Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / английский → турецкий / [ I ] / I gotta ask you

I gotta ask you перевод на турецкий

321 параллельный перевод
Ethan, I gotta ask you and Martin to take a ride with me down to the state capital.
Senden ve Martin'den eyalet başkentine kadar benimle gelmenizi istemek zorundayım.
First off, I gotta ask you a question.
Önce sana bir soru sormam gerek.
I gotta ask you, did you see my new script?
Sormam gerek, yeni senaryomu gördün mü?
Wait, I gotta ask you a favor.
Senden bir ricam olacak.
I gotta ask you... get your mudders... outta the ring.
Rica etsem, anneni... ringden çıkarsan.
Listen, Gary, I gotta ask you a small favor.
Dinle, Gary, senden ufak bir iyilik isteyeceğim.
Something I gotta ask you.
Sana sormam gereken birşey var.
Robert, I gotta ask you a favor.
Senden bir iyilik isteyebilir miyim?
I don't know how to ask you this, but I gotta ask you for a big favor.
Bunu senden nasıl isteyeceğimi bilmiyorum fakat senden büyük bir isteğim olacak.
Ford. I gotta ask you to put that out, dude.
Ford. Şunu söndürmeni rica edeceğim dostum.
Listen to me, Molly, I gotta ask you about something.
Beni dinle, Molly. Sana bir şey sormam gerek.
I GOTTA ASK YOU SOMETHING. DO YOU BELIEVE IN GHOSTS IN REAL LIFE LIKE LISA MAE WAS SAYIN'THEY GOT UP AT THE GUTHRIES'?
Lisa Mae nin dediği gibi GUTHRIE lerdeki hayaletlere inanıyor musun?
God, I gotta ask you something.
Tanrı, sana bir şey soracağım.
- Yeah, listen, I gotta ask you I was a little concerned that perhaps I was responsible in some way for your metamorphosis.
Sana bir şey sormam lazım. Biraz endişelendim. Belki de senin başkalaşımın için bir şekilde ben sorumluydum.
I gotta ask you.
Sormam lazım.
Now, this is the part I gotta ask you to leave, pumpkin.
Bunlar da artık senin gitmen gereken gereken bölümler tatlım.
- I gotta ask you something.
Sana bir şey soracağım.
I gotta ask you something.
Sana bir şey soracam.
I'm beatin'around the bush here and there's something I gotta ask you.
Burada gerçekten kendimi tutmaya çalışıyorum ama sana bir şey sormalıyım.
Mike, I gotta ask you something.
Sana bir şey sormalıyım.
Listen, Dad, I gotta ask you something.
Baksana baba, sana bir şey sormalıyım.
If you're gonna stand there and read it, I gotta ask you to buy it.
Eğer okuyacaksanız, parasını istemek zorundayım.
I gotta ask you something.
- Sana özel bir şey sormalıyım.
Listen, I gotta ask you something.
Dinle, sana birşey sormam gerek.
I gotta ask you something.
Bir şey sormam gerek.
But I gotta ask you something.
Bir şey soracağım.
Other than that, I gotta ask you to leave before you contaminate my crime scene any more than you already have.
Benim suç mahallimi daha fazla alt üst etmeden önce.
I know that this is a really bad time for you... but I gotta ask you a couple of questions.
Bunun senin için kötü bir zaman olduğunu biliyorum. - Sana bir iki soru sorabilir miyim?
I gotta ask you a question, bro.
Bekle bir saniye, bir soru sormam lazım.
Now, listen. Something I gotta ask you.
Dinle sana bir şey sormalıyım.
I gotta ask you something!
Sana birşey soracağım!
- I've gotta ask you a favour.
- Senden bir iyilik yapmanı isteyeceğim.
I've gotta ask you for an extra week.
Bir hafta daha zaman isteyeceğim.
I said all right with me, but we gotta ask you.
Benim için sorun olmadığını, ama sana sormamız gerektiğini söyledim.
I ask you. Give some people a little power, and they gotta supersede their authority.
Eline biraz yetki geçiren diktatör kesiliyor...
Listen, Peggy, I've gotta ask you something.
Peggy, sana sormam gereken bir şey var.
Liste, I've gotta ask you something and I hope you don't think this is too personal.
Dinle, sana sormam gereken bir şey var ve umarım fazla özel değildir.
There's somethin I just gotta ask you.
Sana sormam gereken birşey var.
Dad, I gotta ask you a question.
Baba sana bir soru sormam gerek. - Çünkü azıyorum ve hayır diyebilecek duyarlılığımız yok.
I gotta ask myself, why would Darryl, the night manager at Ahab's, try to rob you in his own parking lot?
Ahab'da çalışan Darryl neden seni soymak istesin diye kendi kendime soruyorum.
Harry, I'm gonna ask you one more time, then I gotta shoot you, you don't tell me what I want to know.
Bir kez daha soracağım, söylemezsen seni vuracağım.
But you gotta tell me just one memory about something I ask.
Ama sana sorduğum şeyle ilgili sadece bir şey anlat.
Honey, I've gotta ask you some- -
Balım, Sana bir şey sor- -
I've gotta ask you a question.
Sana bir şey sormalıyım.
I've gotta ask you a few questions.
Size birkaç soru sormam gerekiyor.
VONDA SINGS : I know something about love You've gotta want...
Aşk hakkında bir şeyler biliyorum Onu çok istemelisin
I know something about love You've gotta show it and
Aşk hakkında bir şeyler biliyorum Onu ispatlamalısın
I'm getting the impression you don't want me around on a personal level so now I gotta ask. You and I okay?
Benimle fazla içli dışlı olmak istemediğini düşünüyorum bu yüzden sormak istedim.
I gotta ask you something.
Sana bir şey soracağım,
I gotta tell you, it's awful nice of you folks to ask me up.
Size şunu söyleyeyim, bu oldukça hoş yani sizin beni çağırmanız.
I gotta ask you a favour.
Bir iyilik istesem?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]