I just want to let you know перевод на турецкий
284 параллельный перевод
But I just want to let you know that I care about you.
Ama sadece benim için önemli olduğunu bilmeni isterim.
And I just want to let you know that if it will make you feel better...
Seni daha iyi hissettirecekse sadece bilmeni istedim...
Look, I know you've had some time to think about the mistake you've made... and I just want to let you know you don't have to apologize.
Bak, yaptığın hatayı düşünmek için yeterli zaman geçirdin, biliyorum... ve sadece özür dilemek zorunda olmadığı bilmeni istiyorum...
- I just want to let you know that I dropped the class.
- Sadece o dersi almaktan vazgeçtiğimi bilmeni istedim.
Jerry, I just want to let you know Lyle and I are completely over.
Jerry, bilmeni isterim ki Lyle ve ben tamamen bitirdik.
I just want to let you know, As soon as I can find a new rooming situation, I'm moving out.
Yeni bir ev bulduğumda, derhâl taşınacağımı söylemek istedim.
I just want to let you know that I care a lot about you, and it wasn't just a one-night stand for me.
Benim için çok önemli olduğunu bilmeni istiyorum, ve benim için tek gecelik ilişki değildi.
I just want to let you know that I'm okay with it.
Bunun beni mutlu ettiğini bilmeni isterim..
But I just want to let you know that I got my eyes on you now, Blondie.
Sadece bilmeni isterim ki gözüm üzerinde olacak, Sarışın.
I just want to let you know that no matter how this turns out you've run a great campaign. Good luck.
Bilmeni isterim ki sonuç ne olursa olsun kampanyan harikaydı.
I just want to let you know that you're hair looks really cute.
Bilmeni isterim ki bu saçlarla gerçekten çok şirin gözüküyorsun.
I just want to let you know this is nothing personal.
Sadece bilmeni istiyorum, bu kişisel bir şey değil.
I just want to let you know that.
Böylece ben de bir kez olsun doğru düzgün hesap yapabilirim.
Frank, I just want to let you know I'm not taking what happened last night personally
Frank, sadece dün gece olanları kişisel almadığımı bilmeni istedim.
I just want to let you know I'm leaving.
Sadece buradan ayrılacağımı söylemeye geldim.
I just want to let you know that I have seen the documentary "Scared Straight" 17 times
Bilmeni isterim ki seni 17 kez izlediğim Scared Straight belgeselinde görmüştüm.
I just want to let you know that whatever happened in Whitby, which unfortunately was not much, is not because anything that you did.
Whitby'de ne olduysa olsun, ne yazık ki pek bir şey olmadı senin yaptığın bir şey yüzünden olmadığını bilmeni istedim.
Look, man, I just want to let you know that I got my diploma.
Sadece diplomamı aldığımı bilmeni istiyorum.
And I just want to let you know... I'm really proud of you.
Ve bilmeni istediğim bir şey var seninle gerçekten gurur duyuyorum.
But I just want to let you know that I got no beef with you.
Ama bilmeni isterim senden bir şikâyetim yok.
I know you were worried before... so, I just want to let you know... nothin'happened on my end this weekend.
Endişelendiğini biliyorum bilmen gerekir diye düşündüm ki haftasonu benim açımdan hiçbir şey olmadı.
I just want to let you know what happened with me.
Sadece benim ne yaptığımı bil istedim.
It's show time, baby. - I just want to let you know, man, that no matter what goes on on that stage tonight, you'll always be in my heart.
- Bilmeni isterim, bu gece o sahnede her ne olursa olsun her zaman kalbimde olacaksın.
I don't want to keep you, I just want to let you know that as the mother of a varsity player, you're eligible to join boosters.
Sizi fazla tutmayacağım. Demek istediğim mecbur ya da görevli falan değilsin.
I just want to let you know that we got your back.
Sadece arkanda olduğumuzu bilmeni istedim.
I just want to let you know I'm looking forward to being able to coach with you.
Herb, seninle koç olmak için ne kadar beklediğimi bilemezsin.
Great. Well, I just want to let you know that he's really counting on this.
Şunu bilmeni istiyorum ki, buna çok güveniyor.
I was just gonna try and make things better, and, like, apologize, and just wanted to let her know that I didn't, you know, I didn't want to screw anything up or make anything awkward for her.
Aramızı iyileştirmeye çalışacaktım sadece, özür dilemek gibi ve yalnızca ona hiçbir şeyi batırmak veya hiçbir şey için zorluk çıkartmak istemediğimi söyleyecektim.
Well, I'll tell you, Bill, we already got a president, but any time you want to run for mayor or sheriff or something like that, you just let me know.
Şunu diyeyim Bill, zaten bir başkanımız var.. ama belediye başkanlığı ya da şerifliğe adaylığını koymak istersen... haberim olsun.
