Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / английский → турецкий / [ I ] / I'm still alive

I'm still alive перевод на турецкий

1,257 параллельный перевод
- I'm still alive, aren't I?
- Hala hayattayım, değil mi?
- Reminds me I'm still alive.
- Hâlâ yaşadığımı hissettiriyor
TO MAKE SURE YOU'RE STILL ALIVE? YOU KNOW, IF IT WAS ME, I'D BE OUT EVERY NIGHT... TOPPING THE TALL TIMBER.
Senin yerinde olsaydım her gece dışarı çıkar, tüm ağaçları budardım.
YOU SHOULD HAVE AT LEAST CALLED TO SEE IF I WAS STILL ALIVE.
En azından hayatta olup olmadığımı öğrenmek için arayabilirdin.
Dad, I'm really glad you're still alive.
Hayallerini yaşıyorsun şef. Baba, hayatta olduğun için gerçekten memnunum.
Yes, I'm still alive And I'm making my sounds
Evet, hâlâ hayattayım ve o garip sesleri çıkarıyorum.
When my dad died, I still had baseball tickets I bought while he was alive.
Babam öldüğünde, sağken aldığım beysbol biletleri duruyordu.
Yeah, God, I wish Kenny was still alive.
Kesinlikle. Ahh Tanrım.
The only thing that I believe is that your son may still be alive, and we can find him and save him.
Benim inandığım tek şey... oğlunun hâlâ hayatta olabileceği ve... onu bulup kurtarabileceğimiz.
I do not even know if it is still alive.
Hala hayatta mı değil mi pek emin değilim.
Every day for four years, every morning, I wake up and I wonder if you're okay, if you're still alive, where you are.
Dört yıldır hergün, uyanıyorum ve nasıl olduğunu merak ediyorum. Hayatta mısın, neredesin...
I'm still alive.
Ben hâlâ hayattayım.
I am still alive. - Say it.
Hala hayattayım.
- I am still alive?
Söyle. Hala hayattayım.
I am still alive.
Hala hayattayım.
The only thing that's unexpected is that I'm still alive.
Beklemediğim tek şey, hala hayatta oluşum.
As long as I keep talking, I know I'm still alive.
Konuşmaya devam ettiğim sürece yaşadığımdan eminim.
So it ran into our woods... and I want you to go see if he's still alive.
Yaralı geyik ormana kaçtı, ben de yaralı mı öldü mü diye peşinden gittim.
You're still alive. I told you that you're an alien.
Şimdi prensle buluşmam için bana yardım edecek misin?
I'm still alive.
Hala hayattayım.
I'm glad you're still alive.
Yaşadığına sevindim.
If I'm still alive by then I'll come with my friends
O zamana kadar yaşarsam arkadaşlarımla gelirim.
I'm afraid he's still very much alive.
Hâlâ birazcık hayatta sanırım.
I'm happy that you are still alive.
Hayatta olduğunuza seviniyorum, Vincke.
I, who still alive, never would have been next to him... now I have to be at his side just because my husband rate paid third category.
Hayatta olsam asla sizin yanınızda bile durmazdım. Ama kocam üçüncü sınıf tarifeden ödeme yaptığı için şimdi sizin yanınızda yatmak zorunda kaldım.
I'm still alive!
Hala yaşıyorum!
Since I learned that she's alive, I just keep wondering... does she still look like her?
Yaşadığını öğrendiğimden beri merak ediyorum,.. ... acaba hâlâ ona mı benziyor?
See, your brain has to be dead before you can die, so I'm still alive.
Bak, beynin Ölmeden önce ölmüş olması gerekir, ben hala hayatta çok.
- Yeah, I'm still alive.
- Evet, hala hayattayım.
I'm still alive!
Ben yaşıyorum!
Considering his father, I'm surprised he's still alive at all.
Babasını göz önüne alırsak, hâlâ canlı olmasına bile şaşırdım.
I'm beginning to wonder if some of the Utopians might still be alive.
Bazı ütopyalıların hala hayatta olup olmadıklarını merak ediyorum.
I'm still technically alive, yes.
Hala teknik olarak hayattayım. Evet.
harper... he is still alive, but i'm afraid there is little i can do.
Harper. Hala hayatta ama yapabileceğim fazla bir şey yok.
And I'm upset with you because those values are still alive in me
Ve seninle üzgün bir şekilde yaşıyorum çünkü... hala bu değerler içimde yaşıyor.
I picked up the telephone once by mistake, and I found out that our famous grandfather is still alive.
Bir kez yanlışlıkla ahizeyi kaldırdım, ve fark ettim ki bizim meşhur büyük babamız hâlâ yaşıyormuş.
I picked up the telephone once by mistake, and I found out that our famous grandfather is still alive.
Bir keresinde ahizeyi yanlışlıkla kaldırdım ve anladım ki bizim meşhur büyük babamız hâlâ yaşıyormuş..
♪... hmmm, hmmm, I'm on fire... ♪ man's voice : The shock of each moment and still be alive.
... her anında şok geçirip yine de sağ kalacaksın.
I want to know who the hostages are and if they're still alive.
Rehinelerin kimliğini ve sağ olup olmadıklarını bilmem lazım.
"Oh, that's right. Isn't it nice that I'm still alive?"
"Hala hayatta olduğum için ne şanslıyım, değil mi?"
Do the laws of physics get repealed if I'm still alive on Saturday?
Cumartesi gününe sağ çıkarsam fizik yasaları yürürlükten kalkacak mı?
When I received the signal you were still alive, my departure from Peacekeeper service was less than sanctioned.
Sinyali aldığım sırada sen hâlâ hayattaydın Barış Muhafızları hizmetinden ayrılışım pek tasdik edilmiş bir ayrılık değil.
Means I'm still alive.
Hâlâ yaşadığıma işarettir.
All I know is I spent six hours in there and I'm still alive.
Tek bildiğim orada altı saat harcadım ve hâlâ hayattayım.
Still alive, I hope.
Hala hayattadır umarım.
Until now, I always made myself believe that he's still alive.
Ben de o hayattaymış gibi, Davrandım hep.
I'll call you back if I'm still alive.
Bunu başarabilirsem, sizi ararım.
How could I agree to that when she was still there, alive, in front of me?
Kızım canlıyken, önümde yatarken bunu nasıl kabul edebildim?
I can't bear knowing that he's still alive under the same sky as me
Duraksadım...
Maybe she would still be alive if I had called sooner.
Belki vaktinde aramış olsaydım hala yaşıyor olurdu.
I'm so happy you're still alive!
Yaşıyor olmana öyle sevindim ki!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]