Huffs перевод на турецкий
51 параллельный перевод
[Huffs] You know, Hannibal, I think you made a mistake.
Biliyor musun Hannibal, bence hata yaptın.
[Huffs] Tell you, that beats the hell out of any ride on Coney Island.
Bu Coney Adası'ndaki en hızlı Radar'dan daha heyecanlı.
( HUFFS ) Of course I'm not.
Tabi ki değilim.
[Huffs] MY SON?
Tanrım, büyük bir ihtimal heteroseksüel olacak.
Sir, maybe you could use a few huffs from your ether bottle.
Belki de biraz eter solumaya ihtiyacınız var.
[Huffs] She'll be back :
Geri dönecek.
[Huffs] I'm sorry.
Üzgünüm.
The bastard dumped me for this tiny, little Korean manicurist who huffs nail-polish remover between appointments.
Ama o p... ç kurusu beni o randevu aralarında aseton koklayan Koreli manikürcü için terk etti.
- Grab that murder kit for me, would ya? - [Huffs]
Benim için cinayet takımını alır mısın?
Antonio is very, very upset, and the wolf huffs and he puffs... blows it down.
Antonio çok korkmuş ve kurt üflemiş püflemiş ve evi yıkmış..
Between the huffs, and the signals and stuff it just kind of all happened. But, god.
Olan şeyler öyle değişik ki sanki sesler ve trafik işaretleri arasında kalmışım gibi.
( Huffs ) Give us a hand downstairs.
Aşağıda biraz yardım gerek.
I know it doesn't take much to keep your tiny lizard brain functioning... pocket of air, a few huffs of spray paint... but how are you staying awake?
Senin küçük, kertenkele beyninin çalışır vaziyette olması için fazla şeye gerek yok biliyorum ama nasıl böyle uyanık kalabiliyorsun?
( Huffs ) He blew a gasket.
Deliye döndü.
( huffs ) Neither do you, Miss Popularity, in your four hundred dollar jeans.
Sen de dört yüz dolarlık kotunun içinde benzemiyorsun, Bayan Popüler.
[Alice Huffs] They're using clones of me.
( Alice burnundan soluyor ) Onlar beni klonlar kullanarak ediyoruz.
[Alice Huffs] Basic models.
- ( Alice burnundan soluyor ) Temel Modeller.
( Huffs ) I don't know.
Bilmiyorum.
[Huffs] How's my breath?
Nefesim nasıl?
( Huffs ) I wouldn't do that.
- Asla böyle bir şey yapmam.
[Huffs] Bye.
- Hoşça kalın.
( Huffs ) Why didn't you tell me?
Neden bana söylemedin?
( Huffs ) Thanks.
Sağol.
( Huffs )
Sonbahardayız.
( Huffs ) I don't really have any "ways."
Pek "yol" um falan yok benim.
( Huffs ) I think we're making progress.
Sanırım ilerleme kaydediyoruz.
( Huffs ) I don't do losers.
Kaybetmeyi istemem.
That family took care of it, like families do around here. ( Huffs )
Tıpkı buradaki diğer ailelerin yaptığı gibi.
( huffs ) lured there, no doubt, by the moloids, To see if you were champion material.
Şüphesiz moloidler sende şampiyon kumaşı olup olmadığını görmek için onu oraya çekmiştir.
There's... uh, there's this genie, and he's, uh... he's in trouble, and, uh... ( Huffs ) Uh, uh... at least I thought he was. Uh, s... suddenly I can't quite remember.
Bir şey... bir Cin var ve onun onun başı belada en azından onun şey olduğunu pat diye hatırlayamıyorum.
[huffs] come on, corrine, that's enough.
Hadi, Corrine, bu kadar yeter.
( huffs ) What are you saying?
Sen ne diyorsun?
( Huffs ) You can both go straight to hell.
Sen cehenneme gidebilir hem.
Look, honey... ( huffs )
Bak tatlım...
- Better out than in. - SHE HUFFS
Çıkma vakti geldi.
He huffs, and puffs.
Öfleyip püflüyor.
[Huffs] This was a gift to you not having this burial today.
Toprağa bugün verilmemesi sizin için bir lütuftu.
( HUFFS ) I'm a man I've got to pay my way.
Payıma düşeni kendi yöntemlerimle yapıyorum.
[huffs] - What?
Johann'ın onları delirtmek için ne yaptığını merak ediyorum.
- [Xan huffs]
VORHEES BİNASI
- [Huffs] THAT'S GOOD?
- Nasıl iyidir?
[Huffs] That's what you want, isn't it? Of course it is.
İstediğiniz bu değil mi?
( Huffs )
Big Dog Prodüksiyon'a Aittir "
( huffs ) I think it's just something that was done years ago.
Bence bu iş yıllar önce bitti.
( huffs ) why?
Neden?
But... ( Huffs )
Ama...
( Huffs ) I'm going to the Bluebird, man.
13 yıldır temiz kalmanın kenara atılacak birşey olduğunu söyleme sakın bana.
( Huffs ) Fine.
İyi
[huffs] Hell, no.
Elbette hayır.
♪ ♪ [huffs] What's going on?
Neler oluyor?
( huffs ) Shit.
Siktir ya.