I'm not sure what перевод на турецкий
2,977 параллельный перевод
- I'm not sure what...
- Neden bahsettiğini...
With all due respect, I'm not sure creative control is what we need right now.
Kusura bakmayın ama, şu an bize en son gereken ürünlerin üzerinde kontrol değil.
In the shape HR is in, I'm not quite sure what you have to offer anymore.
İK'nın şu anki haliyle bize ne sunabileceğinizi merak etmeden duramıyorum.
So... I-I'm not sure what you want me to do.
Ne yapmamı istiyorsun anlamış değilim.
Although I'm not sure what the Spanish word "no" means, because it doesn't seem to mean the same thing as it does here.
Ama "no" ne anlama geliyor anlamış değilim çünkü bizdekiyle aynı anlamda değil gibi.
I'm not... Sure what to say.
Ne söylemem gerektiginden emin degilim.
I'm not sure I see the two of you having a future, but you know what? I don't want to judge you anymore.
- İkinizin bir geleceği olduğunu sanmıyorum... ama bak ne diyeceğim... artık seni yargılamak istemiyorum.
Yeah, I mean, I'm not sure what I think of it.
Evet, ne düşündüğümden pek emin değilim. Biraz duygusuz.
I'm not exactly sure if he's still my patient or what my obligation is...
- Ya da yükümlülüğüm var mı- -
I'm not sure. But it's certainly a mystery why the pilot stopped communicating with the tower, why the plane nose-dived near the Strip, what happened on that plane.
Emin değilim ancak pilotun kuleyle irtibatı neden kestiği uçağın Strip yakınlarında neden burun üstü çakıldığı o uçağın içinde neler olduğu tam anlamıyla bir muamma.
I'm not sure what I'd have done.
Yapar mıydım bilmiyorum...
I'm not sure that's what my dad had in mind, guys.
Babamın düşündüğünün bu olduğuna emin değilim, çocuklar.
We're on the way to the hospital right now. But I'm not sure what will happen.
Şu an hastaneye gidiyoruz ama ne olacağını hiç bilmiyorum.
- I'm not sure what we're doing there.
Zorla olmuyormuş.
I'm not sure what they are thinking... but anyway, do you want me to find out what they are doing?
Akıllarında ne var bilmiyorum ama yine de ne planladıklarını öğrenmemi ister misiniz?
But what I'm sure about is that she is not a person.
Bildiğim tek şey insan olmadığı.
- I'm not sure what he said. - What's going on? Han Jung Woo...
Neler oluyor?
I'm not sure what actions to take...
Ne yapacağız?
I guess what I'm trying to say is that if I'm gonna be an agent one day, I'm not really sure how this...
Sanirim, sunu demek istiyorum : bir gun bende, nasil bir temsilci olabilecegim...
- l lied to you? I'm not sure what...
- Emin değilim...
I'm not sure what that is, but yes.
Ne demek olduğunu bilmiyorum ama olur.
I'm not sure what to make of Malcolm X.
Malcolm X'in ne yapmak istediğinden emin değilim.
I'm not even sure if I want to have kids! Well, you sounded pretty into it the last 8,000 times we talked about it! What!
Ben çocuk isteyip istemediğimden de emin değilim.
People wait at airports, I guess, but I'm not sure what we're all waiting for.
İnsanlar hava alanında bekliyor ama neyi beklediğimizi bilmiyorum.
And I'm not sure I can really explain what it was like being without a home, frightened and alone, and all the while trying to hold onto my dignity as a woman.
Bir evinin olmamasının, korkmuş ve yalnız olmanın ve tüm bunlar olurken bir kadın olarak şerefime tutunmaya çalışmanın ne demek olduğunu açıklayabilir miyim emin değilim.
I'm not exactly sure what you're driving at.
Ne kastettigini anlamadim açikçasi.
I'm not sure what my future holds, but I can tattoo, use a knife and shoot a gun.
Geleceğimde neler var bilmiyorum. Ama dövme yapmayı, bıçak ve silah kullanmayı biliyorum.
