How dare you come here перевод на турецкий
127 параллельный перевод
How dare you come here?
Ne yüzle buraya geldin?
How dare you come here and try to blackmail me!
Ne cesaretle buraya gelip bana şantaj yapmaya kalkarsın?
How dare you come here like this!
Ne cüretle buraya bu şekilde gelirsin?
How dare you come here again...
Buraya tekrar gelmeye nasıl cürret edersin?
- How dare you come here?
- Nasıl gelmeye cüret edersin?
How dare you come here and attempt to blackmail me!
Ne cüretle buraya gelip bana şantaj yapmaya kalkarsın!
Bastard, how dare you come here, attack
Piç, ne cüretle buraya gelirsin!
How dare you come here after you seduced my man?
Ne cüretle askerimi ayartırsın?
How dare you come here?
Bu ne cüret?
How dare you come here!
! Ne cüretle buraya gelirsiniz?
you rebels, how dare you come here?
Asiler, buraya gelmeye nasıl cesaret ederler?
How dare you come here and bark at me like some little junkyard dog!
Hangi cüretle buraya gelip sokak köpeği gibi bana bağırabiliyorsun!
How dare you come here in broad daylight.
Hangi cesaretle buraya gelirsin?
How dare you come here.
- Buraya gelmeye nasıl cesaret edersin!
How dare you come here and accuse me.
Ne cüretle buraya gelip beni suçlarsın.
How dare you come here to see me?
Buraya gelmeye nasıl cesaret ettin?
How dare you come here, huh?
Sen ne cesaretle buraya geliyorsun, ha?
How dare you come here today?
Ne cesaretle buraya gelebildin sen?
How dare you come here empty-handed and ask me for a favour.
Ne cesaretle buraya boş elle gelir ve benden bir iyilik istersiniz?
How dare you come here and tell me what to do.
Ne hakla evime gelip ne yapacağımı söylersin.
How dare you come here! Hey!
Nasıl buraya gelmeye cüret eder?
How dare you come here and accuse me?
Ne cesaretle buraya gelip beni suçluyorsunuz?
But it wasn't intended it was an accident how dare you come here? - yes.
- Evet.
It's not even enough if he comes here and bows to you, but how dare he tells you to come or go?
Size gelip baş eğmediği yetmedi bir de ayağına nasıl çağırır?
How dare you come in here!
Ne cesaretle gelirsin buraya?
How dare you entice him to come to you here?
Buraya gelerek onu ayartmaya nasıI cüret edersin?
How dare you come stamping in here like Napoléon, ordering me about!
Buraya paldır küldür gelip Napolyon gibi emirler vermeye nasıl cüret edersin?
How dare you come bursting in here like this?
Ne cesaretle buraya paldır küldür geliyorsun?
How dare you come in here?
Nasıl gelirsin buraya?
How dare you come in here?
Ne cesaretle gelirsin buraya?
How dare you come in here!
Bu ne cüret!
How dare you come back here?
Ne cüretle geri gelirsin?
How dare you come in here at this hour of the night and frighten these people.
Gecenin bu saatinde nasıl oluyor da, buraya gelip, bu insanları korkutuyorsunuz?
How dare you leave in the middle of a fight? You come back here!
Tam bir kavganın ortasında çekip gitmeye nasıl cesaret edersin?
How dare you come in here!
Kendine bir baksana?
How dare you! Come down here.
Yere yat!
How dare you come in here like this.
Buraya, bu şekilde girmeye nasıl cüret edersin?
How dare you come in here.
Buraya girmeye nasıl cüret edersin?
How do you dare to come here?
ne yüzle buraya gelirsin?
How do you dare to come here?
Ne cüretle?
How dare you come in here?
Ne hakla buraya girdiniz?
He won't be needed. Commander Sisko, how dare you come in here and...
Komtan Sisko, burada emir vermeye nasıl cüret edersiniz ve...
How dare you come in here?
Ne cüretle buraya girersin?
- How dare you come here?
- Belki de kocanızı kilitlemelisiniz?
Forget the fact you come in here blind drunk and interrupt a meeting but then you just bring up Mom like that? I mean, how dare you?
Buraya körkütük sarhoş gelip ayini böldüğün umrumda değil ama annem için söylediklerin buna nasıl cüret edersin?
- How dare you come in here...
- Ne cüretle buraya gelip... - Ne cüretle mi?
How dare you come back here?
Buraya tekrar gelmeye nasıl cüret edersiniz.
How dare you come in here and seek a continuance!
Erteleme talep etmeye nasıl cüret edersin!
How dare you come back here and start disrupting our lives?
Nasıl oluyor da buraya dönüp, hayatımızın düzenini bozuyorsun?
How dare you come in here!
İçeri girmeye nasıl cesaret edersiniz!
How dare you come in here and hijack me with accusations?
Ne cüretle buraya gelip suçlamalarınla keyfimi kaçırıyorsun?