Hoses перевод на турецкий
236 параллельный перевод
Well, that's my story, and a couple of cops with rubber hoses can't make me change it.
Hikayem bu, lastik hortumlu birkaç polis de bana bunu değiştirtemez.
Always thinks we're runnin'around with rubber hoses beating'up innocent people.
Sokaktaki adam hep ellerimizde lastik coplarla etrafta dolaşarak masum insanları dövdüğümüzü sanır.
Think what a time we'd have getting that filth out of our hoses.
O kadar pisliği evlerimizden dışarı atmak için harcayacağımız zamanı düşünün.
There will be no Christmas trees, but there will be delousing with ice water from the hoses.
Noel ağaçlarını unutabilirsiniz ama hortumun altında buzlu suyla bit ayıklama planı hala geçerlidir.
THE GRILLING, THE RUBBER HOSES.
- Sorguya çekme, lastik hortum.
Last night I settled down for my 12-hour nap in the hotel and "moly hoses," what a honking and lights flashing and gals giggling on the street.
Dün gece otelde, 12 saatlik bir uyku için uzandım ve aman tanrım, o korna sesleri ışıklar ve sokakta gülüşüp duran o kızlar da ne öyle.
I sent him to cut the hoses off.
Hortumun suyunu kesmeye gönderdim.
Get me into that tiled room and then out come the rubber hoses.
Beni odaya sokun ben çıkmasını bilirim.
These prisoners were carrying these rubber hoses.
Tutsakların üzerinde hortum vardı.
Those prisoners you brought had rubber hoses on them.
Getirdiğin esirlerin üzerinden hortum çıkmıştı.
Empty fuel drums and men carrying siphon hoses add up to one thing.
Boş yakıt bidonları ve lastik hortum taşıyan adamlar.
Bring the hoses.
Hortumları çıkarın.
- The hoses?
- Hortumlar mı?
- Bring the hoses out!
- Hortumları getir!
I cannot turn hoses on them.
- Onlar için hortumları çıkaramam.
It's better to turn the hoses on them than for them to live this way, no?
Bu şekilde yaşamalarındansa bunları hortumla yıkamak daha iyi değil mi?
- Break out the hoses.
- Hortumları çıkarın.
- Turn on those hoses.
- Hortumları açın.
The hoses.
- Hortumlar!
The hoses!
Hortumlar!
- I've got to check some of the hoses.
- Egzosa bakacaktım da.
Run the hoses out over here!
Hortumları buraya tutun!
Get the fire hoses and the police dogs.
Yangın hortumlarını ve polis köpeklerini getirin.
All resources are being used. It's great. The firemen connect the hoses and assume their positions.
İşte sayın seyirciler, işte itfaiye geliyor ne kadar muhteşemler, bu bir zafer ânı!
- Would you mind checking those radiator hoses? - I'll do that.
- Radyatör hortumlarını da kontrol eder misiniz?
Jud, you run the hoses for the gas inside the tunnel, and I'll set the charges.
Jud, tünel için gaz hortumlarını hazırla. Ben patlayıcıları ayarlayacağım.
- Get these hoses back!
- Hortumu toparlayın!
They're dragging hoses towards the lab.
Yangın hortumlarını laboratuvara doğru çekiyorlar.
Now keep those air hoses clear.
Hava hortumlarını açık tut.
It'll cut our hoses.
Hortumlarımızı kesecek.
I'm cutting the air hoses, so stay calm.
Hava hortumunu kesiyorum, sakın paniğe kapılmayın.
- Hoses go in the garage.
- Hortumlar garajda tutulur.
I could set up some makeshift hoses.
Birkaç ilave hortum çekebilirim.
I want steam hoses here on the double.
Buhar hortumları derhal buraya.
Tell me, Victor what is all that smokescreen about lending and leasing and garden hoses?
Söylesene, Victor... şu bahçe hortumları ile ilgili ödünç verme ve kiralama konusu nedir?
And these air hoses...
Ve bu hava hortumları...
And the hoses are over here.
Hortumlar da burada.
Tell them to bring their hoses back here!
Hortumlarını buraya getirsinler!
Kids, you bring me as many hoses as you can find.
Çocuklar, bulabildiğiniz kadar hortum getirin.
The Marines are standing by with fire hoses.
Denizciler, yangın hortumlarıyla bekliyorlar.
Make sure you breathe through these hoses most of the time.
Sürekli hortumlardan nefes almaya çalışın.
Get the hoses going!
Su hortumunu çıkarın!
I don't see any hoses.
Hortum görmüyorum.
Get those hoses up here!
O hortumları hemen buraya getirin!
Tell them to get the hoses up!
Söyleyin şunlara o hortumları yukarı kaldırsınlar!
Johnny is on hoses tonight.
Johnny bu gece havasında.
The hoses are intact.
Hortumlar sağlam.
First guy to die, hoses!
İlk adam ölür, kaybeder!
There's got to be hoses around in here.
Buralarda biryerlerde hortumlar olmalı.
- Just rubber hoses maybe.
- Sakin ol ufaklık.
- Hoses are Dead.
"Güller Öldü".