Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / английский → турецкий / [ I ] / I'll just wait here

I'll just wait here перевод на турецкий

232 параллельный перевод
Just wait here and I'll be back before you can say...
Burada bekle, hemen döneceğim.
Well, I guess we'll just have to wait here until the rain stops.
O halde, galiba burada yağmurun durmasını bekleyeceğiz.
I'll just rest here and wait.
Burada dinlenip bekleyeceğim.
I'll just wait and rest here.
Burada bekleyip dinleneceğim.
- I'll just wait out here.
- Ben burada bekleyeceğim.
I'll check, just to be sure. Wait here.
- Kontrol edeceğim, emin olmak için. burada bekleyin.
I have time, so I'll just wait here.
Sadece onu görmek istiyorum.
Wait here just a minute, I'll come back and I'll join you.
Burada kal. Birazdan yanına gelirim.
Well, if you'll just wait in here, sir, I'm sure Mr Thompson won't keep you waiting long.
Burada biraz bekleyin az sonra Bay Thompson gelir.
I'll just wait here, ma'am.
Burada bekleyeceğiz, bayan.
- Well, I'll just wait here until you get back.
- Sen dönene kadar beklerim. - Beklemeni istemiyorum.
- I'll just wait here until she gets back.
O gelene kadar beklemek istiyorum.
I'll just wait right here in the living room.
Ben tam burada oturma odasında bekleyeceğim.
No, I'll just wait right out here.
Hayır, ben tam şuracıkta beklerim.
I'll just wait right here in the living room.
Oturma odasında beklerim.
Just wait here a second, I'll tell him you're here.
Burada biraz bekle, ona burada olduğunu söylerim.
Oh. Well, maybe I'll just wait out here. Fine.
- O halde dışarıda bekleyeyim.
No thanks. I'll just wait here.
- Hayır, teşekkür ederim.
I'll just sit here and wait for Sam.
Ben burada oturup Sam'i bekleyeceğim.
I'll just wait here!
Ben burada beklerim!
I haven't got any matches, so you'll just have to wait here while I go and get one,
Yanımda kibrit yok, öyleyse ben gelene kadar bekle, gidip alayım.
'oh boy is it fun.'Here, I'll just tie this around you're waste.'no no just wait a minute, " No no, I'll show you.
'Oh çok eğlenceli'. Şunu beline dolayalım. "Hayır bir dakika", hayır hayır, göreceksin.
I'll just, uh, wait here quietly till it gets a little lighter.
Sadece gün aydınlanana kadar burada oturmama izin ver.
I think I'll just sit here and wait for my friend Jack Billingsley.
Sanırım sadece burada oturup dostum Jack Billingsley'i beklemeliyim.
I'll just wait right here.
Ben burada bekliyorum.
- Well, I'll just wait here, then.
- Neyse, burada bekleyeyim o zaman.
Just wait here, and I'll get it for you.
Bekle, ben getiririm.
I'll be right out. Just wait here.
Hemen geliyorum, burada bekle.
Well, I'm afraid you'll just have to wait here till spring, Thumbelina.
Korkarım bahara kadar burada beklemek zorundasın Thumbelina.
My mom won't visit me here, so I guess I'll just have to wait till I get home to ask.
Annem beni burada ziyaret etmiyor. Ona sormak için eve döneceğim zamanı beklemek zorundayım.
All of us in one spot. And it's like somebody says, "Just wait here, I'll be back."
Hepimiz bir arada belli bir yerdeyiz. "Bekleyin bu odada, şimdi geliyorum" diyor biri.
- Just wait here. I'll be right out.
- Burada bekle. Hemen çıkarım.
I'll just wait here!
Burada bekleyeceğim!
I'll just wait here, OK?
Ben burada beklerim, tamam mı?
Right. I'll just wait right here.
Tamam, burada bekleyeceğim.
I'll just wait till Chairman Nilva gets here.
Başkan Nilva buraya gelene kadar bekleyeceğim.
I'll just wait out here.
Burada bekliyorum.
I'll just wait for him in here!
Onu burada beklerim!
Whenever I'd visit Ray at Sing Sing, he'd tell me,'You just wait! ' 'You'll end up here sooner or later.
Sing Sing'de Ray'i ne zaman ziyarete gitsem bana " Bekle de gör.
I'll just wait here.
Burada beklerim.
- Fine, I'll just wait over here.
- Tamam, ben burada beklerim.
Just wait here, I'll try to rescue them.
Ben içeri girip, onları kurtaracağım!
They're just fishermen. Wait here, I'll go.
Onlar balıkçı.Bekle, Onları buraya getireceğim.
I'll just wait here until my friend comes.
Arkadaşım gelinceye kadar ben burada beklerim.
Well, then, I'll just wait right here till you get back.
Tamam o zaman, sen gelene kadar burada bekleyeceğim.
I-I'll just wait here.
Teşekkür ederim.
I'll just sit here and wait for you.
Burada oturup seni bekleyeceğim.
Just wait here, I'll be back soon.
Bekle burada, hemen geleceğim.
Okay. I'll be- - l'll just wait here.
Tamam. Ben burada bekliyorum.
I'm just gonna stand here and wait with these flowers cos in two minutes you'll realise what a big mistake you're making.
Tamam, burada çiçeklerle birlikte bekleyeceğim. Çünkü iki dakika içinde ne kadar büyük bir hata yaptığını fark edeceksin.
Wait, do you want to do all the talking and I'll just stand here?
Sadece siz konuşacaksınız, ben de dinleyecek miyim?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]