Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / английский → турецкий / [ I ] / I realized that

I realized that перевод на турецкий

3,684 параллельный перевод
And I realized that I wanted to do it with Tansy.
Sonra bunu Tansy'yle yapmak istediğimi farkettim.
And I realized that voice, that voice it's not mine. It's yours, dad.
Ve o sesi fark ettim, benim değilmiş seninmiş baba.
"And then I realized that I couldn't go on like this anymore"
"Ve sonra... Artık bu işin böyle devam edemeyeceğini anladım."
I'm neither brave nor strong, and so I realized that you don't need strength and bravery to be able to do this, you just need the determination to do it.
Cesur ya da güçlü değildim ve sonra fark ettim ki bunu yapmak için cesarete ya da güce sahip olmanız gerekmiyordu, sadece kararlı olmaya ihtiyacınız var.
But recently, I realized that... We're on the same side.
Ama yakın zamanda fark ettim ki hepimiz aynı taraftayız.
That was before I realized that you were keeping secrets from me.
Benden sırlar sakladığını öğrenmeden önceydi.
I realized that's who I want to be with, and that's who I am.
Böyle olması gerektiğini fark ettim. Olduğum kişi bu.
When I saw him, I realized that many more inverts must be hiding somewhere.
Bunu gördükten sonra başka tepetaklakların da yeraltında bir yerlerde saklanabiliyor olabileceği aklıma geldi.
I realized that she was only a few years older than my own daughters.
Benim kızımdan sadece bir kaç yaş büyük olduğunu anladım.
It was at that moment I realized that this was a girl that I'd taken care of, five years before on a 911 call that I had answered.
Mike hayatını kurtaran garip kızı tekrar gördü Beş yıl önce, bir 911 çağrısına gittiğimde bulduğum küçük kızı gördüğümü anlamıştım.
So I took a trip out to the plantation where I used to be a slave, and imagine my surprise when I realized that the Original family of vampires had taken up residence.
Önceleri kölelik yaptığım çiftliğe bir uğradım. Köken ailesinin konağı aldıklarını gördüğüm zaman yaşadığım şoku bir tahmin edin.
When I saw what happened to you in Denver last year... I realized that there were only two ways the situation was going to end... with you dead or with you in jail.
Geçen sene sana Denver'da ne olduğunu görünce farkına vardım ki, olayı sonuçlandırmanın yalnız iki yolu vardı senin ölmen ya da hapse girmen.
I-I realized that an academic study of witchcraft was kind of ridiculous.
Cadılık üzerine akademik çalışmanın gülünç bir şey olduğunu fark ettim.
And I realized that I don't want to live in a world where you don't exist.
Senin olmadığın bir dünyada yaşamak istemediğimin farkına vardım.
And I realized that marriage is more than a picket fence and a minivan.
Ve evliliğin çitlerle çevrili bir ev ve küçük bir karavandan çok daha fazlası olduğunu fark ettim.
I realized that those feelings must pale in comparison to what David Clarke must have felt.
David Clarke'ın hissettikleriyle kıyasladığımda hissettiğim öfkenin çok zayıf kaldığını fark ettim..
I realized that I would get to see the world through Ayla's eyes.
Ve sonra dünyayı Ayla'nın gözlerinden göreceğimi anladım.
Uh, well, it took me a while. But I finally realized that I can't give 100 % to two things at once, you know?
Biraz vaktimi aldı ama sonunda fark ettim ki kendimi aynı anda iki işe birden % 100 veremem.
And I realized what that meant.
Bunun ne manaya geldiğini anladım.
I hope she stays far away because in my desire to reclaim this town, to steal from Marcel that which he holds most dear, I have realized one massive vulnerability, one weakness that Marcel could exploit.
Umarım buradan uzak durur. Çünkü benim bu şehri geri kazanma ve Marcel'in sahip olduklarını ele geçirme isteğim, fark ettim ki koca bir hassasiyete bağlı. Marcel'in yok edebileceği bir zayıf nokta.
I stopped listening to Bach because that was... The moment that I realized I killed you.
Bach dinlemeyi bıraktım, çünkü bana, seni öldürdüğümü anladığım anı hatırlatıyordu.
It wasn't until the new scan that Dr. Pierce suggested came back that I realized my mistake.
