Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / английский → турецкий / [ I ] / I'm missing

I'm missing перевод на турецкий

3,593 параллельный перевод
I'm not missing a single second!
Tek bir saniye bile kaçırmayacağım.
I'm just saying that a missing child is just as important as major crime cases
Söylemeye çalıştığım, kaybolma olayının temel suçlar kadar dikkate değer olduğu.
I'm positive it's the missing girl
Bu kaybolan kız.
I'm under a lot of stress ; my husband is missing.
Çok stres altındayım, kocam kayıp.
This is what I've been missing my whole life.
Bu hayatım boyunca kaçırdığım şey.
I'm being called back to Washington to head up a new task force with the sole purpose of hunting down Sidorov and the missing nukes.
Yeni bir görev gücünün başına geçmek üzere başkente çağrıldım. Tek amacımız Sidorov'u yakalayıp çalınan nükleer bombaları bulmak.
- Am I missing anything?
- Kaçırdığım bir şey var mı?
I've called you all here to announce that we have identified the remains of William Parker, who went missing from Crossmere Woods in 1926.
Sizleri buraya 1926'da kaybolan William Parker'ın kalıntılarını Crossmere Ormanı'nda bulduğumuzu duyurmak için çağırdım.
Something I'm missing.
Bir şey eksik.
It's just she's missing, and I'm trying to find her, and I'm trying to figure out who she was.
Kızım kayıp ve onu bulmaya çalışıyorum. Nasıl biri olduğunu anlamaya çalışıyorum.
Mr. Reese, I think I know what happened to all those missing people.
Bay Reese, sanırım tüm o kayıp şahıslara neler olduğunu biliyorum.
A missing persons I'm working.
Üzerinde çalıştığım kayıp şahıs davası.
I'm with the FBI, looking for a missing person on the island here.
Ben FBI'dan geliyorum. Buraya bu adadaki kayıp şahısı araştırmak için geldim.
I'm wondering if you could shed light on a former student who went missing.
Kaybolan eski bir öğrenciniz hakkında bilgi verir misiniz diye merak ediyordum.
I figured you'd be less interested in birds and more interested in a missing FBI agent.
Bir FBI ajanının kaybolmasıyla kuşlardan daha çok ilgilenirsin sanmıştım.
I'm missing another case?
Başka bir olayı daha mı kaçırıyorum?
Oh, I'm missing DocuFest.
DocuFest'i kaçırıyorum.
There's no cell reception, and I'm out here looking for one guy missing already.
Burada telefon çekmiyor ve çoktan biri kayboldu ve onu arıyorum.
I need the ones that correspond to these missing blueprints so I can see what was stolen.
-... şuradaki kahverengi dolapta tutuyoruz. - Neyin çalındığını anlamak için kayıp olanlara ilişkin planlara ihtiyacım var.
I ran a facial reconstruction through Missing Persons, and I found a possible match.
Robot resmi Kayıp Kişiler veritabanında tarattım ve bir tane olası eşleşme buldum.
I'm missing one.
Kaybetmişim de.
Now I'm missing my kid's softball game, for Christ's sake.
Kendi kızımın softball maçını kaçırıyordum Tanrı aşkına.
Can't believe I'm missing the finale.
"Ben'in Erkek Sığınağı" Finali kaçırdığıma inanamıyorum.
My assumption is that you were sober this afternoon, and now I'm missing the masquerade to field calls from anxious supporters.
Varsayımıma göre, bu öğleden sonra da ayıktın ve şimdi ise endişeli destekleyenler yüzünden maskeli baloyu kaçırıyorum.
I'll check with the local fire stations and make sure that no one's missing.
İtfaiyeleri kontrol edip, kayıp kimse var mı diye emin olacağım.
I started missing work, making careless decisions.
İşi aksatmaya başladım, dikkatsiz kararlar aldım.
But I tell you what, missing out on premium skybox seats for that? Oh, I'd break your legs.
Ama onun için çok pahalı loca koltuklarını kaçırırsan senin bacaklarını o zaman kırarım.
I got a missing persons alert out on Jay Lappert.
Jay Lappert için kayıp ilanı çıkardım. Teknesi de yok.
And I am so sorry. I was such a bitch to you about missing dinner.
Yemeği kaçırdığından dolayı sana karşı şirretçe davrandığım için üzgünüm.
I called as soon as the hospital received a missing persons photo from your office.
Makamınızdan kayıp kişilerin fotoğrafları gelir gelmez hastaneyi aradım.
I'm sorry for missing lunch the other day.
Geçen gün öğle yemeğini kaçırdığım için kusura bakmayın.
I'm not supposed to talk about this, but... cultures went missing.
Bunu söylememen gerekiyor ama kültürler kayıp.
I'm always missing money from my wallet every other day.
Her geçen gün cüzdanımdaki para kayboluyor.
I feel like I'm missing something.
Bir şeyleri kaçırıyormuşum gibi hissediyorum.
But I do not see a triumphant outcome, unless I am missing something.
Lakin ben burada bir muzaffer göremiyorum yoksa kaçırdığım bir şeyler mi var?
I'm gonna miss it. I'm missing every bit of it.
Özleyeceğim, her anını özleyeceğim.
I'm just following up on that missing person,
Kayıp kişi takibi için aramıştım.
Because I brought this down from our bedroom closet and found his gun missing.
Çünkü bunu yatak odamızdaki dolaptan çıkarttım ve silahın kayıp olduğunu gördüm.
I looked for it. It's missing.
Ona baktım ama kayıp.
I'm missing a sock.
Çorabın tekini kaybettim.
I'm skipping a few days to save your ass so mom wouldn't notice the pills are missing.
Seni kurtarmak için birkaç gün içmiyordum böylece annem hapların kayıp olduğunu anlamayacaktı.
You're going be going off to college before too long... and I kinda feel like I'm missing out.
Yakında üniversiteye gideceksin ve bana bir şeyleri atlıyormuşum gibi geliyor.
Is there a Neurological or mental-health angle I'm missing?
Benim kaçırdığım bir nörolojik ya da akıl sağlığı yönümü var bu olayın?
I think we might be missing something here.
- Sanırım gözden kaçırdığımız bir şey var.
Last time I looked like this, I was coming out of an acid trip and my friend Daniel was missing.
En son böyle gözüktüğümde, uyuşturucunun etkisi geçmek üzereydi ve arkadaşım Daniel kaybolmuştu.
Their voice is missing so I stop speaking
Onların sesleri kaybolduğu için konuşmayı bıraktım.
Of course I did not find the missing picture
Tabii ki kayıp filmi bulamadım.
Oh, and I'm also missing those little blue earrings.
Bir de küçük mavi küpelerim kayıp.
I'm just helping out with a missing persons case.
Şu an ise kayıp kişilerin davalarına yardımcı oluyorum.
At my last head shot sitting, I was so distracted wondering what I was missing at work that I came across totally manic.
Son vesikalık çektirdiğimde, işimde neleri kaçırıyorum diye düşünmekten dikkatim o kadar dağınıktı ki, fotoğrafta manyak gibi çıkmışım.
I just feel like there must be something that we've been missing.
Kaçırdığımız bir şeyler olmalı.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]