Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / английский → турецкий / [ I ] / I just want to say

I just want to say перевод на турецкий

2,115 параллельный перевод
Pearce, look, I just want to say - - you're free to go.
Pearce, sadece demek istediğim... Gidebilirsin.
Sam, I just want to say - - you don't have to, Mike.
Sam, ben sadece demek... Gerek yok, Mike.
- I just want to say, you know,'cause, Drew, when that thing with the beer and stuff...
- Söylemeliyim ki, Drew'ın şu bira meselesi olunca...
I just want to say good-bye.
Sadece hoşça kal demek istiyorum.
I just want to say hey.
Sadece selam vermek istedim.
Well, I just want to say that we're very grateful that the Alderman was unharmed, and that nothing more serious happened here today.
Meclis Üyesi'nin incinmediğine mutlu olduğumu söylemek isterim, ve bundan da daha önemli bir olay yaşanmadı.
First of all, I just want to say it's been great working with you.
Öncelikle, seninle çalışmak harikaydı.
I felt really bad stealing from you, but I just want to say one thing.
Seni soyduğum için gerçekten üzgünüm, ama... - Sadece bir şey söylemek istiyorum...
I just want to say first off, don't be angry.
Öncelikle şunu söyleyeyim : Sinirlenme.
I just want to say I'm sorry for the way I behaved yesterday.
Dünkü davranışım için özür dilemek istedim.
Look, um, I just want to say l- -
Şey...
You know, since we're talking with mouths, not really an opportunity that comes along very often, I just want to say, you know, you have never been very reliable.
Artık ağzımızla konuştuğumuza göre, bu sık yakalanan bir fırsat olmadığı için söylemek isterim ki hiçbir zaman güvenilir olmadın.
I just want to say that I'm sorry.
Özür dilemek için geldim.
I just want to say something real quick.
Çok hızlı bir şey söylemek istiyorum.
Hey, Charlie, I just want to say it could be some kind of government thing, contamination of our drinking water they're trying to cover up.
Hey, Charlie, şunu demek istiyorum bir çeşit devlet işi olabilir içme sularımızdaki kirlenmeyi kapatmaya çalışıyorlar.
I just want to say that I am blown away at how one-sided the media coverage of your case has been.
Ben sadece davanızın medya tarafından tek taraflı gösterilmesine çok şaşırdığımı söylemek istedim.
I just want to say "cheers" to that.
Buna kadeh kaldırmak istiyorum.
I just want to say...
Şunu söylemek isterim.
I just want to say thank you for coming over.
Geldiğiniz için teşekkür ederim.
I just want to say thank you, guys, and I share this with you.
Sadece hepinize teşekkür etmek istedim. Bu ödülde sizin de payınız var.
- Well, I just want to say that I feel very lucky to have my boys out here,'cause I know you think picnics are stupid, and they're just for lovebirds.
Kardeşlerim burada olduğu için çok şanslı olduğumu söylemek istiyorum, çünkü size göre piknikler aptalcadır ve sadece sevgililer içindir, biliyorum bunu.
Hello. Diane, listen, I just want to say that I am truly sorry, but, you know, I can be such a bastard.
Diane, senden çok özür diliyorum bazen pisliğin teki olup çıkıyorum.
Before he comes back I just want to say thank you.
O dönmeden önce söylemek isterim ki teşekkürler.
I just want to say, that I suggested beer and karaoke.
Tek söylemek istediğim, içki ve karaoke tavsiye etmek.
I just want to say, you know...
Söylemek istedim ki, bilirsin...
I just want to say sorry about...
Ben sadece şey hakkında üzgün olduğumu söylemek isti..
No, I just... I just want to say, I'm really excited about the clinical trial.
Hayır, ben sadece bu klinik deney için çok heyecanlı olduğumu söylemek istiyorum.
Before we go, I just want to say thank you to all of you for your participation.
Bitirmeden önce katılımınızdan dolayı size teşekkür etmek istiyorum.
I just want to say sorry.
Ben özür diliyorum.
I just want to say that these words are incredible.
