on the horizontal line.
Kanatlar ufuk çizgisinde.
It's crosshatched by steel bars running both vertical and horizontal.
Çelik teller yatay ve dikey olarak çaprazlama gelmiş oluyor.
Why waste the night clowning around we'll end up horizontal anyway!
Geceyi neden soytarılıkla geçiriyoruz nasılsa geceyi yatay olarak bitireceğiz!
Oh, it's horizontal.
Demek yataymış.
Horizontal boosters!
Yatay ek motorlar!
and for those of you contemplating some horizontal refreshment...
yatay zevkler arayanlara gelince...
It was 8 : 15, so the hand was perfectly horizontal.
Saat 8 : 15'di, yani kol tamamen yataydı.
What did we say about the relationship... between two squares bisected by lines... both horizontal and vertical?
Bir yatay ve bir dikey çizginin böldüğü iki karenin arasında kalan bölgeye ne ad veriyoruz?
The horizontal lines make me look too hippy and it cuts me across the bust.
Bu kesim beni kalçali gösterir ve bedenimi bölüyor.
You know how to do the horizontal mambo?
Yatay Mambo yapmayı biliyor musun?
If you mean something more horizontal, no.
Daha yatay bir şeyi kastediyorsan hayır.
They control the horizontal.
Yatayı kontrol edebilirler.
I don't shave anyone who is horizontal. Not even a corpse.
Müşterilerimi ölü dahi olsa, yatay şekilde tıraş edemem.
At the final stage there was a kind of pale green shaft, like a sword blade, a horizontal beam, very pretty, but extremely brief.
Tam final anında soluk yeşil bir ışık belirdi kılıç gibi, yatay bir çizgi çok güzel ama çok kısa bir an.
One frilly word and you are horizontal.
Bir fırfırlı lafla yataya geçtin.
Well, this place isn't real conducive to horizontal dancing anyway.
Ayrıca burası uygun değil. Ama yine de dans için elverişli.
"If the poem's score for perfection is plotted... " on the horizontal of a graph... " and its importance is plotted on the vertical
Şiirin mükemmeliyet değeri yatay önemi ise dikey bir eksende çizilirse toplam alanını hesaplamak şiirin azametini gözler önüne serer.
"A sonnet by Byron might score high on the vertical " but only average on the horizontal.
Byron'un bir şiiri, dikey eksende yüksek değere sahipken yatay eksende ortalama bir değeri vardır.
If the poem's score for perfection is plotted on the horizontal of a graph - - "
Şiirin mükemmeliyet değeri yatay...
Are you horizontal, Randy boy?
Yatay pozisyonda mısın oğlum Randy?
Don't you know that we control the horizontal We control the verticle, too
# Don't you know that we control the horizontal
There are two spelling errors, the columns are off, and the staple is vertical not horizontal.
İki yazım hatası var, kolonlar kaymış ve zımba yatay değil dikey.
Ten weeks after diagnosis we observe hemianopia... with transient horizontal nystagmus.
Teşhisten on hafta sonra geçici yatay nystamus ile....... hemianopia gözlemledik.
Horizontal, I hear.
Anlaşılan yatay bir konum.
Okay, we did the horizontal mambo! We danced it.
Pekâlâ, yatay mambo yaptık, tamam mı?
Hmm, was he already horizontal?
- Yere serili miydi?