I could help you перевод на турецкий
3,470 параллельный перевод
I just thought I could help you with your problem.
Sadece sana sorununla ilgili yardımcı olabileceğimi düşündüm.
I could help you with that.
Sana yardım edebilirim.
I could help you. I could come with you.
- Seninle gelip sana yardım edebilirim.
If you are trying to find your daughter... and clear your name, I could help you.
Eğer kızını bulmak ve adını temize çıkarmak istiyorsan yardım edebilirim.
Please tell me how I could help you.
Lütfen size nasıl yardımcı olabileceğimi söyleyin.
What if I could help you find what you're looking for?
Aradığın şeyi bulmanda sana yardım etsem?
What do you mean? I mean, think about it, what if there was a major problem.. ... and, only I could help you out.
Yani, bir düşünsene, ya büyük bir sorunumuz olsaydı ve sadece ben yardım edebilseydim, ne yapardın?
Ohh! I wish I could help you to find it,
- Bulmana yardım etmek isterdim...
Uh, I could help you hook it up.
Kurmana yardım edebilirim.
Well, I could help you get a cab, if you want.
İstersen ben seni taksiye bindiririm.
If you like, I could help you with your article.
Sizin gibi ise, ben makale size yardımcı olabilir.
You know if I could do anything to help, I would, but I...
Bir şey yapabilseydim, yapardım. Ama...
I was hoping you could help me.
Bana yardım edeceğini umuyorum.
I was wondering if you could help me...
Merak ediyordum, acaba bana yardım edebilir misin...
I thought, if I could talk to you, that maybe you could help me get a better sense of... of what to do.
Düşündüm ki eğer sizinle konuşursam, belki ne yapmam konusunda bana biraz olsun... yardımcı olabilirsiniz.
I could have written three songs in the time we've been sitting here listening to you reminisce about your glory days... the days where you didn't need me to help you fill seats.
Burada oturup zafer günleriniz hakkındaki anılarınızı ve koltukları doldurmak için benim yardımıma ihtiyacın olmayan günleri dinlediğim zaman içinde üç şarkı yazabilirdim..
And I was wondering if you could please, please, please help her out?
Acaba ona lütfen lütfen lütfen yardım edebilir misin?
Your father was my best friend in the world, and I know he would want you to do everything you could to help Rosie right now.
Baban dünyadaki en yakın arkadaşımdı, ve biliyorum ki şu anda Rosie'ye yardım etmek için elinden geleni yapmanı isterdi.
unbeatable boss? it may be possible for you to break through with speed. but could you help me with my problem again? I feel like there isn't much time left.
yenilmez bir boss gibi oluyorlar? Yine de senin yeteneklerini ve hızını kullanarak yarıp geçmek mümkün. Arkadaşlar.
I think he did it so you could carry out the extra help class.
Bence siz ekstra dersini yapın diye böyle birşey yaptı.
I really could have used Brick's help, but you broke him!
Brick gerçekten yardım edebilirdi ama sen onu incittin!
I wondered if you could help me.
Bana yardım edebilir misiniz?
I don't know, I thought maybe you could help me out with that.
Bilmiyorum, belki öğrenmeme sen yardım edersin diyordum.
I know, I was thinking that maybe you, uh... you could use some, uh... help around — you know, I know your door here needs some fixing, so I brought my tools, and uh...
Biliyorum, düşündüm ki belki... senin burada biraz, yardıma ihtiyacın... Kapının tamire ihtiyacı olduğunu biliyorum. Bu yüzden yanımda aletlerimi getirdim.
And I was wondering if you could help me.
Ve acaba bana yardım edebilir misin, diyordum.
I was wondering if you could help me find it.
Bulmama yardım edebilir misin, diyecektim.
I was thinking is that maybe you could help him out, settle his debt.
Düşünüyordum da, belki sen yardımcı olursun, borcunu kapatırsın.
You know, I can feel the fear that you carry around... and I wish there was something I could do to help you let go of it... because if you could, I don't think you'd feel so alone anymore.
