Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / английский → турецкий / [ I ] / I didn't ask

I didn't ask перевод на турецкий

4,022 параллельный перевод
Well, I didn't ask, but yeah, pretty much.
Şey, sormadım, fakat evet, hemen hemen.
I didn't ask you, Peter.
- Sana sormadım Peter.
Didn't even ask me, just assumed I'd be on board.
Bana sormadı bile. Doğrudan onaylayacağımı düşündü.
I know you didn't ask for it, but you've got my admiration.
İstemediğini biliyorum ama takdirimi kazandın.
I feel like I wouldn't be doing my sisterly duty if I didn't ask about the Deacon of it all.
Deacon'ı sormasaydım kardeşlik görevimi yapmak zorunda kalmazdım diye düşünüyorum.
- I didn't ask'cause I didn't give a shit.
- Sormadım, sikimde değil çünkü.
She was... she was so strong she stood up for me, even when I-I didn't ask for help.
O... Çok güçlüydü ve istemesem bile hep yanımda oldu.
I didn't ask that.
Bunu sormadım.
I didn't think to ask... with the hat.
- Şapkayı görünce kimlik sormadım.
I didn't know what to say to her... except, "I'd tell you to ask your father, but he's at the movies."
Ona "Babana sormalısın ama o da şimdi sinemada." demek dışında ne diyeceğimi bilmiyordum.
Hey, Rishi, I didn't ask you to spend spring break on my couch, okay?
Rishi, sana Bahar Bayramı'nı koltuğumda geçir demedim, tamam mı?
You know, I don't know. I didn't ask him.
Bilmem, sormadım.
I didn't ask for protection.
Hiçbir zaman korumanı istemedim.
I didn't ask to be your friend.
- Ben senin arkadaşlığını istemedim.
She didn't want to ask her ladyship but she thought she'd get away with it if I went with her.
Hanımefendilerine söylemek istememiş. Yanında gidersem bir şey olmayacağını söylüyor.
I didn't ask to talk to you to hear such a rational reply.
Böyle mantıklı bir cevap duymak için söylemedim.
I didn't ask him.
Onu sormadım.
I didn't ask for this.
Bunu ben istemedim ya.
I don't know what was in it. I didn't ask.
İçinde ne olduğunu bilmiyorum.
I didn't ask any questions.
Hiç soru sormadım.
Well, it's a good thing that I didn't come to ask for a second date.
Peki, ikinci bir buluşma istemek için gelmemem iyi bir şey.
Shame I didn't ask for his number.
Telefonunu almama yazık oldu.
I didn't ask for a lecture.
Ders vermenizi değil.
- I didn't ask.
- Sormadım.
I didn't ask you to protect me.
Ben senden beni korumanı istemedim ki.
Say, um, I didn't ask you.
Sormadım size.
Why didn't you ask the advice of the one you bought this for?
Bu bilgisayarı düzerken sana kim akıI verdi?
- Well, I didn't exactly ask her.
- Ondan da istemedim aslında.
CJ didn't say, and I didn't ask.
Ne ben sordum, ne de CJ söyledi.
I didn't ask you to do that.
Senden böyle bir şey yapmanı istemedim.
I didn't ask you to be my fiancée for God sake. I asked you to be my wife.
Ben sana nişanlım olmanı teklif etmedim ki Tanrı aşkına sana eşim olmanı teklif ettim.
I didn't ask for any of this.
- Bunların hiçbirini ben istemedim.
Looking at the love for me in your eyes, I didn't want to leave.
Gözlerinden okunan bana olan aşkını, bırakıp gitmek istemedim zaten
- Actually, I didn't ask.
- Aslında, sormadım.
Jen, you do know that I didn't ask you to coach or give Patrick any advice.
Jen, Patrick'e koçluk yapmanı ya da tavsiye vermeni istemediğimin farkındasın değil mi?
Just so everyone knows, I helped Charlie's father set up his Facebook profile yesterday and didn't ask for anything in return.
Herkesin bilsin, dün Charlie'nin babasına Facebook hesabı açmasında yardımcı oldum ve karşılığında bir şey istemedim.
I didn't get to ask.
Sormaya fırsatım olmadı.
I didn't... she didn't ask to be raped, and I didn't rape her because rape I-is a... is a bad thing, but it's okay to joke about things.
Tecavüze uğramak istemedi. Ben de tecavüz etmedim zaten. Çünkü tecavüz kötü bir şey.
I didn't ask for a boost.
Ben takviyeli istemedim ki!
I didn't ask if it was simple or hard,
Basit mi zor mu diye sormadım.
I didn't ask who they were, they didn't ask about me.
Kim olduklarını sormadım, onlar da bana sormadı.
I didn't ask to be a demon spawn, you know.
Biliyorsun, bir şeytan olarak doğmayı ben istemedim.
Well, if you have to ask, then I didn't do it right.
Sormak zorunda kaldığına göre doğru yapmamışım demektir.
I didn't have to walk into a building under siege, risk my own well-being, or ask my wife to work with me all night to help keep you alive!
Ben yürümek yoktu bir binaya kuşatma altında,, kendi refah risk ya da çalışmak için eşim sormak Benimle bütün gece hayatta tutmak için!
If it didn't hurt I would not ask you for help.
Ağrılarım olmasaydı senden yardım istemezdim.
'Didn't I say, honey you're a real man?
'Ben demedim mi patron sensin diye, aşkım?
I didn't ask for your opinion.
Senin fikrini soran olmadı.
Y-you didn't ask me to do anything that I wasn't willing to do.
Benim yapmak istemediğim hiçbir şey yapmamı istemedin sen.
I didn't ask for that.
- Bunu ben istemedim.
Listen, guys, I didn't ask to be in situation, but now that I am, I intend to take the high road.
Dinleyin çocuklar, bu durumda olmayı ben istemedim ama olan olduğuna göre, büyüklük yapacağım.
I didn't ask for coffee.
- Kahve istememiştim ben.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]