I love you too much перевод на турецкий
261 параллельный перевод
'I love you too much, and that's why I'm leaving you.'
"Seni çok sevdiğim için seni terk ediyorum."
I love you too much to involve you in a meaningless love affair.
Senin anlamsız aşk oyununa katılacak kadar çok seviyorum onu.
- Because I love you too much.
- Çünkü seni fazla seviyorum.
Because I love you too much.
Çünkü seni çok seviyorum.
I love you too much to stop.
Seni durduracak kadar çok seviyorum.
I love you too much.
Kötülüğü en çok kim sever? Tabii ki Şeytan...
I love you too much!
Seni çok seviyorum!
I love you too much.
Seni çok seviyorum.
I love you too much to risk exposing you to a charge of adultery.
Zina suçlamasına maruz kalabilirsin, bu riske atacak kadar çok seviyorum seni.
I love you too much.
Sizi fazla seviyorum.
I love you too much to put you through all that rubbish.
Seni çok seviyorum sana bulaştırmak istemiyorum.
I love you too much for that.
Sizi o kadar seviyorum ki...
- I can't walk out - Because I love you too much...
Çıkamıyorum...
Because I love you too much, baby
Çünkü seni seviyorum çok seviyorum bebeğim.
I love you too much.
Seni çok fazla seviyorum.
Because I love you too much
Çünkü seni çok seviyorum.
I love you too much for you to lie.
Seni yalan söyleyecek kadar çok seviyorum.
I love you too much for that.
Buna izin vermeyecek kadar seviyorum seni.
I love you too much, Bamu.
Ağaçların kökünden bile daha güçlü seviyorum.
I love you too much to condemn you.
Seni mahkum edemeyecek kadar çok seviyorum.
I love you too much, I...
Seni çok seviyorum.Ben...
I love you too much, Jake.
Seni seviyorum, Jake.
EVERYONE SAYS THAT I LOVE YOU TOO MUCH AND IF YOU FOUND OUT HOW MUCH I LOVED YOU,
Herkes, seni çok sevdiğimi söylüyor... ve eğer öğrenirsen... seni ne kadar çok sevdiğimi... şu anda beraber... olmadığımız için üzülebilirmişsin.
I love you too much for that.
Çünkü seni çok seviyorum.
Because I love you too much, baby
Çünkü seni çok seviyorum bebeğim!
I love you too much to see you get hurt.
İncindiğini görmek istemem.
And I love you too very much, darling.
Ben de seni çok seviyorum, canım.
I love you too darn much, and I don't care if you do know it, Ollie.
Kahretsin, seni çok seviyorum. Bunu artık öğrensen de umurumda değil Ollie.
You talk about him as if he had occasional bad manners. I'm just a hack writer who drinks too much... and falls in love with girls. No.
Onunla yaptığınız sıradışı şeylerden bahsedebilirsin.
It just proves I'm silly and jealous and love you too much.
Sadece aptal ve kıskanç biri olduğum ve seni çok fazla sevdiğim anlamına gelir.
I love you very much too.
Ben de seni çok seviyorum.
I love you far too much to ever let you get hurt.
Seni incinmene izin veremeyecek kadar çok seviyorum.
I was very much in love with you, but I was too shy to tell you.
Sana çok aşıktım ama söylemeye utanıyordum.
Only he better not love you too much'cause I'll kick his ass.
Ama çok da sevmese iyi olur yoksa k.çına tekmeyi basarım.
That's because I love you and because this airplane scares me too much.
Çünkü seni seviyorum.. ... ve bu uçak beni çok korkutuyor.
I can win your love forme don't know much about history don't know much that I love you and I know that if you love me too what a wonderful world this would be.
Aşkını elde edebilirim... tarih hakkında fazla bilmiyorum ve bilmiyorum Seni ne kadar çok sevdiğimi ve senin de beni sevdiğini bilirsem... dünya ne kadar harika olur.
- They love you so much. - And I love them too.
- Sizi çok seviyorlar.
Well, you know, Bart. As much as I love Krusty, he was never one to take doctor's orders too seriously.
Şey, biliyorsun, Bart. Krusty'i ne kadar sevdiğimi, ama o asla doktor tavsiyelerini ciddiye almazdı.
Even if you could never truly love me, I think our child will bring you much joy as it grows older, as it will to me too.
Beni gerçekten hiç sevmemiş olsan bile, sanırım çocuk büyüdükçe sana da, bana olacağı gibi daha fazla neşe getirecek.
If you love him so much, I know I'll love him too.
Onu bu kadar seviyorsan, ben de seveceğimden eminim.
I love you very much. I love you too, sweetheart.
Ben de seni seviyorum canım.
We don't know each other too well, .. but I love you very very very much.
seni çok az tanıyorum, ama seni çok seviyorum.
I love out-scooping you, I have to admit, but... I've got my whole life in front of me, and... to tell you the truth, this whole thing just got too much.
İtiraf etmeliyim, seni atlatmayı seviyorum ama önümde uzun bir hayat var ve doğruyu söylemek gerekirse tüm bunlar artık fazla geldi.
I love you too much to...
Seni çok seviyorum...
I'LL BE JEALOUS IF YOU LOVE HER TOO MUCH.
Onu daha çok seversen kıskanırım.
Or maybe I just love you too much.
Ya da sadece seni çok fazla seviyorum.
I think your problem is... that you love too easily, and too much.
Sen biraz fazla kolay seviyorsun... ve fazla seviyorsun.
But listen, wenceslas, i love you both too much... not to warn you of the danger.
Ama beni iyi dinle, Wenceslas, İkinizi de çok sevdiğimden seni şimdiden uyarıyorum.
I know how much he loves you and we'll love each other too, won't we, for his sake?
Seni ne kadar sevdiğini biliyorum ve biz de birbirimizi çok seveceğiz, değil mi, onun hatırı için?
I love you, but that's asking too much.
Seni seviyorum, ama çok şey istiyorsun.
But I think you love me too much to see that happen.
Ama sanırım bunu görmek istemeyecek kadar beni seviyorsun.