Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / английский → турецкий / [ I ] / I'll get going

I'll get going перевод на турецкий

704 параллельный перевод
Did you think I'll get tricked? Do you really think I was going to get tricked by you old man!
Bunu yutacağımı mı sandın?
You don't have to feed me, nor take care of me. I'm just going to grow larger so that you'll never be able to get rid of me.
Beni beslemeyip oksijen sağlamasan bile kendi başıma yer, iyi yaşar ve beni dışarı atamayacağın kadar büyük bir balık olurum!
If ever I get back to Texas on that range again... the first man who says "inspection" to me... he's going to be S.O.L., because he'll hear from my six-shooter.
Teksas'taki şu çiftliği tekrar dönecek olursam bana "denetleme" den söz eden ilk kişi en bahtsız kişi olacak çünkü altıpatlarımın tadına bakacak.
We'll get going right away. I...
Hemen yola çıkıyoruz.
There's one thing I'll say : You're a good lovemaker when you get going.
Hakkını vereyim, kendini kaptırınca iyi aşık oluyorsun.
- Get going, sheriff, I'll take care of her.
- Sen git ºerif, ben ilgilenirim.
Looks like Alice is going to get married, and I think she'll be very happy because we just met the boy you sent her and he looks fine.
Görülüyor ki Alice evlenecek, bence çok da mutlu olacak... çünkü ona gönderdiğin delikanlıyı az önce gördük, iyi birine benziyor.
I'll get a fire going.
Ben ateş yakayım.
When you get as far as you're going, we can say good-bye... and I'll go the rest of the way alone.
Varacağın yere ulaştığında vedalaşırız... ve yoluma yalnız devam ederim.
Get a fire going, I'll cut one of them out.
Bir ateş yak. Ben bir tanesini yakalayıp keseyim.
I'm going to get me a gun and some rope, and I'll be right back.
Silahımı ve bir parça ip almaya gidiyorum. Hemen döneceğim.
I'll bet you're the new assistant... the one who's going to get St. Dominic's out of all its trouble.
Bahse varım St. Dominic'i başındaki belalardan kurtaracak yeni yardımcı sizsiniz.
I guess I'll get going.
Gideyim artık.
I'll get George to bring him to Lon's going-away party.
Onu Lon'un partisine getirmesi için George'u ayarlayacağım.
Get going there. I'll whop you with a neck yoke.
Çalış, yoksa seni boyundurukla döverim.
You're going to before you're through. You know I'll get around to you in the end.
Eninde sonunda seni ikna edeceğimi biliyorsun.
But I'm not going to get one, so we'll have to forget about Jackie's Hot Spot and the Blue Devil and all the rest.
Ama bitane bile olmadı... Bu yüzden Jackie'nin Sıcak Mekanı'nı, Mavi Şeytan'ı ve diğerlerini unutmamız gerek.
- Now I'll never get my parole. - Oh, everything's going to be all right.
- Asla şartlı tahliye olamam.
I'll get going tonight. I better go to ma now and tell her.
Bu akşam yola çıkacağımı gidip anneme de söylesem iyi olur.
IF YOU'RE GOING TO BE STUBBORN ABOUT IT... I'LL GET IT MYSELF.
Bu kadar inatçı olacaksan eğer kendim açacağım.
Well, we'd better get going, or the war'll be over and we'll be old men before we even see Quantrill.
Gitsek iyi olacak yoksa savaş bitmiş olacak ve biz Quantrill'i görmeden önce ihtiyarlayacağız.
I'll get going.
Gitmem lazım.
I'll get really, really old, but I'm not going to die.
Çok ama çok yaşlı olacağım, ama ölmeyeceğim.
- I'm going now. I'm ready to go. - She'll walk out before they get here.
Artık gideyim hazırım.
I'm going up the lake with James Lee. We'll get this treatment written.
- James Lee ile göle çıkacağım İmzalanan anlaşma hakkında konuşacağız
She's gonna feel a good boring of a needle if she don't get going, I'll tell you that.
Eğer kendine gelmezse tüfeğin ucunu kafasında hissedeceği kesin.
When I get where I'm going, I think I'll sell it.
Gideceğimiz yere vardığımızda, onu satmayı düşünüyorum.
I'll get some driftwood, and I'll get it going.
Biraz çalı çırpı bulayım, ve hazırlamaya başlayayım.
Because I'm going to get some money - so much money that you'll be able to leave that woman... and then never have to worry about that part of it again.
çünkü biraz para alacağım - karını terk edebileceğin kadar çok para... bir daha işin o kısmını dert etmeyeceksin.
If you're going to start scolding and being cross with me... we'll never get anywhere. I'm sorry, Momina.
Beni azarlayıp, surat yapmaya başlayacaksan hiçbir yere varamayız.
I'm simply going up there to visit my niece. And while I'm there, I'll get a look at my orphan. But -
Sadece yeğenimi ziyaret edeceğim ve hazır gitmişken, yetimimi göreceğim.
You'll get gray hairs over tonight and furthermore, I'm going off with the first man I meet.
Saçların beyazlaşacak bu gece ve dahası, karşılaştığım ilk adamla çıkacağım.
I'm going to Chicago, I'll get a divorce quietly.
Şikago'ya gidiyorum. Sessizce boşanırız.
Well, I can see we ain't going to do no business, so if you'll lower that gun, I'll get on my way.
Anlaşılan sizinle iş yapamayacağız silahı indirirseniz ben de yoluma giderim.
I'll do the deodorant ad first then see if I can get the King going.
Önce deodorant reklamı... belki Kral konuşur. Sen çekime devam et.
And now I'll get going.
Ve artık gidiyorum.
Get going, I'll finish them off.
Yürü sen, onları ben hallederim.
I have the feeling that I'll never, you know, be smart and I'm never going to get the things that I want.
İçimde, asla kafası çalışan... ve istediklerine kavuşan biri olamayacakmışım gibi bir his var.
- I'll get that thing going.
- Bunu halledeceğim. - Evet.
That's the only way you'll ever get me off here, because I ain't going against nature
Beni buradan çıkarabilmenizin tek yolu bu. Çünkü ben doğanın zıddına gitmeyeceğim.
As smiley is going back to East Berlin, I'll get the car for you.
Madem bu sevimli, Doğu Berlin'e geri dönecek, arabayı çağırtayım.
No, dear, I'll get going.
Hayır, güzelim, gitmeliyim.
To think things were going so well. Where'll I get the money to cover my losses?
Her şeyin iyi gittiğini farz etmek bana yatırımımı geri getirecek mi?
So I'll just keep on going out and get lost in the fog.
Ben de açılmaya devam edip siste kaybolacağım.
Get going or I'll kill you!
İlerle ya da seni öldürürüm!
Barbara, if you see to the food, I'll get the fire going.
Barbara, sen yiyecek var mı diye bak, ben ateş yakayım.
I'll give you time to think about it while I'm going to get your little brother to prove that I always keep my word.
Düşünmeniz için, sizi kendinizle baş başa bırakıyorum. Bu arada, kardeşinizi almaya gidiyorum. Belki bu, verdiğim sözleri tutuğumu kanıtlar.
I'll get going.
Başlayalım.
I ain't asking what you're going to do when you get out, because... I'll be dead and it don't matter.
Çıktığın zaman ne yapacağını sormuyorum, çünkü zaten ölmüş olacağım.
If I get the chance I'll take care of him, the rest of you get going.
Eğer şansım olursa, ben ilgilenirim. Geri kalanınız yola koyulun, çabuk.
- Just a minute. I'll get it going.
- Endişe etmeyin, ben ilgilenirim.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]