I've got to go now перевод на турецкий
277 параллельный перевод
Look, Lieutenant, if you don't mind, I've got to go now, my limousine is waiting.
Bakın, Komiser, sakıncası yoksa, şimdi gitmem gerekiyor, limuzinim bekliyor.
I've got to go now before I lose track of him.
İzini kaybetmemek için şimdi gitmem gerek.
- I've got to go now.
- Şimdi gitmeliyim.
I've got to go and perform now.
Gösterime başlamam gerek.
I've got to go now.
Gitmek zorundayım.
I've got to go to see him now.
Artık onu görmeye gitmeye mecburum.
Now don't break up a good party, just because I've got to go.
Gitmek zorunda olduğum için böyle güzel bir partiyi bitirmeyin.
Well, I've got to go now.
Neyse, benim gitmem gerek.
I've got to go now.
Gitmem gerekiyor.
I've got to go home now.
Artık eve gitmeliyim.
Sara, I've got to go now, really I do.
Sara, artık gitmem gerekiyor.
But, Ray, I've got a lot to go on now.
Ama Ray, artık elimde çok kanıt var.
I've got to go now.
Şimdi kapamalıyım.
I've got to go away now... and I won't be back.
Şimdi gitmek zorundayım... Ve geri dönmeyeceğim.
But I'm afraid I've got to let you go now.
Ama bu şartlar altında seni çıkarmak zorundayım.
I've got to go back now.
Hemen şimdi.
But it's started now and I've got to go through with it.
Ama bir kez başladı. Bunu yapmalıyım.
Oh, I've got to go now.
Oh, şimdi gitmem gerekiyor.
Now I've got to go.
Şimdi gidiyorum.
Now, I've got to go out.
Gitmem gerek.
Well, I've got to go, now.
Gitmek zorundayım.
well, I- - I've got to go and get dressed now.
Neyse, gidip giyinmem gerek.
I've got to go now.
Artık gitmeliyim.
- I've got to go now.
- Artık gitmem gerekiyor.
I've got to go now.
Artık gitmek zorundayım.
All the same I've got to go and be with him now.
Ama onunla gitmeliyim.
I've got to go now, Mama.
Şimdi kapatmalıyım, anne.
I've got to go now.
GitmeIiyim.
I've got to go now.
Şimdi gitmeliyim.
OK, I've got to go now.
Şimdi gitmeliyim.
I've got to go over to the hospital right now.
Hemen şimdi hastaneye gitmem gerekiyor.
Now I've got to go back to the gynecologist, and say, in my sweet little voice :
Şimdi jinekoloğuma gidip tatlı bir sesle :
- Honey, I've got to go now.
- Tatlım, kapatmam lazım.
I've really got to go now.
- Yok, yok. Gerçekten gitmem lazım.
I mean... I believe you could kill me right now, and if that's what you want to do... then go ahead... but you've got enough heat on you already, and we can help you.
Yani eminim beni şu an öldürebilirsin ve eğer yapmak istediğin buysa o zaman durma ama zaten başın yeterince belada ve biz sana yardım edebiliriz.
Now, you're gonna go with him... on the plane to a faraway place where I've got friends you can live with.
Şimdi uçağa binip benim arkadaşlarımla... birlikte yaşamak için çok uzağa gideceksin.
Now I've got to go to the grocery store and get another one.
- Şimdi dükkana gidip bir tane daha alacağım.
" Well, I've got to go now.
" Artık işe dönmem lazım.
I've got to go to work now, darling.
Şimdi çalışmaya gitmeliyim, sevgilim.
I've just got to go now, my love.
Gitmem gerek, sevgilim.
I've really got to go now. My wife...
Karımın yanına dönmeliyim.
I've got to go now.
Şimdi evinize gidin. Gitmek zorundayım.
Now I've got to go with you.
Şimdi sizinle gitmem lazım.
- I've got to go now.
- Şimdi gitmeliyim. Hoşça kal.
Now I've got to go back.
Şimdi dönmeliyim.
But I've got to go to Greece now.
Ama artık Yunanistan'a gitmek zorundayım.
Okay, I've got to go pick up the laundry now.
Pekala, benim şimdi, gidip çamaşırları almam lâzım.
I've got to go now.
- Gitmem lazım.
* you've got an open wound in your big hand * * and now I'm ready to go, go, go *
# O bilmiyor ki # # İri elinde açık bir yara olduğunu # # Ve gitmeye hazır olduğumu #
I've got to go now.
Şimdi kapatmalıyım..
I've got to go now, because the director's assistant is waiting for me.
Gitmeliyim, yönetmen yardımcısı beni bekliyor.