I'm in heaven перевод на турецкий
456 параллельный перевод
Since I can't have love in Heaven I told him to return back as humans because I found out the way to go back, but you refused.
Cennette aşkımıza izin verilmediği için dünyaya geri dönmenin bir yolunu bulup ona söyledim ama abim reddetti.
Mother in heaven, I'm done for.
Yüce Tanrım, ben mahvoldum.
I know a way in, but heaven knows if we'll ever get out.
Bir yol biliyorum, ama oradan çıkıp çıkamayacağımızı Tanrı bilir.
I'm afraid I can't believe in your heaven on earth, Mr. Field.
Korkarım yeryüzündeki cennetinize inanmıyorum Bay Field.
Took me a long time to be sure I wasn't in heaven.
Cennette olmadığımdan emin olmam uzun zamanımı aldı.
Dear Father in Heaven, I'm not a praying man, but if you're up there and you can hear me, show me the way.
Cennetteki Baba'mız dua eden biri değilim ama oradaysan ve beni duyuyorsan bana bir çıkış yolu göster.
I'm so happy, I'm in heaven.
O kadar mutluyum ki, cennetteyim.
Would I had met my dearest foe in heaven or ever I had seen that day, Horatio.
Böyle bir günü görmektense, can düşmanımı cennette görseydim keşke, Horatio.
Then I must go. And fight the enemy, King of heaven.
O halde gitmeli ve düşmanla savaşmalıyım, Cennet'in Efendisi.
( Wow... I'm in heaven. )
( Vav... cennetteyim. )
- Forgive me, my dear. I forgot that once accepted, it's vulgar to suggest marriage isn't arranged in heaven.
Bağışla beni hayatım, bu küçük oyunları unutmuşum, evliliğin cennette ayarlanmadığını herkes bilir.
I every day expect a summons from my Redeemer... to redeem me hence... and now... in peace my soul shall part for heaven... since I have left my friends at peace on earth.
Benim günüm yaklaştı, artık her an büyük kurtarıcım haber gönderip beni bu dünyadan alabilir. Yeryüzünde dostlarıma huzur sağladığım için, ruhum da gökyüzüne huzur içinde gidecek.
And if there's a God in heaven, I'm sure he'll be in Gus'corner tonight.
Ve cennette Tanrı varsa, bu gece Gus'ın köşesinde olacağına eminim.
And? Your Majesty, in these hours I was Hungarian myself, and in heaven.
Majesteleri, o olayda bir Macar olarak kendimi Cennette sandım.
I have here in my pocket - and thank heaven you can't see them - lewd, dirty, obscene... And I'm ashamed to say this. ... French postcards.
Ceketimin cebinde tanrıya şükür ki siz göremiyorsunuz ahlak dışı, iğrenç, açık saçık bunu söylediğim için utanç duyuyorum..... Fransız kartpostalları var.
~ Cos heaven knows I'm in love with those crazy eyes ~
# Çünkü Tanrı biliyor ki, o çılgın gözlere aşığım...
I guess it's a kind of a game we play between us to see which of us can be meaner in the eyes of heaven.
Sanırım bu oynadığımız bir oyun. Tanrı'nın gözünde hangimiz daha çok alçalabiliriz diye.
But if I can give her comfort in a lie I'm sure God won't kick me out of heaven for it.
Ama bu yalanla onu rahatlatabilirim... Bunun için cennetten kovulmam.
I'm in heaven.
Cennetteydim.
- I'm not down, I'm in sixth heaven.
- Üzüntülü değilim. Çok sevinçliyim.
I believe in God, the Father Almighty, creator of heaven and earth... and in Jesus Christ, his only son, our Lord... who was conceived by the Holy Ghost born of the virgin Mary... suffered under Pontius Pilate, was crucified, died and buried.
"Semanın ve yeryüzünün yaratıcısı kadir-i mutlak baba olan Tanrı'ya inanırım." "Ve de Rabbimizin yegâne oğlu olan İsa Mesih'e Kutsal Ruh tarafınca gebe bırakılan Bakire Meryem'in doğurduğu olana, Pontius Pilatus'un egemenliğinde ezilene, çarmıha gerilene, ölen ve gömülene."
Babyface, I'm up in heaven when I'm in your fond embrace.
Bebek yüzlüm, beni kollarına aldığında bulutların üzerinde uçar gibiyim.
I'm sure God will show him how to walk again in heaven.
Eminim, Tanrı ona, cennette nasıl yürüneceğini gösterecektir.
God in heaven, I do love you with my whole heart.
Tanrım, seni tüm kalbimle seviyorum.
I believe in God Father Almighty creator of heaven and earth.
Ben Tanrıya inanırım Yüce yaratanım yeryüzünün ve cennetin yaratıcısı.
I got some books about Heaven in Buddhism
Budizm'de Cennet hakkında birkaç kitabım vardı.
God in heaven, child, I didn't mean to do that.
Randolph! Tanrım, istemeyerek oldu.
God in heaven, the dreams I had for you.
