I need you to calm down перевод на турецкий
208 параллельный перевод
This is a very important meeting. I need you to calm down.
Bu çok önemli bir toplantı ve sakin olman lazım.
- Ma'am, I need you to calm down.
- Bayan, sakinleşin.
I need you to calm down.
Sakin olmanız gerek.
Miss, I need you to calm down.
- Bayan! Sakinleşin.
I need you to calm down!
Sakinleşmeniz gerekiyor!
- I need you to calm down before I...
- Önce sakin olmanı istiyorum...
Mrs Williams, I need you to calm down.
Bayan Williams, sakin olmanıza ihtiyacım var.
- I need you to calm down for me, OK?
- Biraz sakin olmanız gerek, tamam mı?
Okay, sir, my name is Jessica, and I'm going to get you some help, but I need you to calm down, okay?
Adım Jessica ve size yardım göndereceğim ama sakin olmalısınız.
I need you to calm down.
Bir şeyler yapın! Sakin olmanızı istiyorum.
Mr. Arnold, I need you to calm down so that your heart can calm down.
Lütfen durun. Bay Arnold, sakinleşmelisiniz ki kalbiniz de sakinleşebilsin.
I Need You To Calm Down And Put Him On The Phone.
Sakinleş ve telefonu O'na ver.
I need you to calm down.
Sakin olmalısın.
I need you to calm down.
Bana lazım birisin sakin ol.
You know, I need you to calm down.
Sakinleşmen gerekiyor.
Sir, please, I need you to calm down and help me.
Lütfen sakinleşip yardımcı olun. Neyi aldı yerden?
I need you to calm down and help me.
Lütfen sakinleşip yardımcı olun. Olamaz.
- I need you to calm down, sir.
- Sakinleşmenizi istiyorum efendim.
I need you to calm down.
Sakinleşmelisin.
Sir, I need you to calm down.
Efendim, sakin olmalısınız.
Listen, I need you to calm down.
Dinle, sakin olman gerekiyor.
- Mr. McCoy, I need you to calm down.
- Bay McCoy, sakin olmanızı istiyorum.
I need you to calm down, you're gonna scare the passengers.
Efendim, sakinleşmeniz gerekiyor. Yolcuları korkutacaksınız.
John, shh. I wanna untie you, But I need you To calm down.
John, seni çözeceğim ama sakin olmalısın.
I need you to calm down.
Sakin olman lazım.
But you've got to calm down, because I need your help.
Ama sakin olmalısın. Çünkü yardımına ihtiyacım var.
I think you just need to calm down, OK?
Sadece biraz sakinleşmen lazım, tamam mı?
We've got a lot of nervous people here and I need... everyone of you to help calm things down.
Herkesin sinirleri bozuk. Sakin olmaya çalışın.
Speaking as someone who's been there before I'm telling you, all you need is just a little bit of separation time to calm down, catch your breath and realize that you are in complete control of this situation.
Daha önce bu yoldan geçmiş biri olarak konuşuyorum dinle beni, tek ihtiyacın sakinleşmek için biraz zaman Nefesini tut ve durumun tamamen kontrolünde olduğunu anla.
Megan, I need you to breathe and calm down and stop crying, so we can leave now.
Megan, nefes alıp, sakinleşip... ağlamayı kesmelisin ki gidelim. Tamam mı?
I'm going to need you to calm down'cause I need your help.
- Tamam, sakin olmalısınız. Yardımınıza ihtiyacım var.
Sir, I'm gonna need you to calm down.
Sakin olmanız gerekiyor bayım.
I'm not just talking about right now – in general, you need to calm down.
Sadece şu andan söz etmiyorum. Genelde sakin olmalısın.
I need you to calm down.
Sakinleşmeni istiyorum.
I can't stand her either, but you really need to calm down.
Bende ona tahammül edemiyorum, ama Gerçekten sakin olman lazım.
Ma'am, I know this is very difficult, but I need you to calm down now.
- Bunu zor olduğunu biliyorum.
Jimmy, I think you just need to calm down.
Jimmy, bence sakinleşmelisin.
I understand you need to calm down before you confront her.
Onunla karşılaşmadan önce sakinleşmelisin.
All right, lady, I just need you to calm down, please.
Pekâlâ, bayan, sadece biraz sakin olmanızı istiyorum, lütfen.
You need to calm him down so I can talk to him.
Onunla konuşabilmem için sakinleştirmemiz gerekiyor.
You need to calm down before I have you restrained.
Seni tutmadan önce, rahat olmalısın.
I need you to try and calm down.
Sakin olmaya çalışmalısınız.
I need you to go in there and calm things down.
Oraya gitmeni ve olayları yatıştırmanı istiyorum.
You need to sit down and calm down, or I'm gonna have to take you out of here.
Yerinize oturun ve sakin olun. Yoksa sizi dışarı atarım.
Look, I'm flattered, but you need to calm down.
Bakın, hoşuma gidiyor, ama sakin olmalısın.
You need to calm down I'm going nuts
Sen biraz sakinleş. Ben dışarı çıkıyorum.
I think you need to calm down.
Bence sakin olmalısın.
Sir, you know, I think you need to calm down.
Bayım, artık biraz sakin olma zamanı geldi.
All right, I just need you to calm down, okay?
Sizden biraz sakinleşmenizi istiyoruz, tamam mı?
I need you to calm him down and get him thinking rationally.
Onu sakinleştirmeni ve aceleye getirmemeni istiyorum.
I'm gonna need you to calm down.
Önce sakileşmeniz gerek.