Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / английский → турецкий / [ I ] / I came here to see you

I came here to see you перевод на турецкий

208 параллельный перевод
- No, I came here to see you.
- Hayır, buraya seni görmeye geldim.
I came here to see you myself.
Buraya seni görmeye geldim.
- I came here to see you, but I don't want to now.
Buraya seni görmeye gelmiştim. Şimdi seni görmek istemiyorum.
I came here to see you.
Buraya seni görmeye geldim.
That is why I came here to see you?
Seni görmek için buraya gelmemin sebebi bu muydu?
I came here to see you.
Buraya seni görmeye geldim. A?
He doesn't know I came here to see you.
Buraya seni görmeye geldiğimden haberi yok.
I came here to see you.
Ben, seni görmeye geldim.
I came here to see you, son.
Buraya seni görmeye geldim, oğlum.
I came here to see you.
Seni görmeye geldim.
No, I came here to see you, you prick.
Hayır serseri, seni görmeye geldim.
I didn't come here to defend him, I came here to see you.
Buraya onu savunmaya değil, seni görmeye geldim.
I thought you came here to see me.
Beni görmeye geldigini saniyordum.
I came here straight away to see you on the stage
Seni sahnede görebilmek için hemen buraya geldim.
I came here because I felt I wanted to see you.
Buraya geldim çünkü sizi görmek istiyordum.
Why, I thought that's what you came here to see Fran about.
Hayatım, Fran'i bu konuyla ilgili görmeye geldiğini sandım.
Well, I just came up here to see how you feel.
Nasıl olduğunu görmek için buraya geldim.
! I came home just to see you, you bring me here, and now, you feel sorry for me!
Sırf seni görmek için eve geldim ve sen de beni buraya getirdin şimdi de üzgünsün!
I knew you were here and I came to see you.
Prater'de olduğunuzu duydum. Ben de gideyim dedim.
Well, I suppose you came in here to see it.
- Onu görmeye geldin sanırım.
I came here confident that I'd get to see you.
Buraya seni göreceğimden emin olarak geldim.
I came here just to see you.
Roma'dan seni görmek maksadıyla geldim.
You see, I just came to work here today, and I guess I jumped to the conclusion that this was a bachelor's household.
Görüyor musunuz, daha çalışmaya bugün başladım, ve sanırım bir anda bekâr evinin sonuna geldik.
Oh, please believe me I only came here to see if I can help you.
Sadece size yardımcı olabileceğim bir şey var mı diye düşünerek geldim, lütfen bana inanın.
I came here because I wanted to see you again.
Buraya geldim çünkü seni bir daha görmek istedim.
I warned you to see that doctor before we came here.
Buraya gelmeden doktora görünmen konusunda uyarmıştım.
I suppose you came here to see me.
Sanırım buraya beni görmeye geldiniz.
But don't you see, I came here to find a new job.
Ama ben buraya yeni bir iş için geldim.
I'm here. I came to see you.
Buraya seni görmeye geldim.
Mr. Books, I came here to see what you can eat, if you can have what I'm serving.
Bay Books, buraya ne yiyebileceğinizi sormak için geldim, Eğer sunduklarımı yiyebilirseniz.
That's why I came running back here to you... to see your pretty face.
Bu yüzden koşarak buraya, sana geri döndüm. O sevimli yüzünü görmek için.
What if it wasn't you I came back here to see tonight?
Ya bu gece görmek için geri döndüğüm kişi sen değilsen?
Listen, I didn't come here to fight, I came to see if you were OK.
Buraya kavga etmeye gelmedim, iyi olup olmadığını görmek istedim.
You see I came down here to visit Mr. Cain, who was here working and Halsey entered and started ranting at us, rather irrationally.
Buraya bay Cain'i görmeye gelmiştim kendisi çalışmaktaydı ve Halsey içeri girdi, üzerimize çullandı. Mantıksızca hareket ediyordu.
Well, you see, I came here to help Mr. Miyagi. And all this stuff, I feel so helpless.
Buraya Bay Miyagi'ye yardım etmeye geldim ama bu olanlar karşısında çaresiz kaldım.
I came here because I wanted to see that you were well.
Buraya geldim Çünkü iyileşip iyileşmediğini görmeye geldim.
I'm sure he came here to see you.
Eminim buraya sizi görmeye gelmiştir.
I came here, Fanny, to see how you were, not to be lectured.
Nasıl olduğunu görmek için buraya geldim Fanny, Azarlanmak için değil.
I came here tonight because when you walked out that door... I had to see if this is where you were gonna go.
Bu gece buraya geldim çünkü, kapıdan çıktığında geleceğin yer burası mı olacak diye görmek istedim.
I came here mostly to see you.
Sizi görmek için birçok defa geldim.
When you see be Ly tell her I came here to see her.
Be Ly'i gördüğünde onu görmeye geldiğimi söyle.
I just came here to see Honk If You're Horny.! in peace.
Buraya "Huzurluysan azgınsındır, Honk" filmini görmeye geldim.
I'm Troy McClure, and I'll leave you with what we all came here to see : hard-core nudity!
Ben Troy McClure, şimdi sizi esas görmek istediğiniz şeylerle baş başa bırakıyorum : Aşırı çıplaklık!
You're really not supposed to smoke here, so why don't we go back where we came from and I'll just see you in a couple days and I'll give you some money, all right?
Burada sigara içilmiyor. Gel en iyisi geldiğimiz yere dönelim. Birkaç gün sonra da ben sana uğrar ve paranı getiririm, olur mu?
I just came here to tell you that if you're embarrassed... or ashamed to be involved with me in any way... that we can no longer see each other.
Buraya sadece, eğer benden utanıyorsan veya benden bir şekilde sıkılıyorsan daha fazla görüşemeyeceğimizi söylemeye geldim.
So, I came out here to try and see the horizon that you described so beautifully.
Buraya, çok güzel bir şekilde tasvir ettiğin ufku görmeye geldim.
- I thought you came up here to see me.
- Beni görmeye geldin sanmıştım.
Actually, I came here to see if I could do something for you.
Aslında, Senin için bir şey yapabilir miyim diye bakmaya geldim.
I CAME HERE TO SEE WHY YOU DIDN'T COME TO MY FAREWELL PARTY.
Buraya gelip neden veda partime gelmediğini öğrenmek istemiştim.
I see, you came here to find out if I was crazy?
Anlıyorum, buraya deli olup olmadığımı görmeye geldiniz.
You came here to see me because I constrained you to.
Buraya geldin çünkü seni mecbur bıraktım.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]