Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / английский → турецкий / [ H ] / Horsemen

Horsemen перевод на турецкий

429 параллельный перевод
I can see two horsemen armed with their rapiers coming down towards us
# İki atlı görüyorum Kuşanmış kılıçlarını # Bize doğru gelen
We shall stop his horsemen right here, at Raven's Rock.
Atlıları tam burada durdurmalıyız, Kuzgun Kayalığında.
And finally, in come my horsemen.
Ve son olarak, atlılarım çıkacak.
Horsemen.
Atlılar.
Horsemen!
Atlılar!
Oh, boyo, horsemen!
Vay be, atlılar işte!
But horsemen I'll make of yous yet.
Ama sizden atlı yapacağım, orası doğru.
Not unless he's joined the Union Army. Four Yankee horsemen.
Birleşik orduya katılmadıysa olmaz 4 yankee atlısı
Titinius is enclosed at round about with horsemen that make to him on the spur. Yet he spurs on.
Doludizgin atlılar sardı Titinius'u, o atını sürüyor hâlâ dört nala.
The village is wide open to horsemen... until the fields are flooded
Tarlalar su basana kadar köy, atlıların saldırısına açık.
Tell the Egyptians to break through with their horsemen.
Mısırlılara söyle, atlılarla daha hızlı hareket etsinler.
The Horsemen, a Puerto Rican gang.
Horsemen, bir Porto Rikolu çetesi.
The Thunderbirds will kill me if they know I am here, and the Horsemen worse.
Thunderbirdler burada olduğumu öğrenirlerse beni öldürürler ve Horsemen daha kötüsünü yapar.
I was there with some of the Horsemen.
Horsemen'den birkaçıyla oradaydım.
We know all about you palling around with the Horsemen over at the Tres Putas.
Tres Putas'taki Horsemenlerle takılmanla ilgili her şeyi biliyoruz.
SA VORICCI... Every one of those Horsemen was clean.
O Horsemenlerden her biri temizdi.
It turns out our poor defenseless blind boy was a top leader in the Horsemen.
Zavallı, savunmasız, kör adamımızın Horsemen'de üst düzey bir lider olduğu ortaya çıktı.
T - birds or Horsemen, may have been either one or both.
T - birds veya Horsemen, biri veya her ikisi de olabilir.
- Good. I've ordered Mardonius to draw up the Sagartian horsemen behind the infantry.
Mardonius'a Sagartian atlılarını piyadelerin arkasına çekmesi söyledim.
Be ready for horsemen.
Atlılar hazır olsun.
He's killed most horsemen, forcing the rest to confound our foot soldiers. Then he attacked!
Atlıların çoğunu öldürdü, kalanları da yaya askerlerimizi kandırmak için kullanıp saldırdı.
So you mean the horsemen weren't the conspirators?
Yani atlılar komplodan habersiz mi?
Judging from those horsemen, the clan members are all on the traitors'side.
Atlıların davranışlarını bakılırsa... klan Kikui'nin tarafında.
The Four Horsemen now have a riding companion.
Dört Atlı şimdi ona arkadaşlık ediyor.
Even the best of horsemen should avoid the bottle.
En iyi süvariler bile içkiden sakınmalıdır.
And the studio wants you to co-star with Frank, Marlon and Cary... - in a remake of The Four Horsemen.
Stüdyo bundan sonra senin Frank, Marlon ve Cary ile birlikte Mahşerin Dört Atlısı'nı yapmanı istiyor.
Around this city of seamen, lies a people of horsemen.
Bu denizci kentinin çevresinde atlılar yaşamaktadır.
- There's some horsemen!
- Atlılar geliyor!
- The price of 10,000 horsemen?
- Bu bedel 10,000 atı olan bir adamınmı?
You count horsemen like you count groschen.
Atlıları bozuk paranı sayar gibi saydın.
N. Manzii, S. Mykhai, I. Miliutenko, V. Saunin, M. Chynkurov, S. Yakutovych, the blind people, horsemen, residents of the village of Buchak
I. Milioutenko, V. Saounine, M. Tchinkourov müzisyenler, atlılar, Boutchak sakinleri.
But each time, as a cloud of smoke rose into the sky from the demolished monastery, horsemen were tearing down the night roads,
Ancak her seferinde, yıkılan manastırdan bir duman bulutu gökyüzüne yükseldi, atlılar gece yolları kapattı,
Suddenly, swarms of giant bees filled the air... and 300 million armored horsemen covered with coats of 1,000 different colors... appeared at every street corner attacking the monster cat... in a scene of such spectacular proportions... that it could never in your life be seen in a low-budget film like this.
Birden bire, dev arı sürüleri gökyüzünü doldurdu ve 1000 farklı renkte kıyafeti olan, 300 milyon zırhlı süvari, her sokağın köşesinden canavar kediye saldırmaya başladılar. Böyle düşük bütçeli bir filmde, böyle sayıları hayatınızda görmeniz mümkün değildir.
Like the horsemen in other cultures, they lived by force and depended, even for their weapons, on the skill of villagers whom they alternately protected and robbed.
Diğer kültürlerdeki süvariler gibi,... silahları ve hatta yaşamları için hem koruyup hem de soydukları köylülerin üretim yeteneklerine bağımlıydılar.
"And when he had built up Cedron, he sent horsemen there and an host of footmen to the end that, issuing out they might make outroads upon the ways of Judea as the king commanded them."
"Cedron'u kurunca, kralın buyruğuna uyarak Yahudiye'den yol açsınlar diye oraya atlılar ve piyadeler gönderdi."
The Red Horsemen's sure bet for Rookie of the Year who kills his stubble each morning with a Wilkinson Sword Tri-flex.
Kırmızı Süvarilerın taraftarları yılın çaylağı için bahse girdi kim herhangi bir sabah onun sakallarını Wilkinson üçlü jilet ile kesebilir.
When the Red Horsemen went to the Golden Horde last month they came back with their tails between their legs.
Red Horsemen'lar geçen ay Golden Horde'lara gittiklerinde Kuyruklarını bacaklarının arasına alarak geri dönmüşlerdi.
Now the Horde comes to Horsemen town.
Şimdi Horde'lar Horsemen'ın şehrine geldiler.
And the Horsemen hope it's spelled "payback."
Ve Horsemen'lar intikamlarını almayı umuyorlar
The Red Horsemen are rolling over the home....
Kırmızı Süvariler evlerinde sarsılıyorlar....
With a quarter left to play, it's the Horsemen....
Son çeyreğe gelindiğinde, Kırmızı Süvariler....
Horsemen, Number 1.
Süvariler 1 numara.
One hard-fought struggle for all the marbles. And the Red Horsemen....
Misketler için yapılan sert bir kavga Ve Kırmızı Süvariler....
Their horsemen have never ventured into the desert...
Süvarilerinin çöle girmeye cesaret etmiş olmaları görülmüş şey değil.
The horsemen in the desert.
Çöldeki süvarilerin.
Two horsemen...
İki atlı.
Take 300 of the horsemen I came with.
Benimle birlikte gelen 300 atlı adamı alın.
Gather two thousand horsemen between Buzau and Braila.
Buzau ve Braila arasına 2000 atlı süvari toplayın.
The horsemen are wandering about and disturbing the people.
Atlı süvariler ortalıkta başıboş geziniyor ve halkı rahatsız ediyor.
The horsemen will remain on Throne's Citadel, always ready.
Atlı süvariler Payitahtta herzaman hazır kıta bekliyor olacaklar,
2.000 horsemen, without the palace guard.
- Evet...

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]