- Yeah. I just want you to know that, personally, I think it's a damn shame to let a good piece like you go to waste.
Şunu bilmeni isterim, şahsen senin gibi bir fıstığın ziyan olmasının çok üzücü olduğunu düşünüyorum.
Now listen, son, if you ever get the money... and you do want him to have a nice headstone... you just let me know, and I'll see to it personally... that a real nice one is placed on the grave.
Dinle evlat, eğer para bulur da... güzel bir mezar taşı yaptırmak istersen... bana haber ver. Bununla özel olarak ilgilenirim.
If there's anything you want to tell me or talk about, anything I can do, just let me know. ( door shuts ) You could read me the last chapter of Great Expectations.
Eğer bana anlatacak yada söyleyeceğiniz bir şey varsa, elimden geleni yapabilirim, yeter ki bileyim. BanaBüyük Umutlari adındaki eserin son bölümünü okuyabilirdin.
Oh, let's walk with one another. I just want you to know that I know how much you've helped me.
Bana ne kadar yardım ettiğinizi bildiğimi bilmenizi istiyorum.
I just want you to let me know what he's up to, how he works.
Sadece neler yaptığını, nasıl çalıştığını bana bildirmen yeter.
I don't know what you want me to be but, please, just let me go, okay?
Benden ne istediğinizi bilmiyorum. Lütfen gitmeme izin verin, tamam mı?
I just came by to let you know that Wuliger has a slight temperature, so you might not want to torture him this evening.
Buraya size Wuligar'ın ateşinin yükseldiğini bu nedenle de bu gecelik ona işkence etmemenizi söylemek için gelmiştim.
I just want you to know that, uh... I won't let you down.
Ve şunu bilmenizi isterim ki sizi hayal kırıklığına uğratmayacağım.
- Don't worry about it,'cause anytime you want to give me anything, just let me know,'cause if I had to do it all over again,
Sağol. - Güzel, gribi bulaştırdığım için çok üzgünüm. - Hayır, endişelenme, bir daha her hangi bir şey vermek istediğinde sadece haber ver.
He'd throw a ball right over your head just to let you know, "I can throw the ball anywhere I want today."
Kafanın üzerine doğru dümdüz atılan bu top ile demek istediği "Bugün, bu topu nereye istersem oraya atabilirim."
You just let me know when you want to do it, and I'll do it too.
Ne zaman yapmak istersen bana haber ver, ben de yaparım.
I just want to let you know.
Ama bluzuna çorba sıçramış.
I just wanted to let you know you can come back to the bar whenever you want.
Ne zaman istersen geri gelebilecegini soylemek icin geldim.
I just want you to know that I'm not going to let you go through this alone.
Bunu yalnız yaşamana izin vermeyeceğimi bilmeni istiyorum.
I know - you don't want to hear too much about the future, but let's just say I ran into the Borg a few more times before I made it home.
Biliyorum- - gelecek hakkında daha fazla şey duymak istemiyorsun, ama eve dönmeden önce, Borg'un arasına bir kaç defa daha girdiğimi ve başardığımı söyleyeyim.
- Hello, Jackie. Oh, I just want to let you to know that, uh, I married Pam Macy.
Oh, bilmeni isterim ki, ah, Pam Macy ile evlendim.
I just wanted to let you know that's where I'm gonna be, in case you want to get in touch, all right?
Benimle konuşmak istersen orada olacağımı bilmeni isterim, tamam mı?
So I... want you to know if there's ever anything you need and I can help, you just let me know, all right?
Bilmek isterim ki eğer birşeye ihtiyacın olursa ve sana yardım edebileceğim birşeyse haber ver, tamam mı?
Lizzie, seeing as we're roomies and we're gonna be spending time together, I wanted to let you know I understand you want to put all that embarrassing stuff behind you and just move on and have a fresh start.
Lizzie, oda arkadaşı olduğumuz ve birlikte zaman geçireceğimiz için, bilmeni istiyorum ki tüm bu sıkıcı şeyleri geride bırakıp yeni bir başlangıç yapmak istemeni anlıyorum.
Look, Mick, I just want to let you know you did real good.
İyi bir iş çıkardın.
Next time you want to shower, just let me know, and I'll book you a room at the Grand Hotel.
Canın duş yapmak istediğinde haberim olsun.. .. sana Grand Hotel'de bir oda ayırtayım.
But I think I just might let you live, maybe, because I want you to know this... and the next kids that come up to you with their problems... that they're being picked on, you should listen to them... no matter what twisted shit they say.
... bundan sonra sana sorunlarıyla gelecek olan çocukları cezalandırılmak için seçilen çocukları dinlemelisin diğer çocuklar ne derse desin.