I can't go to prison перевод на турецкий
82 параллельный перевод
Sergeant, I can't go to prison!
Çavuş, Hapishaneye gidemem!
Poor, Jack, I can't let you go to prison, can I?
Zavallı, Jack, hapishaneye gitmene izin veremem, değil mi?
I can't just let you go off to prison.
Hapse girmene izin veremem.
I've been lying in this bed for three weeks now thinking about it, and all I know is I don't want to go to prison, and I can't play Cathcart's game.
Üç haftadır bu yatakta bunu düşünüyorum ve tek bildiğim hapse gitmek istemediğim ve Cathcart'ın oyununu oynayamayacağım.
I can't go to prison!
Hapishaneye gidemem.
I can't go back to prison.
Hapise geri dönemem.
Oh, he just looked so forlorn, Smithers, with his... "I can't go to prison, Monty. They'll eat me alive!"
Hapishaneye gidemem Monty, orada beni çiğ çiğ yerler dercesine çaresizce bakıyordu, Smithers.
I can't afford to go to prison, Jacob.
Hapse girmeye dayanamam Jacob.
I've never been to prison, thus, I can't go back to somewhere I've never been.
Ben hiç hapse girmedim, bu yüzden hiç gitmediğim bir yere geri gidemem.
I can't go back to prison again.
- Korkunç. Tekrar hapse giremem.
Please, I can't go to prison.
Lütfen. Hapishaneye gidemem.
I can't get there and right away say I gotta go home to see my brother in prison.
Oraya gittiğimde, eve dönüp kardeşimi hapiste ziyaret edeceğim diyemem.
God, I can't go to prison.
Tanrım, hapse giremem.
I can't go to prison, man.
Hapse giremem.
I can't go to prison.
Hapse gidemem ben.
I can't control him, and you don't know how far he'll go to keep from going back to prison.
Onu kontrol edemem. Hapse girmemek için ne kadar ileri gidebileceğini bilmiyorsun.
I can't go to prison, Vic.
Hapse gidemem Vic.
I can't let you go to prison.
Hapse girmene izin veremem.
I can't even begin to describe how much I would love not to go to prison.
Hapse girmeyi ne kadar istemediğimi tarif bile edemem.
I don't think I can go to prison, Stan.
Hapse girebileceğimi düşünemiyorum Stan.
No, I can't stay, because if my brother finds out that I'm here... he's gonna try switching places again, and I can't go back to prison.
Kalamam çünkü kardeşim burada olduğumun farkına varırsa... yeniden yer değiştirmeyi deneyebilir ve ben bir kere daha hapse düşmek istemiyorum. Bekle, bekle, bekle.
I can't go to prison Roy!
Hapse girmek istemiyorum Roy!
I can't go to prison!
Hapse gidemem!
Okay, unless we deliver Adam Rice to the police, we can't get Albert out and we'll almost certainly go to prison ourselves.
Eğer Adam Rice'ı polise teslim etmezsek Albert'i çıkaramayız ve kendimizde hapse gireriz.
I can't go to prison.
Hapse gidemem.
Marge, I can't go back to prison.
Marge, hapishaneye geri dönemem.
I can't go to prison.
Hapse düşemem ben.
I can't go to prison
Hapse düşemem ben.
Hey, if it doesn't help my case, at least I can go to prison with heightened senses.
Bunun davama yardımı olmasa bile en azından hapise daha yüce duygularla gidebilirim.
I can't go to prison.
Hapse giremem.
And I can't go back to prison, Linda.
Hapishaneye geri dönemem, Linda.
I told you, I can't go to prison. I,
Sana söylemiştim, Hapishaneye gidemem
- I can't go to prison!
- Ben hapse giremem!
I can't go back to prison!
Hapse geri dönemem!
I can't go to prison, Jimmy.
Hapse giremem, Jimmy.
I can't go to prison, guys.
Ben hapse giremem millet.
I can't let my daughter go to prison.
Kızımın hapse girmesine izin veremem.
I can't go to prison.
Hapise gidemem.
- I can't go to prison, man.
- Hapse giremem, adamım.
And I'm telling you straight out, I can't go to prison.
Ve bak açıkça söylüyorum, ben hapse gidemem.
I can't go to prison.
Ben hapse giremem.
I-I can't just agree to go to prison.
hapse gitmeyi kabul edemem.
I can't go back to prison Harry.
Hapse geri dönemem Harry.
I can't go back to prison now.
Şimdi hapse dönemem.
Hey, I can't go to prison.
Hapse giremem.
I can't go to the prison.
Hapisaneye gidemiyorum.
I can't go to another prison
- Başka bir hapishaneye gidemem.
I can't go to prison, Mr. McDeere.
Hapse giremem, Bay McDeere.
I can't go to prison, okay?
Hapishaneye gidemem, tamam mı?
Dude, I can't go to prison.
Dostum, hapse giremem.
No, no, no, no, no, no. I - - I can't go to prison.
Hayır, hayır, hayır.