I got to go to the bathroom перевод на турецкий
107 параллельный перевод
- I got to go to the bathroom.
- Lavaboya gideceğim.
I got to go to the bathroom.
Tuvalete gitmeliyim.
I got to go to the bathroom.
Tualete gitmeliyim.
I got to go to the bathroom.
Tuvalete gitmem lazım.
I got to go to the bathroom.
Tuvalete gitmem gerekiyor.
I got to go to the bathroom.
Banyoya gitmem lazim.
I got to go to the bathroom.
Tuvalete gitmem gerek.
I got to go to the bathroom.
Evet. Lavaboya gitmem lazım.
- Huh? Yeah, I got to go to the bathroom, right.
Evet, tuvalete gitmem gerekiyor.
- All right, I got to go to the bathroom.
- Tamam, tuvalete gitmeliyim.
I got to go to the bathroom.
Banyoya gitmek zorundayım.
- Ladies, I think I got to go to the bathroom.
- Bayanlar sanırım lavaboya gitmeliyim.
- Dad, I got to go to the bathroom.
- Baba, lavaboya gitmeliyim.
- I got to go to the bathroom.
- Acilen tuvalete gitmem lazım.
I got to go to the bathroom.
Takımımı ve kravatımı getirir misin?
I got to go to the bathroom.
Tuvalete gitmem gerek. İzninizle.
Could you excuse me, I got to go to the bathroom.
İzin verir misin, tuvalete gitmem gerek.
I got to go to the bathroom.
Tuvalete gidiyorum ben.
I got to go to the bathroom
Benim lavaboya gitmem gerek.
'Cause I got to go to the bathroom.
- Benim tuvalete gitmem gerekiyor da.
I got to go to the bathroom.
Lavaboya gitmem gerek.
Julio, I got to go to the bathroom.
Julio, tuvalete gitmem gerek.
I got up to go to the bathroom.
- Tuvalete gitmek için doğruldum.
I've got to go to the bathroom.
Tuvalete gitmek zorundayım.
I've got to stop to go to the bathroom.
İşemek için durmam gerek.
I've got to go to the bathroom!
Banyoya gitmem gerekiyor!
The other night, when you got up to go to the bathroom... I knew it was you... but what I saw was him standing there... naked... ready to come to my bed. We need to separate, Joseph.
Geçen gece, tuvalete gitmeye kalktığında sen olduğunu biliyordum ama onun orada durduğunu gördüm çıplaktı yatağıma gelmeye hazırdı.
I got go to the bathroom.
- Banyoya gitmem lazım.
I go to the bathroom, she say, "You got a bitch in there?"
Banyoya gidiyorum, "Orada bir orospu var, değiI mi?" diyor.
I got to go into the bathroom and take care of something.
Banyoya gidip bir şeyin çaresine bakmam gerek.
I've got to go to the bathroom. OK.
Ben banyoya gidiyorum.
I got up to go to the bathroom, everybody's like, "This guy again?" Yeah okay, great night.
Evet, harika bir geceydi.
I got up to go the bathroom and he followed me.
Lavaboya gitmek için yerimden kalktım ve o da beni takip etti.
I've got to go to the bathroom really bad.
Çok sıkıştım, tuvalete gitmem lazım.
I've got to go to the bathroom.
Lavaboya gitmeliyim.
- I've got to go to the bathroom.
- Banyoya gitmeliyim.
He let me go to the bathroom alone, and I got lost.
Babam beni Dodgers maçına götürmüştü.
I've got to go to the bathroom, Mel.
Tuvalete girmem lazım, Mel.
I've got to go to the bathroom first.
Önce tuvalete gitmeliyim.
Yeah I just drank too much and got sick... I ´ m gonna go ahead to the bathroom.
Çok fazla içmek beni hasta etti. Doğrudan banyoya gideceğim. Birazdan görüşürüz.
- But I really got to go to the bathroom.
Fakat gerçekten de lavaboya gitmem lazım.
Hey, I've got to go to the bathroom.
Hey, lavaboya gitmek istiyorum.
I've just got to go to the bathroom.
Tuvalete kadar gitmem gerekiyor.
I do. First, I've got to go to the bathroom.
Ama önce tuvalete gitmem gerekiyor.
A couple of times when I got up to go to the bathroom I almost fell on top of him.
Böyle tuvalete gitmek için masadan kalktığım anlarda bir iki kere bunun üzerine düşer gibi oldum.
I've got to go to the bathroom.
Tuvalete gitmem gerek.
I've got to go to the bathroom.
Benim bir lavaboya gitmem gerek.
He got up, I thought to go to the bathroom, but... he was gone when my friend woke me up at 8 : 00 and took me to the spa.
O uyandı, ben de banyoya gittim spaya gitmek için arkadaşım beni saat 8'de kaldırdığında o gitmişti.
'Cause the interviewer got up to go to the bathroom, and I looked at his little notebook that he'd been scribbling in to see what he was writing, and he had simply written in all caps, "annoying."
Çünkü mülakatı yapan ihtiyaç için dışarı çıktığında küçük not defterine baktım elinde bir şeyler karalıyordu deftere büyük harflerle "sinir bozucu" yazmıştı.
I got to go... go to the bathroom.
Tuvalete gitmem lazım.
I got to go to the bathroom.
Tuvalete gitmem lazım benim.