Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / английский → турецкий / [ I ] / I came here for you

I came here for you перевод на турецкий

501 параллельный перевод
- But I came here for you.
- Ama senin için geldim.
- Maybe I came here for you, but I don't give a shit abut the water!
- Senin için gelmiş olabilirim ama su umurumda değil!
When I came here to live, did I ask you for a cheap room?
Buraya geldiğimde sizden ucuz oda istedim mi?
When I came here, it was for a little adventure, a little game which you play tonight and forget tomorrow.
Lütfen. Buraya ufak bir macera... bu gece oynayıp yarın unutacağın ufak bir oyun için gelmiştim.
I'll tell you what we came here for.
Niye geldiğimizi anlatayım.
I'm sorry you came all the way up here for nothing.
Boşuna geldiğiniz için üzgünüm.
I came in here on a business deal, and I've done all right for you.
Buraya bir iş anlaşmasıyla geldim ve sana iyi kazandırdım.
I flattered myself that you came way out here to take me for a drive.
- Güzel. Ben de beni gezdirmeye geldiğini zannetmiştim.
Well, to tell you the truth, I was being a little sentimental... so I came in here for a few minutes.
Doğruyu söylemek gerekirse, birazcık duygusallaştım bu yüzden de bir kaç dakikalığına buraya geldim.
For instance, soon after you came here, I believe an anonymous letter was received.
Mesela siz buraya geldikten hemen sonra sanırım bir isimsiz mektup gönderilmiş.
You came here for something else, didn't you? Well, I did had kind of an idea.
- O başka bir şey için geldi, değil mi?
! I came home just to see you, you bring me here, and now, you feel sorry for me!
Sırf seni görmek için eve geldim ve sen de beni buraya getirdin şimdi de üzgünsün!
I came here to put the bite on you for a grand.
Buradan senden 1000 dolar kopartmaya geldim.
Well, I came out here to ask you for a job.
Aslında buraya senden iş istemeye geldim.
I'll show you what I came here for.
Buraya niçin geldiğimi göstereyim.
In short, I came here with a talk all prepared for you.
Özetle ; buraya aslında senin için bir konuşma yapmaya geldim.
I came here for one reason- - to tell these men and you... that I had nothing to do with the robberies.
Size bu soygunlarla bir ilgimin olmadığını söylemek için geldim.
Yeah, and if it wasn't for that Henshaw dame, and you came in here with that stupid suggestion, I'd hit you over your silly head with that inkstand.
Henshaw ve senin aptal önerin olmasaydı, sana bu hokkayla vururdum.
When Hal and I first came here, you could have had me for the asking.
Hal ile buraya ilk geldiğimizde istesen bana sahip olabilirdin.
For I was a friend of the Pharaoh and an enemy of Israel, and I came here out of hatred to destroy you.
İsrail'in düşmanı olan Firavun'un dostu olduğum için,... buraya seni öldürmek amacıyla gelmiştim.
I work for your aunt, and I came here to fetch you.
Ben teyzen için çalışıyorum, ve buraya seni almaya geldim.
I waited at the rooming house until almost 3 : 00 in the afternoon... but he didn't call or anything... so I came out here to look for you.
Öğleden sonra 3'e kadar pansiyonda onu bekledim ama ne aradı, ne bir şey. Ben de sizi aramaya başladım.
Well, if it's not going to get me what I came to look for, I don't gain anything by fighting you here either.
Pekâlâ, eğer ihtiyacım olan şeyi alamayacaksam seninle burada dövüşmek bana da fayda sağlamaz.
I admit it freely... but, today, I came here, in good faith... to tell you of my admiration for your work.
Çekinmeden itiraf ediyorum. Ama bugün buraya iyi niyetle eserinize duyduğum hayranlığı dile getirmeye geldim.
I came here for peace and quiet, and you're disturbing it.
Buraya sessizlik ve huzur bulma amacıyla gelmiştim, sen bunu bozuyorsun.
... which we have chosen for our city, Law and Order is the expression of an ideal by which I've lived, well, long before I came to settle here with you.
... kanun ve düzen, uzun zaman önce sizlerle birlikte yerleşip yaşadığımız kasabamız için.. gerçekleştirmek istediğimiz fikrin ifadesidir.
I came here looking for you.
Ben buraya seni bulmaya gelmiştim.
Since I came here, I've been looking for you.
Buraya geldiğimden beri seni arıyorum.
So... I came here looking for you.
Burada olduğunu duyduğumda akşam yemeğine gitmek üzereydim.
I came here and found the door open, so I thought I could wait for you here.
Buraya geldim ve kapıyı açık buldum sizi burada bekleyebileceğimi düşündüm.
I was looking for you, so I came here because every time you and I have a problem, you go running straight to Boubier.
Seni arıyordum, ben de buraya geldim çünkü ne zaman bir problemimiz olsa, doğruca Boubier'e geliyorsun.
What do you think I came up here for, the fun of it?
Sizce buraya kadar eğlenmeye mi geldim?
I came here for you to release her.
Çöz onu!
You came here for a very short time I made a mistake to teach you all these skills As such, you're not good at any one of them
sen ise görece kısa süredir buradasın... tüm bu saydığım stilleri sana öğrettmekte hata etmişim... çünkü hiçbirinde ustalaşamadın!
Yes, sir, and I came here resolved to wait for you but your father, that most ungracious of men drove me into the street.
Evet, sizi beklemek için buraya geldim. Ama sayın babanız, en kaba insan, beni yakaladı, az kalsın dövüyordu.
But I know what you came here for.
Ama buraya neden geldiğini biliyorum.
Emine, I came here for you, for our children.
Şerefsiz!
When I came down here scoping you out for burial... I found out you got this slide-rule genius with the system.
Seni gömmek için buraya geldiğimde şu sistemi bulan hesap dehası adamın elinde olduğunu öğrendim.
I came here today cos I felt sorry for you.
Durumuna üzüldüğüm için bugün buraya geldim.
Why do you think I came here for?
Buraya neden geldim sence?
I came here to ask for a duel with you.
Buraya sizi düelloya davet etmeye geldim
Of course I do, what do you think I came in here for?
Tabii ki istiyorum. Buraya neden geldim sanıyorsun?
I'm sure this is what you came here for, Colonel.
Eminim buraya bunu almaya geldiniz, Albay.
If he doesn't show by morning, then we'll decide. I don't feel like going back before i find out what i came here for. You?
o zaman karar veririz ben geri döndügünü hissetmiyorum onun için buraya neden geldigini bulalım sen?
I came to say that we're here for you.
Senin yanında olduğumuzu söylemeye geldim.
Hank, I came here to ask you for a divorce.
Hank, buraya boşanmak istediğimi söylemeye geldim.
That day I came here I prayed, I begged you for mercy, and you laughed in my face as you are trying to laugh now, your coward heart cannot keep you lips from twitching.
O gün buraya gelip, yalvardım, senden merhamet dilendim, sense şimdi yapmağa çalıştığın gibi yüzüme güldün.
You attacked my father, yet I came here tonight out of respect for you.
Sen, babama saldırdın. Bu gece sana olan saygımdan dolayı buraya geldim.
I just came to let you know that we haven't given up yet, but there seem to be bigger problems for the leaders here.
Ben sadece henüz vazgeçmediğimizi söylemek için geldim. Fakat liderler için burada daha büyük sorunlar var gibi.
You think I came back here to work for you?
Buraya senin için çalışmaya geldiğimi mi düşünüyorsun?
Lucky for you I came up here.
İyi ki yukarı çıkmışım.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]