Döndüğüm için sağol. - Hayır, bence yazın mükemmel.
I just want to say this is Dermot's home.
Buranın Dermot'ın evi olduğunu hatırlatacaktım.
Sybil I just want to say goodnight.
Sybil, sadece iyi geceler diyecektim.
- I think your dad has a point. I think what he's trying to say is that we just don't want... to give anyone a reason to cause any trouble.
Bence söylemek istediği, kimseye dert çıkartabileceği bir sebep vermek istemiyoruz.
Just stay calm and say I'm the guy you want to fix the satellite uplink.
Soğukkanlılığını koruyup çanağı tamir etmeye geldiğimi söylersin.
Annie, before you say anything, I just want you to know, even though I did nothing wrong, I'm still gonna give you money.
Annie, bir şey demeden önce şunu bilmeni istiyorum, yanlış bir şey yapmadıysam da sana para vermeye devam edeceğim.
Just want to say I hope you guys have a wonderful life together.
Şunu söylemek istiyorum ki, umarım hayatınızı dolu dolu yaşarsınız.
I just wanted to say that if you ever want to talk about it, you know...
Eğer konuşmak istersen ben buradayım demek istemiştim sadece.
Just listen to me. I want to say a few words.
Birkaç şey söylemek istiyorum.
You did. But I guess we can say just about anything we want to, can't we?
Ama sanırım bizler ne istersek onu söyleyebiliriz değil mi?
It's just, like, the truth. And, like, I guess, like what I want to say Is that, like, I think it's, like, pretty disrespectful
Ama benim demek istediğim, annenin beraber yürümek için...
You were both really there for me, and I just... want to say thank you.
İkiniz hep benim yanımda oldunuz, ve ben... size teşşekür ediyorum.
All right, you know what, before you just jump in, I want you to tell me in your own words, what do you think that Ben is trying to say to Claire?
Pekâlâ, buna girişmeden önce, bana kendi kelimelerinle Ben'in Claire'e ne söylemeye çalıştığını bana anlatmanı istiyorum.
I didn't want to say anything before,'cause I thought I was just being paranoid.
Ben daha önce bir şey söylemek istememiştim çünkü paranoyakça davranmış olacağımı düşünmüştüm.
Oh, I'd love to... but I am running off of four hours sleep, nine coffees, and I just really want to go say hi to Luke and sleep till Wednesday.
Çok isterdim ama 4 saat uyku ve 9 kahveyle ayakta duruyorum. Gerçekten tek istediğim gidip Luke'a bir selam verip, çarşambaya kadar uyumak.
I don't want to give it away, but let's just say it's free and it has four legs.
Bunu hediye etmek istemiyorum, ama bedava ve dört ayaklı diyebiliriz.
Just, um, wanted to bring Nath over, seein'how he's leaving in the morning, and Steve's driving him, so just want to bring him over to say see ya and that.
Nath'i getirmek istedim. Çünkü bugün gidiyor. Steve onu götürecek.
I just said, if you want to have sex tonight, don't say anything.
Daha demin eğer bu akşam seks yapmak istiyorsan hiçbir şey söyleme dedim.
Esther's bouncing this signal off the Chinese satellite so I don't want to say too much just in case.
Esther bu sinyali Çin uydusundan yönlendiriyor. O yüzden her ihtimale karşı pek bir şey söylemek istemiyorum.
I just want his wife and my daughter to come in, I have something to say...
- Kabul ettim, sözümde duracağım. Ben sadece konuşurken karısının ve kızımın burada olmasını istiyorum.
Betty, I think you certainly know, ah ah I do not know how it will be a new kind of ah, I just did not want to just those things that just did not think he then just say something souvenirs
Elbette şu an aklından geçenleri bilirim. "Shinichi ile ben ne olacağız acaba?" Falan filan! Onu düşünmüyordum, şu konuştuğumuz kişiler hakkında meraklandım da.
And I just want to to say, you look... You look even more lovely in person than you do on TV.
Sadece televizyonda göründüğünden daha sevimli olduğunu söylemek istedim.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]