I'll let them know перевод на турецкий
196 параллельный перевод
I'll let you know where you can send them.
Nereye yollayacagïnï bildirecegim.
I'm leaving you all, but don't let them know, or they'll call it off again and all will be lost.
Ayrılıyorum sizlerden. Ama bunu bilmesinler yoksa düğünü iptal ederler ve her şey heba olur.
I know where the shop is. Please let me take them. I'll be quick.
Kitapçının yerini biliyorum.
- Yes, I'll let them know.
- Evet, haber edeyim geldiğini.
If I find them, I'll fire a shot in the air to let you know.
Onları bulursam haber vermek için havaya bir kez ateş ederim.
Now I know for sure we'll never let them to divide us again... never allow them to deceive us.
Bir daha bizi bölüp, aldatmalarına asla izin vermeyeceğimizi kesin olarak biliyorum.
I don't know how to say this, but maybe in this topsy-turvy world, they should take all the "sane" people and lock them up and let all the psychopaths out of the asylums to run the world.
Nasıl söyleyeceğimi bilemiyorum ama belki de bu ters dünyada tüm "akıllı" insanları alıp, bir yere kapatmalı ve tüm psikopatları dışarı çıkarıp dünya yönetimine getirmeli.
I'll let them know where I am tomorrow.
Nerede oldugumu yarin onlara bildiririm.
I'll let them know that we're here.
Burada olduğumuzu bilmeleri için haber vereceğim.
I'll let them know that you're here.
Ona geldiğini haber vereyim.
Doctor, I was just thinking. You know, I don't eat, and I got no reason to smile. Why don't we let them drop out naturally, I'll mail them to you you drill them, fill them, mail them back to me.
Bak doktor, düşündüm ki zaten yemek yemiyorum, gülümseme içinde nedenim yok, bırakalım dişlerim doğal olarak dökülsün.Düşeni sana postayla gönderirim.
I'll let them know where you are.
Onlara nerede olduğunu söylerim.
To let them know that I'll try to help them.
Onlara yardım etmeyi deneyeceğimi söylemek için.
I'll let them know you're coming.
Geldiğinizi onlara bildireceğim.
- Remember... if you ever want to visit them, let me know and I'll arrange it.
- Ne dediğimi unutma. Geri gelip ziyaret etmek istersen, sadece bana haber. Gerekeni yaparım.
I'll let you know when my father reads them, okay?
Babam onları okuduğunda sana söylerim.
I'll let you know where to send them.
Sana onları nereye yollayacağını söylerim.
I actually might not use them on Friday either, so I'll let you know.
Aslında cuma günü de maça gidemeyebilirim sana haber veririm.
Let me know once you've taken care of them. I'll be playing with Pan-chan!
Onlarla olan işini garantiye aldıktan sonra, bende Pan-chan'la oynayacağım!
I'll let them know you might drop by.
Uğrayabileceğini söylerim onlara da.
I'm sure if you let them get to know you show them you're a really good guy to be around everything'll work out.
Eminim seni tanıdıklarında ve takılanacak adam olduğunu görünce her şey yoluna girecektir.
I'll call the paramedics, let them know to divert.
Yardım ekiplerini arayıp yol değiştirmelerini söyleyeyim.
- I know. - Maybe she'll let us touch them sometime,
Biliyorum.
- I know. - Maybe she'll let us touch them sometime,
Belki bir ara ellememize izin verir.
Now, don't forget to write. And, er... If you do change your mind about them paintings of yours, you just let me know and I'll post them to you, all right?
Mektup yazmayı unutma ve resimlerin hakkında fikrini değiştirirsen haber verirsin ben de gönderirim, tamam mı?
I hope you'll let them know that we saved your life and that we want to avoid any further conflict with your people.
Umarım, senin hayatını kurtardığımızı ve halkınla, başka bir çatışma istemediğimizi iletirsin.
I'll find a day to massacre them all and raze their faction and their family - the cruel father and his traitorous sons to whom I sued for my dear son's life, and make them know what'tis to let a queen kneel in the streets
Hepsini ellerimle katledeceğim. Ailesini ve soyunu yok edeceğim. Oğlumun intikamını, o gaddar babayı ve isyankar evlatlarını yok ederek alacağım.
Then, I'll see that Molly's all right... let her know that I am, give Ralphie a kiss... pack every man that's useful in the truck and bring them here.
Molly'nin iyi olduğunu kontrol et benim de iyi olduğumu söyle, Ralphie'ye bir öpücük ver işe yarar tüm erkekleri kamyona doldurup buraya getir.
