Husky перевод на турецкий
216 параллельный перевод
But if I was meet half-ape, I wouldn't kick him in the stomach as you did that husky in there.
Ama yarı-maymun görseydim, arkadaşıma yaptığın gibi yumruklamazdım.
If one husky dog have the smell of you... his boss know from the way he howl... that there is stranger in district.
Bir Eskimo köpeği kokunu alırsa... Sahibi köpeğin ulumasından... o bölgede yabancının olduğunu anlar.
No husky dogs? No sled? Uncle Billy, you haven't changed a bit.
- Billy amca hiç değişmemişsin.
- Cinderella, with a husky voice.
- Kısık sesli Külkedisi.
Husky.
Boğuk sesli.
He was a husky guy.
Boğuk sesli bir adamdı.
Husky little boot.
Gürbüz bir oğlan.
With a husky young samurai
Genç bir samuray ile birlikte.
" as she breathed the husky whisper,
"... dökülürken boğuk bir fısıltıyla... "
A big tall... or husky, luscious looking female?
Uzun boylu... nefis görünen bir kadın?
Her voice is low and husky. It matches her shy, untamed look.
Sesi kısık ve boğuk bu da utangaç ve vahşi görünümüne uyuyor.
Big husky fella like you. What do you need a doctor for?
Senin gibi sağlıklı bir adam doktoru ne diye sorsun ki?
Tall, husky, ugly looking bird.
Uzun, iri yarı, çirkin bir kuş gibi.
"His father was on his knees in front of the bed praying, " His hands stretched upward, His voice husky from crying,
Babası başucunda diz çökmüş bir şekilde dua ediyordu ellerini yukarı kaldırmış, sesi boğuk bir şekilde ağlıyordu.
Or just husky and forlorn?
Yoksa sadece kabuklu ve boş mu?
Or just husky and forlorn?
Yoksa kabuklu ve boş mu?
Oh, he was a husky fellow.
Çok çekici biriydi.
And then sell that pretty pen, sell that little critter... for big money... and cruise to scenic Alaska, home of the famous husky.
Sonra o güzel kalemi, o küçük varlığı yüksek ücretle satıp gemiyle ünlü Husky köpeklerinin anavatanı Alaska'ya gidin.
To get away from the shacks and the Lemon Market... with the hookers, the pimps, the smugglers... the junkies and all those singers with husky voices!
Gecekondulardan, Limoncular mahallesinden gidelim orospularla, pezevenklerle kaçakçılarla... Takkecilerle, kısık sesli şarkıcılara!
A brown husky?
Kahverengi husky?
That's right... fine woolen and woolen blend suits... and sport coats in all the larger sizes... husky, stout, extra-stout and the new Hindenburg line.
Bu doğru. İyi yünden yapılmış kıyafetler ve her iriliğe göre ceketler. Dayanıklı, sağlam, ekstra sağlam ve yepyeni boylarıyla.
Husky ball.
Top Huskie'lerde.
Well, you needn't be so husky with a man.
Bir adama bu kadar ters davranmamalısınız.
Ferlin Husky's "Why Do I Put Up With You?"
Ferlin Husky'den "Why Do l Put Up With You?"
Fine point or husky?
İnce uçlu mu, kalın mı?
So, you beat the Huskies and you'll make the play-offs.
Eğer Husky'leri yenerseniz play-off lara katılma hakkı kazanıyorsunuz.
Let's get the Huskies!
Hadi gidip Husky leri yenin!
I was husky.
Ben topluydum.
Why is there a statue of a husky?
- Neden bir Husky heykeli var?
By the statue of that Alaskan husky.
Alaska Husky'sinin heykelinin orada.
- I bought you the husky size, John.
- En büyük bedenden aldım, John.
You sure it wasn`t a husky?
Huski olmadığına emin misin?
Some big, husky guy that smells of the great outdoors.
Doğa havası almış büyük, dinç bir adam.
You are not. Honey, you're husky.
Değilsin tatlım, yapılısın.
Hey, the key to this game is the husky secondary.
Husky'nin yedekleri bu maçın kaderini belirleyecek.
Husky Pete, Rizzo and Sammy Bean?
Husky Pete, Rizzo ve Sammy Bean?
If we don't step it up, we'll wind up just like Husky Pete and Rizzo and Sammy Bean.
Bir şeyler yapmazsak biz de Husky Pete Rizzo ve Sammy Bean gibi olacağız.
They used to stick notes to the back of my husky pants draw mean pictures of me, put a cowbell around my neck.
İğrenç resimler çizer pantolonumun arkasına notlar yapıştırırlardı. Boynuma inek çıngırağı takarlardı.
Oh, this vision you're getting, is it a tingly feeling and a picture in your head, or more like a husky voice murmuring in your ear?
Bu kehanetiniz... Karıncalanma gibi bir hisle kafanızda bir resim mi oluşuyor, yoksa kulağınıza fısıldayan boğuk bir ses gibi mi?
- A little husky, don't you think?
- Birazcık kaba tonda, sence de öyle değil mi?
Couple of husky jerks brought me to Slimy Slug, South Dakota.
Birkaç Husky silkinmesi beni buralara, Güney Dakota'ya attı.
Born on the shores of the Euro Larvae River in Rapala.
Rapala'da Euro Larvae nehrinin kıyılarında doğmuşum birkaç Husky silkinmesi...
He was a husky kid then, and he's a husky kid now... whose great talent was persistence.
Tombul bir çocuktu, hala da öyle devamlılık konusunda yetenekli.
The assistant White House physician, Dr. George Berkeley, noticed that the president's voice was very husky.
Beyaz Saray yardımcı hekimi Dr. George Berkeley, başkanın sesinin oldukça boğuk çıktığını fark etmiş.
Maybe you got some friends who are Huskies.
Belki husky olan arkadaşların vardır.
Doesn't she have a husky voice?
Kısık sesli değil miydi?
But it became husky from too much practice
Ancak çok fazla pratik yapmaktan sesi kısıldı.
( HUSKY voice ) Aggression, by Calvin Clone.
Aggression, Calvin Clone'dan.
Husky?
- Kaba ton mu?
I'm husky!
Iriyim!
- I know, husky.
- İri.