Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / английский → турецкий / [ H ] / How's your

How's your перевод на турецкий

12,759 параллельный перевод
But how do you catch your prey in a place where there's literally nowhere to hide?
Peki saklanacak hiçbir yeriniz olmayan bir yerde avınızı nasıl yakalarsınız?
How's things in your world?
Sende işler nasıl?
How's your kid?
Çocuğun nasıl?
How's... how's your leg?
Bacağın... Bacağın nasıl oldu?
How's it your business?
Seni ne ilgilendirir?
Hey uh, let's get outta here because I want to take a bubble bath and see how long you can hold your breath under water.
Hadi gidelim çünkü köpüklü banyo yapacağım. Bakalım su altında ne kadar nefesini tutabileceksin.
Well, that's a bummer. How many pictures did you have on your camera?
Kamerada kaç tane fotoğraf vardı?
Ms. Burstyn, archaeologists are very protective of their tools, so can you tell us how yours came to be in your ex's possession?
Bayan Burstyn, arkeologlar aletleri konusunda çok koruyucu olurlar. Nasıl oldu da sizinkiler eski arkadaşınızdan çıktı, söyler misiniz?
I've heard your last words so many times, do you know how boring that is?
Son sözlerini pek çok defa duydum. Bu ne kadar sıkıcı, biliyor musun?
- I've heard your last words so many times, do you know how boring that is?
Son sözlerini pek çok defa duydum. Ne kadar sıkıcı biliyor musun?
And since it's your fault that we're even here, how about you lose the attitude and help me, instead of being a useless bastard?
Burada olmamız bile senin hatan olduğuna göre, işe yaramaz bir pislik gibi davranacağına havayı bırakıp yardımcı olmaya ne dersin?
How's your family gonna be when they think you're a cold-blooded person?
Senin soğukkanlı bir katil olduğunu düşünürlerse ailenin hâli ne olur?
Wow. It's amazing how similar your room is
Küçükken ki odalarımız şaşırtıcı derecede...
How else could that suicide note appear in your handwriting months after I stripped you of your flesh and wore it like a cape?
Derini soyup pelerin gibi giydikten aylar sonra o intihar notu başka nasıl senin el yazınmış gibi görünebilir?
Is that how she looked when you saw her on the bed in your uncle Steven's bedroom?
Dayınız Steven'ın yatak odasında onu yatağın üzerinde gördüğünüzde böyle mi görünüyordu?
- This strike thing at work, how can you be on the boss side and your friend's side?
- Bu iş yeri grevinde.. ... hem arkadaşlarının hem de patronunun tarafında nasıl olacaksın?
Astrid, how's your family?
- Astrid, ailen nasıl?
It's that I'm not sure that you know how you got there or, indeed, that your claims are correct.
İddialarının gerçek olup olmadığını ya da senin o noktalara nasıl ulaştığını bilmediğini düşündüğüm için.
How's your uncle doing? .
Amcan nasıl?
How's your wound? .
Yaran nasıl?
Given it as how I saved your life, I think that's acceptable.
Bu durumu senin hayatını kurtardım olarak, düşünebilirsin sanırım böyle kabul edilebilir.
It's how come you're still working in a shit hole like this at your age.
Nasıl olurda senin yaşında biri hâlâ bu bok çukurunda çalışır.
Wait, that's how you met your wife, isn't it?
Dur bir, eşinle tanışma hikayen bu, değil mi?
How's your day been?
Günün nasıl geçti?
So how's your book coming?
- Kitabın ne hakkında olacak?
How's your book coming along?
- Kitap yazma işi nasıl gidiyor?
I get why you're so pissy... but your mood's never gonna brighten till you find this woman... and tell her how you feel.
Neden bozuk attığını anlıyorum... ama bu kadını bulup ona açılmazsan... keyfinin düzeleceğini sanmıyorum.
Let's see how he fights with your head on the block.
Bakalım işin ucunda sen olunca nasıl dövüşecek.
- How's your insurance?
- Sosyal güvenceniz ne?
- So ladies and gentlemen, we have an unusual guest today who is here to tell us about his home, the arctic, and how you can make it your home, too.
Peki bayanlar ve baylar bugün evini, Kuzey Kutbu'nu anlatmak için gelen olağandışı bir konuğumuz var ve siz de evinizi inşa edebilirsiniz.
That's how I killed your mother!
Anneni işte böyle öldürdüm!
It's a good thing I know how to take care of your cuts.
Yaralarına nasıl müdahale etmem gerektiğini bilmem büyük şans.
Hey, dude, I don't know how to say this to you gently, but your girlfriend... she's a fucking cunt.
Hey, ahbap bunu sana nasıl söyleyeceğimi bilemiyorum. Ama kız akradaşın, humm amcığın teki.
How's your job going?
İşler nasıl?
How's your mother?
Annen nasıl?
Hey Mikey, do you know how hardcore your sister is?
Mikey, ablanın ne kadar atarlı olduğunun farkında mısın?
Hey, Jackie, how's your asshole?
Hey, Jackie, götün nasıl?
We've heard a lot about your many accomplishments tonight but no one's really talked about how tough it was for you starting out.
Bu akşam sayısız başarılarınız hakkında çok şey duyduk ama kimse senin ne kadar zor başladığından hiç bahsetmedi.
How's your baby?
Bebeğin nasıl?
That's how you could take down your opponent in the Shotokan style.
Shotokan tarzında karşındakini bu şekilde yere serebilirsiniz.
How's your mother holding up?
Annen ne durumda?
How big is your dining room? Mrs. Rice's office.
Yemek odanız, Bayan Rice'ın ofisi ne kadar büyük?
How's your dad?
Baban nasıl?
How many times I gotta tell you, it's too late for your money.
Kaç kere söylemem gerekiyor? Para için çok geç.
You want to find your parents. That's how you get to them.
Aileni bulmak istiyorsan yanlarına gitmek için bunu yapmalısın.
It's probably how you lost your family in the first place!
Aileni en başta böyle kaybetmiş olmalısın!
How many years have you been trying to get with Lina, and suddenly this just falls into your lap?
Lina'yı kaç yıldır tavlamaya çalışıyorsun? Ve bir anda kucağına bu düşüyor.
This is how your test ends, my son.
İşte senin sınavında böyle bitiyor, oğlum.
How's your mom doing?
Annen nasıl?
How's your head, buddy?
Kafan nasıl dostum?
From your own perspective, how do you think we're doing over there?
Kendi bakış açınızdan, Orda ne yapacağımızı düşünüyorsun?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]