Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / английский → турецкий / [ H ] / Hurt locker

Hurt locker перевод на турецкий

44 параллельный перевод
I want to go down there, find Phoenix and put him in a hurt locker.
Oraya gitmek, Phoenix'i bulmak ve onu bir acı hücresine kapatmak istiyorum.
You're reasonably safe, but little Miss Can't-be Wrong... She's deep in the hurt locker.
Sen oldukça emniyettesin, fakat Bayan Asla Yanlış Yapmaz tam ortasında.
We haven't unwrapped our secret weapon yet. Luke walks over there, "hurt locker" - style, Flips the switch, and boom!
Luke "Tetikçi" filmindeki gibi usulca yaklaşır düğmeyi çevirir ve güm!
"hurt locker." It's - - it's more like "squirt locker."
Daha ziyade "Fışkırtıcı" oldu bu.
And today he's wondering if Hurt Locker deserved the Oscar!
Bugünde "Hurt Locker" ın gerçekten Oscar'ı hak edip, etmediğini merak ediyor.
Things were never great between us, but now it's like The Hurt Locker.
Ablamla aramız zaten iyi değildi, şimdi her şey daha kötü oldu.
A radio playing would be horrible...
The Hurt Locker'ı radyo oyunu olarak düşün.
What do you think my job is, the hurt locker?
Benim işimi ne sandın mayın temizleyiciliği mi?
It's like the hurt locker.
Aynı Ölümcül Tuzak'taki gibi.
I've pulled open the hurt locker and had a big old rummage round.
Acıya katlanıp, didik didik aramaya başladım.
You're in The Hurt Locker now, Popper.
Şu an Ölümcül Tuzak filmindesin Popper.
- What did they do in The Hurt Locker?
- The Hurt Lock er'da ne yaptılar?
We shouldn't even be standing this close without those hurt locker suits.
Bu kadar yakında bile durmamalıyız şu Hurt Locker giysileri olmadan.
I saw The Hurt Locker, Casey, okay?
Ölümcül Tuzak'ı izledim, tamam mı Casey?
Let's put these bozos in a hurt locker.
Hadi şu heriflere ölümcül bir yara verelim.
'Cause, uh, "hurt locker" means some kind of war hero thing, or something.
'Çünkü "ölümcül yara" savaş kahramanlarını anlatan şu filmin de adı.
The champ is holding nothing back as he cracks open the hurt locker!
Şampiyon rakibine acı vermek için her şeyi yapıyor.
Yes, and that's why my hurt locker is aching.
Evet, o yüzden acı dolu bir dönemden geçiyorum ya.
Huck, don't pull this Hurt Locker crap on me.
Huck, beni bu "Ölümcül Tuzak" saçmalıklarıyla uğraştırma.
Oh, my God. - PLEASE TELL ME YOU HAVE SOME HURT LOCKER SKILLS.
Lütfen bana bu konuda iyi olduğunu söyle
- The hurt locker.
- Yaralı dolap.
Welcome to the hurt locker.
Ölümcül Tuzak'a hoş geldin.
What, like Hurt Locker stuff?
Hurt Locker filmindeki gibi mi?
I could just put on one of those "Hurt Locker" suits.
Ya da o koruyucu giysilerden giyebiliriz.
Hurt Locker this thing, it'd be helpful.
-... acını dışa vursan çok iyi olurdu.
i saw the first 15 minutes of the hurt locker.
Ölümcül Tuzak *'ın ilk 15 dakikasını izlemiştim.
That might be a tad close to The Hurt Locker.
Bu da birazcık "The Hurt Locker" filmine benziyor.
The Hurt Locker guy. He's an Avenger.
Hurt Locker'da ve The Avengers'da oynamıştı.
If you tell another living soul what I'm about to say, I end up in a hurt locker.
Birazdan söyleyeceklerimi başka birine anlatırsan sürülürüm.
I'm gonna go watch, uh, the hurt locker to cheer myself up. I gotta go, too.
Ben Ölümcül Tuzağı izlemeye gidiyorum, kendimi neşelendirmek için.
Crazy girls are kind of my Hurt Locker.
Çatlak kızlardan kaçış yok benim için.
The Hurt Locker.
Ölümcül Tuzak.
- The Hurt Locker.
- Ölümcül Tuzak.
The Hurt Locker and Avatar are both overrated?
Ölümcül Tuzak ve Avatar'ın ikisi de mi abartılıyor?
Hey, Jenna, I heard about the hurt locker full of blue balls, yeesh.
Hey Jenna, dolabını mavi toplarla doldurduklarını duydum, vay be.
I call it my "Hurt Locker."
Burası "Çilehanem."
They can bury me in this hurt locker if they want to, but you and your entire glee club are going to be buried in here with me.
İsterlerse beni çilehaneme gömebilirler ama seni ve glee kulübünü de yanımda götüreceğim.
Something has come to my attention, something grave and... almost beyond... I saw your hurt locker, Sue.
Bir şeyler dikkatimi çekti bir şeyler yakaladım ve hatta bunun da ötesinde acı deponu gördüm, Sue.
Hurt Locker!
Hurt Locker!
I got a "Hurt Locker" genius working on it right now.
Şu anda üzerinde çalışmakta olan bir "Hurt Locker" dehası var.
If I open this up, it's like The Hurt Locker.
Açarsam Ölümcül Tuzak'taki gibi olur.
Have fun, get in trouble, maybe go back to that Hurt Locker place.
Biraz eğlenir, başımıza iş açarız. Belki Hurt Locker'a gideriz.
Hurt Locker.
Hurt Locker.
All it's done so far is give me a pain in my ass, hurt my feet, get me laughed at in my locker room.
Şimdiye kadar sadece ayaklarımı acıttı ve soyunma odasında dalga konusu olmama neden oldu.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]