I'd be happy to help перевод на турецкий
150 параллельный перевод
I'd be happy to help you
Size seve seve yardımcı olurum.
If you'll permit me, I'd be happy to come back and help you out.
İzniniz olursa seve seve gelip yardım ederim.
I'd be happy to help, but you'll have to wait.
Size seve seve yardım ederim, ama biraz bekleyeceksiniz.
If you have any problems, I'd be happy to help you.
Herhangi bir sorunun olursa seve seve yardım ederim.
I'd be only too happy to help out.
Size yardım etmek benim için bir zevk.
Because if there's anything you'd like I'd be only too happy to help.
- İstediğiniz birşey varsa, memnuniyetle size yardımcı olurum.
I'd be happy to help with the preparation.
Yemeğin hazırlanmasına yardım etmekten mutluluk duyarım.
And one reason I tried to help - stupid me - I thought you'd be happy if your daughter became what you never could be.
Ve yardım etmemin bir sebebi, ne kadar da aptalmışım istediğin ama olamadığın şeyi kızın başarırsa mutlu olacağını düşünmüş olmamdı.
I'd be more than happy to help.
Yardım etmek isterim.
I'd be happy to help you, sit down.
Yardım etmekten mutluluk duyarım. Oturun.
I'd be happy to help you with your problem but, first, you gotta fill out a form.
Sana yardım etmek isterdim ama önce şikayetçi olmak zorundasın.
I'd be happy to help if you have any further problems.
Başka sorunlar yaşayacak olursanız, size yardım edebilirim.
I'd be very happy to help you with that, Doctor.
Size bu konuda yardımcı olmaktan çok memnun olurum Doktor.
- I'd be happy to help.
- Yardım etmekten mutlu olurum.
Would you tell him that I'd be more than happy to help out with lab time and materials, even some space if, I don't know what you think, he might be amenable to sharing.
Söyler misiniz ona, istediği zaman laboratuar malzemelerini kullanabilir. Hatta laboratuarı bile kullanabilir. Yani ne düşünürsünüz bilmiyorum ama laboratuarı kullanabilir.
I'd be happy to help.
Yardım etmekten mutlu olurum.
Well, sure, buddy. I'd be happy to help out.
Tabi ki ahbap, yardım etmekten mutluluk duyarım.
You're off duty, Sheriff. I'd be happy to help the young lady out.
Şerif?
Look, if you want some help with your re-entry, I'd be happy to oblige.
Bak bu konuda ben sana yardımcı olmak için her şeyi yaparım tamam mı?
I'd be happy to help you out financially
Sana finansal açıdan yardımcı olabilirim.
Well, I'd be happy to help you however I can.
Elimden geleni yapmaktan mutlu olurum.
I'd be happy to help you if you step to the back of the line.
Kuyruğun sonuna geçerseniz size seve seve yardım edeceğim.
Considering the way she's being treated, I'm sure she'll be happy to help us out.
Onu tehdit ederek anlaşabilirsek, Bize dışarıya çıkmakta yardım edeceğinden eminim.
I'd be happy to help him, But morale problems are a fatal virus On a ship such as this one.
Seve seve yardım etmek isterim ama bu gemide moral bozukluğu ölümcül bir virüs gibidir.
'Cause, I'm dealing with my mom now... and I'd be happy to rush over and help with whatever.
Seve seve oraya gelir, yardım ederim.
If you need help, I'd be happy to call Dr. Friedberg.
Eğer yardım istersen, Doktor Friedberg'ü arayabilirim.
I'd be happy to help.
Yardım etmek isterim.
If you don't mind eliminating the development stage... I'd be more than happy to help you modify your sensors.
Sakıncası yoksa gelişme sürecini ortadan kaldırarak... algılıyıcılarınızı uyarlamaktan büyük mutluluk duyarım.
Buck, I realize you're very upset... but if you'd like to join our group... and help us bring in Slim, we'd be happy to have you.
Çok üzgün olmanı anlıyorum ama bize katılıp Slim'i yakalamamıza yardım etmek istersen seni aramızda görmekten mutlu oluruz.
But Missie here, she's young and able... and I'm sure she'd be happy to help you with the planting.
Fakat Missie burada, O genç ve... ve eminim sana dikim konusunda yardımcı olmaktan mutlu olur.
I'd be more than happy to help the police.
Polise yardım etmek bana büyük mutluluk verir. Evet.
You know what? I'd be happy to help you.
Biliyor musun, sana memnuniyetle yardım ederim.
Well, if you think it would help, I'd be happy to talk to Nathan.
Eğer yardımı olacağını düşünürsen, Nathan'la konuşmayı çok isterim.
If the Museum has no objection... I'd be happy to help.
Eğer müzenin bir itirazı olmazsa seve seve yardımcı olurum.
Well, I'd be happy to- - Super fast, invulnerable help.
- Zevkle yaparım. - Süper hızlı ve dayanıklı bir yardım.
LISTEN, IF YOU EVER NEED A LITTLE INFORMAL ADVICE, I'D BE HAPPY TO HELP YOU OUT -
Bakın, gayrı resmi öğüt almak isterseniz memnuniyetle...
Oh, I'd be happy to help out.
Yardımcı olmaktan memnuniyet duyarım.
I'd be happy to help, but I can't.
Çok isterdim ama yapamam.
- You, Dr Brennan! As a screenplay writer,... I'd be happy to help you in any way I can with regard to your movie.
- Dr. Breannan - bir senaryo yazarı olarak filminiz için elimden gelen yardımı yapmak isterim.
Look, I'd be more than happy to help but that's a lot of numbers.
Yardım etmeyi çok isterdim, ama çok fazla kişi var.
If you have any other problems, call back and ask for Lee. I'd be happy to help you again...
Başka bir sorununuz olursa da arayın ve Lee'yi isteyin.
Well, I'd be happy to help you with that, sir.
Yardımcı olmaktan mutluluk duyarım efendim.
I'd be happy to help.
Yardımcı olmaktan memnuniyet duyarım.
And if you brought me a marmoset with cognitive decline, I'd be happy to help.
Bana kavrama güçlüğü çeken bir maymun getirseydin seve seve yardım ederdim.
I don't sleep, usually, so if you want to look up information about your mother, I'd be happy to help.
Çok fazla uyumam, bu yüzden annenle ilgili bir şeyler öğrenmek istersen yardım etmek hoşuma gider.
But I've made myself available to his patients, and I'd be happy to help you.
Ama onun hastalarına ben bakıyorum, size de yardımcı olabilirim.
- And I'd be happy to help out.
- Ve yardım etmekten mutluluk duyacağımı.
I'd be happy to help.
- Seve seve yardımcı olurum.
I'd be happy to help.
Seve seve yardım ederim.
If you need some help, I'd be happy to remind you of heinous shit you did.
Eğer yardıma ihtiyacın olursa, yaptığın o iğrenç şeyi hatırlatmaktan mutlu olurum.
Àll right. Sir. I'd be happy to help you.
Pekala efendim, size yardım etmekten mutlu olurum.