I'm not sure what that is.
Ne istediğimi bildiğimden emin bile değilim.
A legacy of what, I'm not really sure.
Miras olup olmadığından emin değilim.
I'm not really sure what you mean.
Ne demek istediğini tam olarak anlamadım.
I'm not so sure what their plan is.
Planlarının ne olduğundan pek emin değilim.
I'm not sure what to do about it.
Ne yapacağımdan emin değilim.
I'm not sure what else we can do.
Başka ne yapabilirdik bilmiyorum.
I'm not sure what you are looking for either, but you will sure find your pine tree, man.
Bende senin ne aradığını bilmiyorum ama umarım çam ağacını bulursun.
Thor came back, he took Jane to Asgard, and I'm not sure what I'm supposed to do.
Thor geri döndü. Jane'i Asgard'a götürdü. Ne yapacağımı bilmiyorum.
Listen, Leela, I'm not sure what kind of life we can make together in this frozen time-sicle, but if it's not too weird... will you still marry me?
Dinle, Leela, bu hareketsiz zaman dondurmasında nasıl bir hayat kurabiliriz bilemiyorum ama, eğer çok garip gelmezse hala benimle evlenir misin?
I'm not sure what that is worth, but know that I did.
Ne değeri olur bilmem ama mücadele ettiğimi bilin.
I'm not entirely sure what to tell you but obviously it's important.
Sana ne söyleyeceğimden tam olarak emin değilim ama belli ki bu önemli.
I'm not sure he knows what game he's playing.
Oynadığı oyunu bildiğinden emin değilim.
I mean, I'm not sure what they were aiming at.
Bana nişan aldıklarından emin değilim.
I'm not sure what to do, Tommy.
Ne yapacağımdan emin değilim Tommy.
I'm not sure what to do.
Ne yapacağımdan emin değilim.
I was thinking- - I'm just not sure what to do.
Düşünüyordum da... Ne yapacağımdan pek emin değilim.
I'm not sure what Franklin told you, but the Marshals are heading the ground search, and we're running point for the Bureau.
Franklin size ne anlattı emin değilim ama Muhafızlar saha araması için yola çıktılar biz de Büro adına komuta ekibiyiz.
I'm not sure I know what you're saying, Colin.
Dediğini anladığımı sanmıyorum Colin.
See, I know those are words, I'm just not sure what they mean.
Bu kelimeleri duymuştum ama, ne anlama geldikleri hakkında bir fikrim yok.
I'm not sure what I'm feeling.
Ne hissettiğimden emin değilim.
Jesus, Counselor, I'm not even sure what sort of question that is.
Hay Allah, bunun nasıl bir soru olduğundan emin bile değilim.
I'm not sure what you mean.
Ne demek istediğinizi tam anlamadım.
I'm not sure what to make of this drastic change of course in my life.
Hayatımdaki bu ani rota değişiminden ne anlam çıkarmalıyım bilmiyorum.
I don't understand what you want. I'm not sure you do either.
- Senin de bildiğine emin değilim.
i'm not sure what you mean 66
i'm not sure 2759
i'm not 8792
i'm not perfect 83
i'm not good enough 20
i'm not gay 270
i'm not lying 421
i'm not talking to you 216
i'm not hungry 746
i'm not interested 449
i'm not sure 2759
i'm not 8792
i'm not perfect 83
i'm not good enough 20
i'm not gay 270
i'm not lying 421
i'm not talking to you 216
i'm not hungry 746
i'm not interested 449
i'm not crazy 409
i'm not gonna lie 224
i'm not ready 311
i'm not lying to you 65
i'm not stupid 389
i'm not angry 208
i'm not here 238
i'm not saying that 218
i'm not afraid anymore 37
i'm not leaving 338
i'm not gonna lie 224
i'm not ready 311
i'm not lying to you 65
i'm not stupid 389
i'm not angry 208
i'm not here 238
i'm not saying that 218
i'm not afraid anymore 37
i'm not leaving 338