Then, I'll see that Molly's all right... let her know that I am, give Ralphie a kiss... pack every man that's useful in the truck and bring them here.
Molly'nin iyi olduğuna bakıp, Ralphie'yi öpeceğim. Sonra da işe yarayan adamların hepsini buraya getireceğim.
Okay, I'll call the parents and let them know the party's here.
Tamam, o zaman aileleri arayım da partinin burada olduğunu söyleyeyim.
I'll let them know.
Arayacağım.
If I get hungry, I'll let them know.
Karnım acıkırsa söylerim.
I'll write a note to the plant and let them know.
Cihazın üstüne not yazacağım, ve böylece bilecekler.
Because this is gonna be a long call and I can't let you off... because even though you've been stripped of your duties... I know you won't abandon them... you'll try to put on a trace.
Çünkü uzun bir konuşma olacak ve kesilmesine izin veremem... çünkü görevden alınmana rağmen... peşini bırakmayacağını biliyorum - - Numarayı saptamaya çalışacaksın.
I'll let them know.
Onlara söyleyeyim.
I'll let them know.
Onlara söylerim.
I'll let them know.
Onlara haber vereceğim.
I'll contact search and rescue and let them know the boys are safe.
Arama kurtarmaya haber verip gençlerin güvende olduklarını haber vereceğim.
I'll be there almost as soon as they are, we can let them know by telegraph.
Onlarla neredeyse aynı sürede varabilirim. Onlara telgrafla bildiririz.
This is going to be a very interesting debriefing. Get to the Vulcan ship as quickly as you can. I'll let them know what you've got.
işte bu veri alma işi çok ilginç elinden geldiğince çabuk vulcan gemisi ile buluş elinde ne varsa bizi de bilgilendir sana nekadar memnun kaldığımı ifade edemem Jonathan.
We'll let them know I'm on my way.
Yolda olduğumu onlara haber verelim.
Let them know I'll be calling for an emergency session of Congress.
Acil toplantıya çağıracağımı söyle.
We'll backtrack this way and I'll call the guys and let them know we're gonna be late.
Geldiğimiz yoldan döneceğiz. Bizimkileri arayıp geç kalacağımızı söyleriz.
I'll let them know.
Onlara iletirim.
I have to let him know by 6 : 00 or he's giving them to someone else. I promise you'll have a good time.
Söz veriyorum çok iyi vakit geçireceksin.
I'll let you know when I can feel them.
Bilmiyorum, onları hissetmiyorum.
I'll let them know inside.
İçeridekilere haber vereyim.
Actually, I'm due in DC tonight for an NSC briefing, but I'll call them and let them know I can't make it.
Aslında Milli Güvenlik toplantısı için bu akşam başkente gidiyorum. Ama arayıp gelemeyeceğimi söylerim.
I don't know, but I'll let you look at all of them if you can help me out with this.
Ben, bilmiyorum ama ben hepsini bakalım olacak Eğer bana bu konuda yardımcı olabilir.
I'll just let them know you're here, Zafar.
Onlara burada olduğunu haber vereyim, Zafar.
And I know that if you let them, they'll bring you some too.
Pantolon sihirli. Ve biliyorum ki izin verirsen, sana da biraz sihir getirecektir.
i'll let you know 490
i'll let you 24
i'll let myself out 36
i'll let her know 52
i'll let you know how it goes 17
i'll let him know 63
i'll let it go 19
i'll let you go 65
i'll let you get back to it 16
i'll let you live 18
i'll let you 24
i'll let myself out 36
i'll let her know 52
i'll let you know how it goes 17
i'll let him know 63
i'll let it go 19
i'll let you go 65
i'll let you get back to it 16
i'll let you live 18
i'll let you get back to work 29
i'll let you in 26
i'll let you two catch up 16
i'll let you two talk 20
i'll let you in on a little secret 34
let them know 16
i'll call you later 682
i'll be back soon 284
i'll call you right back 72
i'll be back 1339
i'll let you in 26
i'll let you two catch up 16
i'll let you two talk 20
i'll let you in on a little secret 34
let them know 16
i'll call you later 682
i'll be back soon 284
i'll call you right back 72
i'll be back 1339
i'll do my best 416
i'll call you back 819
i'll get it 1406
i'll do it tomorrow 25
i'll wait for you 156
i'll be in touch 401
i'll try that 24
i'll be there soon 97
i'll leave you alone 85
i'll get this 36
i'll call you back 819
i'll get it 1406
i'll do it tomorrow 25
i'll wait for you 156
i'll be in touch 401
i'll try that 24
i'll be there soon 97
i'll leave you alone 85
i'll get this 36