Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / английский → турецкий / [ I ] / I double

I double перевод на турецкий

4,510 параллельный перевод
I double-checked.
- İki kez kontrol ettim.
Initially we traced her to an address in the Grangetown area of Cardiff, but I double-checked.
Adi hırsızlık gibi. Grangetown'da bir adres bulduk.
Okay, so I double-checked the muirfield warehouse.
Pekâlâ, Muirfield'ın deposunu iki kez kontrol ettim.
Same year, same model, but the license plate was unreadable, so I double-checked the VIN.
Aynı yıl, aynı model, ama plaka okunamaz durumda. Ben de şasi numarasını iki kez kontrol ettim.
What if I double your money in a few hours?
Paranı birkaç saat içinde ikiye katlamama ne dersin?
You think I should set it to "double red"? I think we should.
Bence yapmalıyız.
After my clip blew up, I actually got a call from the double rainbow guy and the fat Star Wars kid.
Videom patladıktan sonra Çift Gökkuşağı adamından * ve Star Warsçu şişko çocuktan * telefon aldım.
All I know is our block is run by the Saints.
Tek bildiğim bizim blokların Saints'in alanı olduğu. Tiny, "Double-Treys" den.
I thought maybe you and I could make some, uh, double fudge, death-by-chocolate ice cream sundaes, instead, hmm?
Belki senle, onun yerine bir çılgınlık yapıp çikolata ve dondurma komasına gireriz, ne dersin?
I'm just double-checking the closures are all confirmed, yes?
Kapatmaların doğrulandığını tekrar kontrol etmek için aradım.
Dr. Saroyan said that you found something. Now look, I double-checked everything, but the one thing I did notice... is the area on the rib fragments around the entry wounds... is a bit discolored. Yes.
Dr. Saroyan bir şey bulduğunu söyledi.
I'm gonna head out back, double around, see if I can surprise him.
Ben dışarı çıkıp, arkasına geçip onu şaşırtabilecek miyim diye bakacağım.
I think more like a double date.
Daha çok ikili randevu gibi.
Couldn't do it, so... I'm consoling myself with some double chocolate brownies.
Yapamadım, bu yüzden ben de bu duble çikolatalı keklerle kendi kendimin danışmanı oldum.
All I said was, "Didn't you double check the address?"
Bütün söylediğim "Adresi iki kez kontrol etmediniz mi?" idi.
I want a glass of water with an onion and bring him a double Jim Beam.
Bana bir bardak soğanlı su,... ona da duble Jim Beam.
I can see it- - I know the piece from... the bowing, fingering, double-stop trills.
Görebiliyorum, şarkının keman yayı hareketlerini, parmak kullanışını ve çift durmalı ses titremesini biliyorum.
Maybe I'm just seeing double.
Belki sadece çift görüyorumdur.
I already double-checked the figures.
Şekilleri iki kere kontrol ettim.
If I were to use a Sicilian supplier, which I wouldn't, my overheads would double.
Sicilyalı bir tedarikçi kullansaydım, ki kullanmam genel giderlerim iki katına çıkardı.
Okay, I'm just gonna double-check your form here. Ron!
Tamam, yalnızca doldurduğun formu kontrol edeceğim.
I like the idea of double the signings, but I think the negatives outweigh the positives.
İmzalatabileceğim bir alçımın daha olması fikri hoşuma gitti ama bence olumsuz yönleri pozitif yönlerden fazla.
Well, I was double tapped with a rogue question.
Hileli bir soruyla sıkıştırılmıştım.
Yes, I checked and double-checked and cross-checked all the names and all the checks cleared.
Kontrol ettim, hatta iki kere ve hatta çaprazlama kontrol ettim ama hepsi temiz çıktı.
Um, I'll have a double espresso.
Ben duble espresso alacağım.
I'm double-parked. Oh.
Arabayı yolun ortasında bıraktım.
I know that my husband leads this double life.
Kocamın iki farklı hayat sürdürdüğünü biliyorum.
And then I even had a flat stomach.
Peki bana ne kalıyordu? Double Feature filmini evde popcorn ve kız kardeşimle izlemek.
Copier, I need 12 of these double sided for the business affairs meeting on Friday.
- Fotokopici, bunu Cuma günü yapılacak olan toplantı için arkalı önlü 12 sayfa kopyalamanı istiyorum.
I'll go as high as 200K... as long as you think I can flip it for double in six months.
Altı ay sonra iki katına çıkarabileceğimi düşünürsen 200.000 dolara kadar çıkacağım.
I'll pay you double...
Sana iki katını öderim.
I want all the venting double-checked for leaks.
Havalandırmaları sızıntılar için iki kez kontrol edin.
And only because Jamm was going to double-cross you, and I made him stick to his word.
Jamm sözünde durmayacağı için, ben de ona sözünü tutturdum.
I could really use a double americano right about now...
Şöyle güzel bir Double Americano olsa hiç hayır demem.
I'm double-parked... come on.
Arabaların önüne park ettim. Hadi.
I killed the President of Belarus and replaced him with a double.
Belarus başkanını öldürüp sahtesiyle değiştirdim.
I am gonna host a no pressure, double dinner date for you and Shaun at our place.
Seninle Shaun için, hiç baskının olmadığı, bir yemek randevusu organize edeceğim, bizde.
I get the whole double date thing, okay?
Bu çifte randevu meselesini anlıyorum, tamam mı?
Whatever you're getting paid to do this, I'll double it!
Bunu yapman için ne kadar para verdilerse iki katını veririm!
I'm thinking, if we double the investment... we'll get 4 million, instead of 2.
Düşünüyorum da, eğer yatırımı ikiye katlarsak 2 yerine 4 milyonumuz olur.
- I WANT A DOUBLE VODKA, AND I WANT IT NOW!
Hemen şimdi bir duble votka istiyorum! Seçmen olduğunu sanıyordum?
I am sure you are aware of the principle of double entry?
Eminim çift kayıt sistemine hâkimsindir.
Two armies, I have heard, double the noise.
İki ordu olduğunu duydum, bu gürültüyü katlar.
I want double homicide.
- Ben çifte cinayet istiyorum.
I'll just open up the double-tilt Swiss skylight and the airflow will pull
Çift tenteli İsviçre tepe penceresini açacağım ve hava akımı sayesinde arı dışarı- -
And right now, I am watching a double-breasted-
Benim şu an gözlemlediğim de "çift göğüslü"...
L-I, two D's... double D... two D's...
Le, i, de, de me, me... Aman!
Because it is unsanctioned, I will require double my standard fee.
Onaysız olduğu için normal fiyatımın iki katını alacağım.
I can't believe she double-crossed me.
Beni kandırdığına inanamıyorum.
Yeah, I'll have another double.
Evet, bir çift daha alacağım. Sek olsun.
I know you can't charge him with murder again because it's double jeopardy.
Onu cinayetle suçlayamayacağını biliyorum çünkü aynı suçtan iki kez yargılanamaz.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]