How'd you get out перевод на турецкий
394 параллельный перевод
"How d'you get out of here?"
Buradan nasıl çıkacaktın?
How did you get out?
Nasıl dışarı çıktın sen?
How'd you get out of jail?
Hapisten nasıl çıktın sen?
- How'd you get out of jail?
- Hapisten nasıl çıktın?
You want to know how I'm gonna get him out?
Onu nasıl dışarı çıkaracağımı mı merak ediyorsun?
We were just wondering, all of us here, and talking about how you'd get out.
Biz buradakiler de tam senin nasıl çıktığını merak ediyorduk.
- How'd you get out of it, Mark?
- Nasıl çıktın Mark?
How'd you get out, anyway?
Devam et.
How'd you get out?
Nasıl kurtuldun?
Chino, how did you get out?
Chino, dışarı nasıl çıktın?
Oh, Eddie, I'm going out tonight. How will you get in?
Eddie, ben bu gece dışarı çıkıyorum. içeri nasıl gireceksin?
How are you going to get the dirt out?
Toprağı nasıI dışarı çıkaracaksın?
That's how you'd get out of a tight?
Senin sorun çözme yöntemin bu mu?
Suppose you were a Dalek locked up in this room, how would you get out?
Sen bir Dalek olsan ve bu odada kilitli kalsan, nasıl dışarı çıkardın?
- And how do you plan to get him out?
- Öyleyse dışarı nasıl çıkartmayı düşünüyorsun?
How about you get dressed, I take you out?
Süslen de seni dışarı çıkarayım.
How'd you get out? - Parole.
Nasıl çıktın hapisten?
How'd they get you out of bed?
Seni nasıl yataktan çıkardılar?
How did you get out?
Nasıl dışarı çıktın?
How'd you get out there--Hawaii?
- Hawaii'ye nasıl gittin?
Stranger, how'd you get out?
Yapancı, nasıl çıktın oradan?
How'd you get out of that part of the job?
Peki bu işin içinden nasıl çıkıyorsun?
How longs it gonna take you to get everybody out of your hotel?
Herkesi otelinden dışarı çıkarman ne kadar zaman alır?
How'd you get out of kilo forty?
Kırk kilodan nasıl kurtuldun?
How are you going to get your wife out?
Karını dışarı nasıl çıkartacaksın?
So, how about maybe you and I go out together, get something to eat.
yani, belki sen ve ben dışarı çıkıp bir şeyler yeriz, ne dersin?
Clyde, how'd you get out?
Clyde, dışarı nasıl çıktın?
How'd you get out?
Nasıl dışarı çıktın?
Show me how you'd get in and out of this place.
Bana, oraya nasıl girip çıkabileceğimizi göster.
You taught me when I was a child to get out at dawn, and see how life and the country awake.
Ben çocukken, tan vaktinde dışarı çıkmamı, hayatın ve ülkenin uyanışını izlememi tembih ederdin.
How do you get what's inside out?
Neresinin İçi dışına çıkmış, nasıl anlarsın?
How'd you get out of jail?
Hem siz nasıl çıktınız kodesten?
- How'd you get out?
- Nasıl çıktınız?
How will you get out of England?
İngiltre dışına nasıl çıkacaksın?
How did you get through out there?
Dışarıda nasıl hayatta kaldın?
How'd you get out here?
Buraya nasıl geldiniz?
How are you gonna get out of the wash house?
Yıkanma binasından dışarı nasıl çıkıyorsun?
- How are you gonna get out?
- Dışarı nasıl çıkacaksın?
How'd you get out so soon?
Bu kadar çabuk nasıl çıktın?
Lady, I don't know how you got in there, but I'm going to get you out of me right now!
Bayan, oraya nasıl girdiğini bilmiyorum ama, seni hemen oradan dışarıya çıkaracağım.
How'd you get out so fast, so easy? Movie star.
Nasıl bu kadar çabuk ve kolay bu işten çıkabildin?
Jennifer, my mother would freak out if she knew I was going up there with you, and I'd get the standard lecture about how she never did that kind of stuff when she was a kid.
Annem seninle geleceğimi bilse çok öfkelenir. Gençken asla böyle şeyler yapmadığına dair vaaz vermeye başlar.
even if you could figure out how to call the president, you'd never get through because that signal's scrambled.
- Bak Alf, bir şekilde Hava Kuvvetleri'ne ulaşsan bile bir işine yaramaz. Çünkü sinyaller gizli tutulur.
How'd you get out?
Oradan nasıl çıktın?
- How'd you get out here so fast?
- Ne çabuk geldiniz buraya?
How'd you get her out of the camp?
Onu bu kamptan nasıI çıkardın?
Because they go out there, they see what's available, you know, those fat, bald-headed little twerps that have no idea how lucky they are that they can't get a woman, and they come crawling back to you, thankful, knowing that there's no way they can do better than us.
Çünkü dışarı çıkarlar boşta olanları görürler şişman, kel kısa herifler bir kadını elde edemedikleri için ne kadar şanslı olduklarını bilmezler ve sürünerek minnetle sana geri gelirler o heriflerin bizden asla daha iyi olmayacaklarını bilerek.
How did you get out?
Nasıl çıktın dışarı?
How did you get out?
Dışarıya nasıl çıktın?
Even if you made it out of the building... how do you expect to get past the guard gate?
Binanın dışına çıkmayı başarsan bile... güvenlik kapısından nasıl geçmeyi umuyorsun?
How'd you lik e to get out of here?
Buradan nasıl çıkmayı düşünüyorsun?
how'd you sleep 96
how'd you get this number 35
how'd you meet 17
how'd you find me 195
how'd you two meet 18
how'd you guess 32
how'd you get in 55
how'd you know 362
how'd you get it 45
how'd you find us 47
how'd you get this number 35
how'd you meet 17
how'd you find me 195
how'd you two meet 18
how'd you guess 32
how'd you get in 55
how'd you know 362
how'd you get it 45
how'd you find us 47