Hatamı anca Doktor Pierce'nin istediği yeni tomografi gelince fark ettim.
When you realized that we found Jeremy in "Caleidoscope". - You used Ileana to get close to me. - That's not true.
Jeremy'i Caleidoscope'de bulduğumuzu anladığın an bana yaklaşmak için Ileana'yı kullandın.
I should've realized that you were never into Brandon.
Brandon'a hiç ilgi duymadığını anlamam gerekirdi.
Yeah, you know, I just... I suddenly realized that, like, anyone can see it, you know.
Evet, ben herkesin görebildiğini fark ettim, anlarsın ya.
Well, I've been thinking about that and I realized... I don't think you even know why.
Onu düşünüp duruyordum ve nedenini senin bile bildiğini sanmadığımı fark ettim.
I finally realized that, uh... there is one thing I-I can't live without.
Nihayet şunu anladım ki onsuz yaşayamayacağım tek bir şey var.
That's when I realized it.
İşte o zaman anladım.
And they did that, and I guess it went over pretty well, but then it wasn't long they realized the bikes themselves could go faster, so they made them a little less big and bulky.
ve bunu gerçekleştirdiler. giderek beğeni topladı, ancak çok geçmeden motosikletlerin çok daha hızlı gidebileceğini farkettiler, böylece biraz daha büyük ve hantal motosikletler yaptılar.
Well that was before I realized where your loyalties were.
Senin nereye bağlı olduğunu öğrenmeden önceydi o.
This job, it's, like, 25 hours a day, eight days a week, and I don't think I realized the toll that it was taking on us.
Bu iş günde 25 saat, haftada 8 gün gibi ve sanırım bunun bedelinin farkına varmadım.
It's not until I got close that I realized it was Tanya.
Ona çok yaklaşıncaya kadar Tanya olduğunu anlayamadım.
I've just realized now that...
Bunu şimdi farkettim...
I realized as I was saying it that you never mentioned you got the message.
Şimdi söyleyince hatırladım da mesajımı aldığını belirtmedin.
You see, I just realized that I have two ears, so it's a waste to only listen to one thing.
İki kulağım olduğunu daha yeni farkettim. Tek bir şey dinlemek israf resmen.
Oh, and then I realized, Tang See, that these so-called friends of mine have been exploiting my labor for years.
Sonra farkettim ki Tang See, arkadaşım olacak insanlar... -... yıllardır emeğimi sömürüyormuş.
I've realized in the last two weeks that I may not like being in love.
Ben fark ettim Son iki hafta içinde Ben gibi olmayabilir aşık olmak.
I kind of realized that maybe what Neeko was saying was true.
Neeko'nun söylediği doğru olabilir.
I just realized that Jenna is the same age now as I was when I had her.
Şimdi fark ettim de, Jenna şu anda benim onu doğurduğum yaşımda.
That night, I realized what I had to do.
O gece yapmam gerekeni anladım.
I just realized that I cannot control them.
Onları kontrol altında tutamadığımı anladım.
Because what I've realized is that I can't turn my back on either of them.
Çünkü ikisine de sırt çeviremeyeceğimin farkına vardım.
That's when I realized...
Sonra hatırladım ki Evie Hala ve Bob Amca yani halası ve amcası yıllar önce ölmüştü. Onları tanımıyordum bile.
That's when I realized he was dead.
İşte o an öldüğünü anladım.
That's when I realized... Who she was.
O anda kim olduğunu anlamıştım.
But I've realized that memory's overrated.
Hatıraların abartıldığını anladım.
Then he suggested an admission to Risskov which I thought was a good idea until I realized it was the locked ward, and that I couldn't leave it.
Sonra da Risskov'da tedavi olmamı önerdi. Koğuşun kilitli olduğunu ayrılmamın mümkün olmadığını fark edene kadar iyi bir seçenek olduğunu düşünüyordum.
I soon realized that. But at the beginning all was well.
Kısa sürede farkına vardım ama başlangıçta her şey çok iyiydi.
But I realized pretty quickly that this time, it was different.
Ama çok çabuk farkına vardım ki, bu sefer farklıydı.
I just realized that if I go his way, I am gonna lose you.
Onun yolundan gidersem seni kaybedeceğimin farkına vardım.
By the time I finally realized that you ditched me,
Beni bıraktığını anladığımda Bronx'daydım.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]