Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / английский → турецкий / [ I ] / I'm going out

I'm going out перевод на турецкий

8,346 параллельный перевод
When I came to you thinking about going out and helping people, you said I could be an inspiration.
Sana insanlara yardım etmek konusunda soru sormaya geldiğimde insanlara ilham vereceğimi söylemiştin.
I need you to witness me as I go through this. I need to know you're out there while I'm going through this.
Bunları yaşarken yanımda olmanı istiyorum, orada olduğunu bilmek istiyorum.
I'm going to put the whole container out.
Bütün kabı ağzına kadar dolduracağım.
- Out! - All right, I'm going.
- Tamam, gidiyorum.
I'm afraid your meals and rent are going to have to start coming out of your actual paychecks.
Korkarım yemek ve kira ücretleriniz gerçek maaşınızdan kesilmeye başlayacak.
I had to find out if it was real, or if it was just going to be like 2009 all over again.
Gerçek mi yoksa yeniden 2009'daki gibi mi olacaktı öğrenmek zorundaydım.
I'm going to find out what it is.
Ne olduğunu bulacağım.
I'm just going to take her out to dinner, charm her pants off so she'll give me back my group.
Altı üstü yemeğe götüreceğim eteklerini zil çaldıracağım ve grubu bize geri verecek.
I'm gonna find out who really killed Laura, and I'm going to get you out of here.
Laura'yı öldüreni bulup seni buradan çıkaracağım.
Cops are already looking for me, so get ready to cover the showdown of a lifetime'cause I'm not going out without a fight.
Polisler çoktan aramaya başlamıştır. Hayatının gösterisini izlemeye hazır ol. Çünkü kavga etmeden teslim olmayacağım.
I'm going out.
Ben çıkıyorum.
Well, that's gonna have to wait until later, because I am definitely going out to celebrate.
Başka bir zamanı beklemek zorunda çünkü bunu kesinlikle dışarı çıkıp kutlayacağım.
Mm-hmm, and not only... am I going to go out with him,
Evet ve sadece onunla çıkmayacağım.
I'm going out there.
- Dışarı gidiyorum.
Well, I have a teenage daughter, Bobby- - and the second I found out she was going to Boston on a school trip, you were my first call.
biliyorsun benimle yaşayan bir kızım var bobby ve ilk kez geceyi başka bir yerde geçiriyor boston'a okul gezisine gitti ve ilk işim seni aramak oldu.
I'm going to be out of my damn mind.
Kafamda ne varsa söyleyeceğim.
I'm going to go out with Susie, and to hell with Jordan.
Susie'yle çıkacağım, ve Jordan'ı unutacağım.
Just going to grab a snack before I head out.
Çıkmadan önce atıştırmalık birşeyler alacağım sadece.
if you don't get the hell out of here right now, I am going to suspend you by your underwear off that balcony.
Eğer şimdi defolup gitmezsen seni iç çamaşırlarınla şu balkondan aşağı askıya alacağım.
I'm going through a lot, and I'm lashing out.
Çok zor şeyler geçiyor başımdan. Ve ben sinirimi dışarı vuruyorum.
I'm going all out this year for Will-O-Ween, and I need you there.
Bu yıl Will-O-Ween için elimden gelen her şeyi yapıyorum.
I'm going to go and get some dinner, going to run out of chips.
- Gidip yemek yiyeceğim, patates kızartması bitecek.
I'm not going back out there without you, Addy.
Sensiz bir yere gidemem Addy. - Olmaz, yapamam.
I mean, there's a gang war going on out there, and I hear that your people are the ones who've been stirring up the pot.
Dışarıda bir çete savaşı oluyor ve işleri karıştıranın senin takımın olduğunu duyuyorum.
I just need to figure out what they had in common so maybe we can figure out who he's going after next.
Bütün ihtiyacım ortak noktalarını bulmak, bu sayede belki peşlerinde kimin olduğunu bulabiliriz.
I'm going to check it out.
Onu kontrol edeceğim.
I'm going to head lower, check it out.
Aşağıya doğru gidip kontrol edeceğim.
I'm going out for a minute.
Bir dakikalığına dışarı çıkıyorum.
He's convinced we're going to the series, which I'm not too sure about, but I humored him, so... anyway, I better get out of here before everyone gets here, so... all right.
Serilere gideceğimize dair ikna etti beni ama bundan emin değilim ama huyuna gittim yine de. Her neyse, herkes gelmeden gitsem iyi olacak buradan. Tamam.