Ulu Tanrı'm, senin için ne hayallerim vardı.
May heaven protect you, for I believe in your innocence.
Tanrı seni korusun. - Masumiyetine inancım tam.
"My dear children. I am so afraid that in heaven " I shall miss you who are so dear to my heart here on earth.
Sevgili çocuklarım, cennette sizin gibi benim için çok değerli kişileri özleyeceğimden korkuyorum.
* HEAVEN, I'M IN HEAVEN *
Cennet, cennetteyim.
So can you believe how much I'm in heaven?
Yani nasıl bir cennetteyim inanabiliyor musunuz?
So, you know, I'm in heaven.
Yani, bilirsin, cennetteyim.
I hope this guarantees me a place in the kingdom of heaven.
Umarım bu bana Cennet'te bir yer garanti eder.
I hope they got the best football team in America in heaven, and I hope God makes you first-string.
Umarım cennette Amerikanın en iyi futbol takımı vardır, ve umarım tanrı seni first-string yapar.
When you're there before me I'm in heaven.
Ben hiç bir şey hatırlamıyorum.
I'm not an angel in heaven.
Ben cennetteki bir melek değilim.
I confess to Almighty God, Creator of heaven and earth for Jesus Christ, his only Son to the blessed Virgin Mary to John the Baptist, to archangel Michael and the apostles Peter and Paul to all the saints and all my brothers that I have sinned, in thought, word and deed through my fault, through my fault through my most grievous fault.
Cennet ve cehennemin yaratıcısı Yüce Tanrı'mıza İsa'ya, tek oğluna Kutsal Meryem Ana'ya Vaftiz John'a, Başmelek Mikail'e ve Havariler Peter ve Paul'e bütün azizlere ve kardeşlerime günah çıkartıyorum düşüncelerimle, sözlerimle ve hareketlerimle işlediğim günahlarımı affedin, günahlarımı affedin en kötü günahlarımı affedin.
I am Don Thomas d'Alburci whom heaven saved from the waves and who believing you all dead after 16 years, was preparing after long journeys, to seek the consolations of a new family in marrying a gentle and virtuous woman.
Ben Don Thomas d'Alburcy'nin'yim. Tanrının da yardımıyla kazadan paralarımla birlikte kurtuldum. 16 yıldan fazla bir zamandan beri hepinizin ölmüş olduğunu sandığımdan, uzun yolculuklardan sonra iyi ve akıllı bir kızla evlenip aile kurmayı hayal ediyordum.
"Oh Tetsu, I love you so much" He will certainly be in heaven!
"Babacım, seni çok seviyorum!" falan bir desen mutluluktan havalara uçacak!
I'm not ready to die yet... as I have no friends in heaven!
Ölmek için hazır değilim... cennette hiç dostum yok!
God in Heaven, I call on Thee for help...
Cennetteki Tanrım, yardıma çağıyorum Seni!
I'm in heaven!
Cennetteyim.
Sara, I think I'm in heaven.
Sara, Cennet'te gibiyim.
I hope that you in heaven, will bless me and your sword.
Umarım cennetten seyredip... beni kılıcınla kutsarsın!
- I must be in heaven.
Cennette olmalıyım.
That I'm having a great day, my dad was wrong, God's in His heaven and you are a loser.
Güzel bir gün geçirdiğimi, babamın yanıldığını Tanrı'nın Cennet'inde olduğu ve senin kaybeden olduğunu...
And I'm not in heaven if I have to worry about you. "'
Ve senin için üzülmekten mutlu olamıyorum'derdi. "
You know, I begin to see that a man has got to be in his own heaven to be happy.
Bir insanın mutlu olabilmesi için kendi cennetinde olması gerektiğini anladım.
I all alone beweep my outcast state... and trouble deaf heaven with my bootless cries... and look upon myself and curse my fate... wishing me like to one more rich in hope... featured like him, like him with friends possessed... desiring this man's art, and that man's scope... with what I most enjoy contented least -
Talih yüz çevirdiğinde bana, insanların gözünden düştüğümde, Tek başıma çekilir bir köşeye, yalnızlığıma yanarım. Sağır kulaklarını çınlatırım gökkubbenin boşa giden feryatlarımla,
Yet in these thoughts myself almost despising... haply I think on thee... and then my state, like to the lark... at break of day arising from sullen earth... sings hymns at heaven's gate.
En çok ne varsa bende, en az istediğim odur sanki. Yine de, küçümserim kendimi bu düşüncelere dalınca, Ve sen gelirsin aklıma ; ve tüm varlığım,
i'm in pain 69
i'm in 2148
i'm into it 34
i'm in the kitchen 35
i'm in hell 43
i'm in a good mood 34
i'm in love 252
i'm in love with you 207
i'm in charge 158
i'm interested 154
i'm in 2148
i'm into it 34
i'm in the kitchen 35
i'm in hell 43
i'm in a good mood 34
i'm in love 252
i'm in love with you 207
i'm in charge 158
i'm interested 154