How do you know about that перевод на турецкий
400 параллельный перевод
How do you know about that?
Bunları nereden biliyorsun?
- How do you know about that?
- Sen nereden biliyorsun?
How do you know about that?
Nereden biliyorsun?
How do you know about that?
Sen bunu nereden biliyorsun?
What? How do you know about that?
Lan, sen nereden biliyorsun?
How do you know about that?
Bunu nerden biliyorsun?
How do you know about that?
Bunu nasıl bilebilirsin?
How do you know about that?
Sen bunu nereden öğrendin?
How do you know about that?
Bunu nereden biliyorsun?
How do you know about that?
Sen nereden biliyorsun?
- How do you know about that? - Oh!
Bunu nereden biliyorsun?
How do you know about that?
Bunu nasıl bilebildiniz?
How do you know about that?
Bunu nasıl biliyorsun.
And how do you know about that?
Ve bunu nasıl biliyorsun?
How do you know about that?
- Bunu nasıl biliyorsun?
How do you know about that?
Bunu nereden biliyorsunuz?
- How do you know about that?
- Bunu nereden biliyorsun?
How do you know about that, the angels?
Şu melekler hakkında, neler biliyorsun?
- How do you know about that?
- Bunu nerden biliyorsun?
How do you know about that?
Sen bunu nerden biliyorsun?
How do you know about that?
İşin doğrusu bu...
How do you know about that?
Bunun hakkında ne biliyorsun?
- How do you know about that story?
- Siz nereden biliyorsunuz o hikayeyi?
- How do you know about that story?
- Sen nereden biliyorsun o hikayeyi?
- How do you know about that?
- Siz nereden biliyorsunuz ki?
How do you know about that the fuck over there in new york?
Sen nereden biliyorsun?
- How do you know about that?
- Bunu nereden biliyorsunuz?
How do you know about that, dude?
Bunu nerden biliyorsun, dostum?
- How do you know about that?
- Siz nereden biliyorsunuz?
But what I'm here to tell you is that you'd better watch out pretty close for me the next couple of days because I wanna do what I gotta do without committing any real big sin because I know how you feel about stealing.
Ama sana asıl diyeceğim önümüzdeki birkaç gün bana göz kulak olsan iyi olur çünkü yapmam gerekeni günah işlemeden yapmak istiyorum çünkü hırsızlık hakkında ne hissettiğini biliyorum.
And that job my brother wrote about, how do you know that wasn't for Fabian?
Kardeşimin bahsettiği işe gelince... belki de Fabian'ın işiydi.
Just how much do you know about this book that you're after?
O kitap hakkında ne kadar bilgi sahibisin?
How do you know you're sure about that?
Emin olduğundan ne kadar eminsin?
You know, Crockett, I've been doing some thinking about that possible leak, and, uh, well, how well do you know this Lieutenant Rodriguez?
Biliyor musun, Crockett, şu bölümdeki sızıntı olayı biraz kafamı kurcaladı... Şu Teğmen Rodriguez'i ne kadar iyi tanırsın?
Hey, hey. How the hell do you know all that about me?
Hey, hey, kahrolası... benim hakkımda tüm bunları nereden biliyorsun?
See, that just goes to show how much you do not know about me.
Gördün mü, bu sadece beni ne kadar tanımadığını gösteriyor.
Listen... there's nothing harder than knowing that the person you love is unhappy. And I know how important it is to do something about it.
Dinle, sevdiğin insanın mutsuz olduğunu bilmekten daha kötü bir şey yoktur, bununla ilgili bir şeyler yapmanın ne kadar önemli olduğunu da biliyorum.
Don't you ever, ever imply that I do not know how to teach, because then you really are talking about something that you know nothing about.
Öğretimin nasıl olduğunu bilmediğimi ima etmeyin, çünkü, o zaman, gerçekten bir şey hakkında konuşurken, konu hakkında bir şey bilmiyorsun demektir.
But how do people treat you now that they know the truth about your innocence?
Artık insanlar masum olduğunu öğrendiğine göre, şimdi nasıl davranıyorlar?
Do you know how long I've thought about doing that? RONALD :
Kaç kez bunu yaptığımı düşündüğümü biliyor musun?
And how do these people who talk know where you are so that they can talk about you?
Peki konuşan o insanlar, yerini nereden bilecekler ki, senin hakkında konuşsunlar?
Now that you know that money will never be a problem, how do you fell about letting The Fat have the store?
Paranın sorun olmayacağını öğrendiğine göre, babalığın mağazayı almasına nasıl bakıyorsun?
Do you know how long I have waited for somebody I care about... to say that they love me and for me to actually believe them?
Değer verdiğim birinin beni sevdiği söylemesini... Ve buna gerçekten inanmam için ne kadardır beklediğimi biliyor musun?
How about we do it on that Raymond guy on TV, you know everybody loves Raymond.
Şu Raymond denen adam hakkında yapmaya ne dersiniz, hani Herkes Raymond'u Sever'deki?
And how much do you know about that man?
Peki o adamı ne kadar tanıyorsun?
You know, you're out of line if you think that I was faking... the part about enjoying... whatever you and me- - and... if that's how you feel about the betting stuff, I won't do it anymore,
Eğer seninle yaptıklarımızdan aldığım keyfin yapmacık olduğunu sanıyorsan aklını kaçırmışsın demektir. Ayrıca madem bahis konusunda böyle düşünüyorsun, bir daha yapmam.
Doesn't that affect us, too? Do you know anything about Sri Lanka? How, like, the Sikhs are, like, killing tons of Israelis over there?
Sihlerin Sri Lanka'da Yahudileri öldürmesi seni etkilemiyor mu?
- I keep thinking about what you said in the seminary... about how, you know, the life of a priest is hard... and if - and if you can see yourself being happy doing anything else... you should do that.
Sadece senin derslerde söylediklerini düşünüyorum da yani bilirsin, bir rahibin hayatı oldukça zordur eğer başka birşey yapmak seni mutlu edecekse ne olursa olsun yap.
Do you know how depressing that is? Do you think I don't wanna, fuckin', slash my... wrists when I think about that?
Bunu düşündüğümde bileklerimi kesmek istemediğimi mi sanıyorsun?
Sweetie, I know you think that about a lot of things, but how do you know?
Tatlım, bir çok şey hakkında böyle düşündüğünü biliyorum ama nereden biliyorsun?
I don't know how it started, but--but--but she said something about things not going well with her and Stuart, you know, like, he's old and everything. And before I knew it, I said, yeah, and what if you guys do wanna have kids- - I just thought of that one right there on the spot- -
- Nasıl başladı bilmiyorum ama Stuart'la iyi gitmeyen bir şeyler olduğundan bahsetti yani yaşlı olduğundan falan ve farkında olmadan evet dedim ve ya çocuk yapmak isterseniz diye sordum.