I'm so happy to see you перевод на турецкий
347 параллельный перевод
My dear Reinhold, I'm always so happy to see you.
İki gözüm Reinhold, seni ne zaman görsem mutlu oluyorum.
I'm so happy to see you again.
Seni tekrar gördüğüme çok sevindim.
I'm so happy to see you.
O nedenle sizi öpmeliyim.
- I'm so happy to see you.
- Seni gördüğüme çok sevindim.
I'm so happy to see you.
Seni gördüğüme çok sevindim.
- I'm so happy to see you
- Seni gördüğüme çok sevindim.
I'm so happy to see you're all right.
İyi olduğuna çok sevindim.
- I know, but I'm so happy to see you. - Oh, it looks gorgeous!
- Sizi gördüğüme çok sevindim.
- I'm so happy to see you again.
- Seni gördüğüme çok sevindim.
I'm so happy to see you, Archibaldo.
Seni gördüğüm için çok mutluyum, Archibaldo.
- I'm so happy to see you again, Paul.
- Seni tekrar gördüğüme sevindim Paul.
I'm so happy to see you.
Seni gördüğüme çok mutlu oldum.
I'm so happy to see you.
Senin görmek ne güzel.
I'm so happy to see you.
Senin gördüğüme çok sevindim.
And you? I'm so happy to see you again.
Seni tekrar gördüğüme sevindim.
I'm so happy to see you! Oh, Ben!
Seni gördüğüme o kadar çok sevindim ki!
- I'm so happy to see you again
- Seni yeniden gördüğüme çok memnun oldum.
I'm so happy to see you, Leonard.
- Seni gördüğüm için çok mutluyum.
I'm so happy to see you again.
Seni görmek ne büyük bir zevk.
Oh, Bruce, I'm so happy to see you.
Oh, Bruce, seni görmek ne mutluluk!
I'm so happy to see you!
Seni gördüğüme nasıl da sevindim.
- I'm ever so happy to see you!
- Sizi gördüğüme o kadar sevindim ki!
I'm so happy to see you.
Ben de sizi gördüğüme sevindim, canım.
I'm so happy to see you.
Sizi gördüğüme sevindim.
I'm so happy to see you, darling.
Seni gördüğüme çok sevindim.
- Jerry, I'm so happy to see you.
- Jerry, seni gördüğüme çok sevindim.
- I'm so happy to see you.
- Sizi gördüğüme o kadar sevindim ki.
Oh, I'm so happy to see you. You want a hot dog?
Sizi gördüğüme o kadar sevindim ki!
This is Crime Story. I'm so happy to see you all again.
Bu bir suç öyküsü.Tekrar karşınızda olmaktan dolayı çok mutluyum.
- I'm so happy to see you!
- Seni gördüğüm için öyle mutluyum ki!
Wow, I'm so happy to see you!
Seni gördüğüme çok sevindim.
I'm so happy to see you again.
Seni tekrar gördüğüm için çok mutluyum.
I'm so happy to see you.
Sizi gördüğüme çok mutlu oldum.
I'm also with you, and I'm so happy to see you write this card.
Ben de seninle birlikteyim ve bu kartı yazmak beni mutlu ediyor.
I'm so happy to see you, Charlie!
Seni gördüğüme çok sevindim Charlie!
You � re going to quit too, and were going to get fake drivers licenses, and get one of those camper trailer things, and at night you will be driving, and I would be inside making dinner, and when you come home, we'll be so happy to see that were alive, that
Sende bırakacaksın, ve gidip sahte ehliyetlerden alacağız, sonra kamp karavanlarından bir tane alacağız, gece sen kullanacaksın, ve bende evde yemek hazırlayacağım, ve sen eve geldiğinde, hala hayatta olduğumuzu gördüğümüz için mutlu olacağız.
I'm so very happy to see you all alive.
seni canli gördügüm için çok mutluyum
I'm so happy to see you!
Seni gördüğüme çok sevindim!
I'm so happy to see you all and to welcome you to my tenth annual spring line collection.
Hepinizi burada görmekten mutluyum ve 10. geleneksel bahar koleksiyonuma hoşgeldiniz.
Oh! I'm so happy to see you!
Seni gördüğüme çok sevindim.
Sam, I'm so happy to see you.
- Sam, seni gördüğüme sevindim.
Tell us what happened. I'm so happy to see that you're alive and well.
... hayatta olduklarını görmek...
I'm so happy to see you!
Seni gördüğüme çok mutlu oldum
Happy, I'm so glad to see you.
Happy, seni gördüğüme çok sevindim.
- Peter, I'm so happy to see you. - Hi.
Peter, seni gördüğüme çok sevindim.
Oh, I'm so happy to see you, my brothers.
Sizi gördüğüm için çok mutluyum kardeşlerim.
I'm so happy to see you!
Seni gördüğüme çok sevindim.
I'm so happy to see you both.
İkinizi de gördüğüme çok mutlu oldum.
I'm so happy to see you!
Bebeğim.
I'm happy to see you speak so maturely.
Olgunca konuşman beni mutlu etti.
I'm so happy to see you, sweetie.
Seni görmek ne güzel.