I don't know why Narcisse wanted Voland dead, but I'm going to try and find out.
Narcisse neden Voland'ın ölmesini istedi bilmiyorum ama nedenini arayıp ortaya çıkaracağım.
Okay, look... I'm going to get out and push, yeah?
Pekâlâ, dinle ben inip arabayı iteceğim, tamam mı?
While you try to pull yourself together, Poki and I are going to go into town and find out if anyone's seen Korra.
Sen kendini toplamaya çalışırken Poki ve ben de şehre inip Korra'yı gören var mı bir bakalım.
They know I know you, but I told them that you were out of the gang, that you were going straight.
Seni tanıdığımı biliyorlar ama onlara senin çetede olmadığını, suç işlemeyi bıraktığını söyledim.
I'm going out to get more eggs.
Yumurta almaya gidiyorum.
I want to continue this conversation because these are really important, sensitive issues, and the public out there has a right to know what's going on.
İkinci hikayeyi Washington Post'dan Barton Gellman'la beraber yayınladım. The Guardian hemen ardından aynı NSA programını yayınladı.
- Yeah. I'm going out back.
- Evet, dışarı geri döneceğim.
Listen, I think I found out where Robertson was going with that bracelet.
Sanırım Robertson'ın o bilezikle nereye gittiğini buldum. Angela daireyi buldu mu?
I'll let it leak out that we have a secret eyewitness who's going to blow the case wide open and connect Lovecraft to the Wayne killings.
Lovecraft'i Wayneler'in cinayetiyle bağlayarak davayı patlatacak gizli bir görgü tanığımız olduğu rivayetini çıkarırım.
Falcon : Not sure how much sleep i'm going to get Knowing thanos is still out there somewhere.
Thanos'un hâlâ orada bir yerde olduğu öğrenene dek kim bilir gözüme ne kadar uyku girecek.
Detective Dawson, I'm going to bet you a week's salary that the bullets they took out of his shoulder are going to match my gun.
Dedektif Dawson, seninle bir haftalık maaşına bahse girerim ki, onun sırtından çıkacak kurşunlar, benim silahımınkilerle tam uyuşacaktır.
It's... it's hard enough to get the words out. I've been thinking, and I'm going to leave the lab so you can be the one who runs the science division.
Çünkü ben tüm kelimelere dökmek zor ama Düşünüyordum ve ben laboratuvardan ayrılacağım böylece bilim bölümünü sen tek başına yürütebilirsin.
What's going on? Step out, Jane. I'm conducting business.
- Geri çekil Jane, burada bir işi hallediyorum.
I clawed my way out of some retro pocket universe, only to find that I needed to compel myself a new change of clothes because this antimagic hamster ball is keeping me from going home, and then I find out that my best friend,
Geçmişteki bir cep evreninden kurtulup geldim. Sonra bir baktım olmadığım biri gibi görünmek zorundayım çünkü şu büyü yapılmasına engel olan küre gibi şey eve dönmeme izin vermiyor.
I'm going to have a hard time keeping that out of my rags.
Bunu haberlerimden uzak tutmak konusunda zorlanacağım.
Oh, my gosh, I can't believe I'm going to say this out loud.
Aman Tanrım, bunu yüksek sesle söyleyeceğime inanamıyorum.
There ain't another set in the world like it. Now, you need to find the joker that stole'em out of my car,'cause I'm telling you something right now, I'm not going back to Chicago without my clubs.
Onları arabamdan çalan soytarıyı hemen bul çünkü onlarsız Chicago'ya hayatta dönmem, bilesin.
In'79, I had started going over on buying trips to England because we weren't getting the fill from our distributors of the kind of records that I knew were coming out in England.
1979'da, İngiltere'ye gidip gelmeye başladım. Çünkü dağıtımcılar, İngiltere'de çıktığını bildiğim kadar çok albüm çıkarmıyordu.
When I was a little boy going on about six, my father would take us out to the country to visit our relatives out there.
Küçük bir çocukken, altı yaşlarında falan babam bizi akrabalarımızı ziyaret etmek için şehir dışına çıkarırdı.
Woke up at 3 : 00 a.m., I heard Jimmy going out.
3 : 00 gibi uyandım, Jimmy'nin çıktığını duydum.
I remember being a little kid and playing out on the street, going trick-or-treating.
Çocukken sokakta oynadığımı hatırlıyorum, cadılar bayramında para, şeker topladığımı.
Sharon, I'm going to reverse out.
Sharon, geri geri gideceğim.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]