How'd you do it перевод на турецкий
476 параллельный перевод
I told you how charming and how lovely you were and I'd still repeat it, but I didn't do anything.
Ne kadar zarif ve sevimli olduğunuzu söylemiştim gene de söylerim ama bir şey yapmadım.
- How'd you do it?
- Nasıl becerdiniz?
Wish you'd drop around and see how I do it.
- Özür dilerim, yanlış not etmişim. Ben burada kalıyorum. Artık herkes bilmek zorunda.
I wish you'd teach Dorothy how to do it.
Keşke nasıl yapılacağını Dorothy'ye de öğretsen.
If it weren't for you, you don't think I'd care how or when I caught up with your uncle, do you?
Senin için olmasaydı, dayını nasıl ve nerede yakalayacağımı önemser miydim?
- Come on, how'd you do it?
- Hadi ama, bunu nasıl yapıyorsun?
But just for professional reasons, I'd like to know how you're gonna do it.
Yine de sırf mesleki nedenlerle, bu işi nasıl yapacağınızı bilmek isterdim.
- Yeah, how'd you do it, John?
- Evet, kaçmayı nasıl becerdin, John?
- How'd you do it?
- Nasıl yaptın?
How'd you do it, really?
Gerçekten nasıl yaptın?
- How'd you do it?
- Bunu nasıl başardın?
- How'd you do it, boy?
- Bunu nasıl yaptın, dostum?
How'd you do it?
Nasıl becerdin bunu?
Well, before you do, you'd better know how it is with her.
Ama yapmadan önce de onun durumunun nasıI olduğunu bilsen iyi olur.
Sakini, if you could get the people in the village to work together how long do you think it'd take them to rebuild the teahouse?
Sakini, köydekileri birlikte çalıştırabilirsek, çay evi ne kadar sürede biter sence?
How'd you do it?
Nasıl yaptınız?
- How'd you do it?
- Bunu nasıl becerdin?
You'd be amazed how many do. Only I never Wanted it that Way.
Kaç kişinin böyle yaptığını bilsen şaşardın.
I'd forgotten how fine it feels to do what you think is right regardless of the consequences.
Sonuçları ne olursa olsun, doğru olduğuna inandığın şeyi yapmanın verdiği üstün duygunun ne olduğunu unutmuştum.
- How'd you get her to do it?
- Ona bunu nasıl yaptırdın?
How'd you do it?
Nasıl becerdin?
- How'd you do it?
- Bunu nasıl yaptın?
How'd you do it?
Bunu nasıl yaptın?
How'd you do it?
Nasıl halletin?
How'd you do it?
Nasıl yaptın?
How long do you think it'd take them to get here?
- Oraya varmaları ne kadar sürer?
Stranger, how'd you do it?
Yabancı, nasıl becerdin?
Ha-ha. - How'd you do it?
- Nasıl başardın peki?
In America when they deport you, they know how to do it.
Amerika'da, adamı nasıl sınır dışı edeceklerini çok iyi biliyorlar.
How'd you do it, Harry?
Nasıl yaptın, Harry?
Harry, how'd you do it?
Harry, bunu nasıl yapabildin?
How'd you do it?
Nasıl yapmıştın bunu?
How'd you do it, drinking Dr. Kilmer's?
Nasıl yaptın bunu ; Dr. Kilmer ilacı içerek mi?
Uh-huh. How'd you do it?
NasıI becerdin bunu?
Jesus, I mean, you guys do nothing but complain about how you can't... stand it in this place, and then you haven't got the guts to walk out?
Ne yani, hepiniz durmadan buranın dayanılmazlığından yakındığınız halde dışarı çıkacak kadar yüreğiniz yok mu?
How'd you do it?
Nasıl yaptın bunu?
How'd you do it this time?
Bu sefer nasıl yaptın?
You know, I know I fouled up that typing test but I do know how to work a manual and if you get any calls for a manual typist I'd appreciate it, you know?
Daktilo sınavını berbat ettiğimi biliyorum ama elimle iyi iş yaparım. El işi gerektiren bir pozisyon olursa buna memnun olurum, anlıyor musun?
I'd do it for you, but I don't know how
Yapabilseydim onun yerine ben yapardım. Ama yapamam, işte oldu.
Hey, Flynn, how'd you do it?
Flynn, bunu nasıl yaptın?
How do you know that you'd love it?
Severek çalışacağını nereden biliyorsun?
- How'd you do it?
- Nasıl buldun? Bunları bulmak imkânsızdır.
How do you think they'd take it if I tried to put them behind bars?
Onları kodese tıkmak istediğimde ne yaparlar sanıyorsun?
When you go, wherever it is you filthbags go do take note of how nice things are on the outside.
Gittiğinizde, sizin gibi gerzekler her nereye giderse... dışarıda her şey ne kadar güzel dikkat edin.
How'd you do it?
Bunu nasıl becerdin?
HOW'D YOU DO IT?
Nasıl yaptın?
- Barf, how'd you do it?
- Barf, bunu nasıl yaptın?
Even if you made it out of the building... how do you expect to get past the guard gate?
Binanın dışına çıkmayı başarsan bile... güvenlik kapısından nasıl geçmeyi umuyorsun?
Sam, how'd you do it?
Sam, nasıl başardın?
How'd you like to do it every day?
Güzel. Her gün yapmak ister misin?
How you'd never have anything to do with it.
Asla bir ilgin olmayacağını söylemiştin.
how'd you sleep 96
how'd you get this number 35
how'd you meet 17
how'd you find me 195
how'd you get in 55
how'd you guess 32
how'd you two meet 18
how'd you know 362
how'd you get it 45
how'd you find us 47
how'd you get this number 35
how'd you meet 17
how'd you find me 195
how'd you get in 55
how'd you guess 32
how'd you two meet 18
how'd you know 362
how'd you get it 45
how'd you find us 47