Biliyorsun. İçinde taşıdığın korkuyu hissedebiliyorum. Keşke bundan kurtulman için yapabileceğim bir şey olsa.
I think this could help us avoid all this mother-daughter role playing crap that you can't seem to shake.
Sarsıntılı olan anne kız ilişkisi içerisinde normalmiş gibi davranmaktan kaçınmamız gerektiğini düşündüm.
Beatrice, I wish I could say yes, but how would what you know about clothes help us survive?
Beatrice, evet demek isterdim ama kurtulmamıza elbiselerin ne gibi bir yardımı olur ki?
Listen, could you take them to her? I'm gonna go get help.
Harika.. sen onla yardıma git
- I was wondering if you could- - maybe you could help her out or talk to her or something.
Acaba sen.. onu burdan çıkarmak ister misin..
Hi, I was wondering if you could help me.
Bana yardım edebilir misin acaba?
I was hoping you could help us down at the station.
Bize karakolda yardımcı olabileceğin sanıyorum.
I don't know much about that subject. Maybe you could help me.
O konuda çok şey bilmiyorum belki sen yardım edersin.
You know, I could help us out.
Biliyorsun yardımcı olabilirim.
And you know I could totally help you with this marriage counselor thing.
Yardım edebilirim sana ben
I could help make sure. You become king of your people.
Halkının kralı olman için yardımcı olabilirim.
I bet you could help us.
Bize yardım edeceğine eminim.
I was wondering if you could help give me some closure.
Bunu kafamda bitirmem için bana yardım edebilir misin?
And I know that Francis spoke to you about this not too long ago, but lately we haven't heard much from the state department, so I was wondering if you could help.
Biliyorum Francis seninle konuyu konuşalı çok olmadı, ama dış işlerinden bilgi alamayınca yardım edip edemeyeceğini sormak istedim.
I was kind of hoping you could help me with this one.
Bu konuda bana yardım edebileceğini umuyordum.
I could flush this scum out for you, but I need help.
Bu iğrençlikleri sizin için ortadan kaldırabilirim, ama yardımınıza ihtiyacım var.
I don't know. Maybe you could become a wizard, find the Hobbits and help them destroy the Ring.
Bilmiyorum, belki de sihirbaz olup hobbit'leri bulur ve yüzüğü parçalarsın.
Do you think I could be of any help in your orphanage at all?
Yetimhanede benim de yapabileceğim bir iş yok mudur?
I just hoped that maybe you could help me find a way to make a difference.
Ben sadece fark yaratmam için bana bir yol gösterirsin sanmıştım.
I understood that what you wore could help define you.
Kıyafetlerinin kim olduğunu anlattığını öğrendim.
- I wondered if you could help me?
- Bana yardım edebilir misin?
- But if you were to help me I'm sure I could find...
- Bana yardım edecek olsaydın, eminim...
I was hoping you could help me with that part.
O konuda sizin yardımcı olmanızı umuyordum.
Um... I was told you were someone who could help me.
Bana yardım edebileceğinizi söylediler.
i couldn't agree more 197
i couldn't find it 44
i couldn't find you 43
i couldn't stand it 38
i couldn't resist 80
i couldn't stop 53
i couldn't hear you 49
i couldn't help it 192
i couldn't agree with you more 58
i couldn't 1105
i couldn't find it 44
i couldn't find you 43
i couldn't stand it 38
i couldn't resist 80
i couldn't stop 53
i couldn't hear you 49
i couldn't help it 192
i couldn't agree with you more 58
i couldn't 1105
i couldn't believe it 179
i couldn't bear it 35
i couldn't care less 79
i couldn't see 52
i couldn't sleep last night 37
i couldn't be happier 41
i couldn't see it 17
i couldn't do it 229
i couldn't stop myself 22
i couldn't sleep 359
i couldn't bear it 35
i couldn't care less 79
i couldn't see 52
i couldn't sleep last night 37
i couldn't be happier 41
i couldn't see it 17
i couldn't do it 229
i couldn't stop myself 22
i couldn't sleep 359