I shouldn't have said anything перевод на турецкий
173 параллельный перевод
I beg your pardon, have I said anything I shouldn't?
Affınıza sığınıyorum. Söylememem gereken bir şey mi söyledim?
I shouldn't have said anything in front of him.
Onun yanında konuşmamalıydık.
I shouldn't have said anything.
Hiçbir şey söylememem gerekirdi aslında.
I shouldn't have said anything.
Hiçbir şey söylememeliydim.
Jing's my good friend I shouldn't have said anything
Jing yakın arkadaşım olduğu için söyleyememiştim.
I shouldn't have said anything.
Hiçbir şey dememeliydim.
I shouldn't have said anything.
Keşke hiçbir şey söylemeseydim.
I shouldn't have said anything.
Bir şey bahsetmemeliydim.
Maybe I shouldn't have said anything.
Belki bir şey söylememem gerekirdi.
I shouldn't have said anything.
Konuşmamalıydım.
I shouldn't have said anything.
Üzgünüm.
I shouldn't have said anything.
Bir şey söylememeliydim.
I knew I shouldn't have said anything.
Birşey dememem gerektiğini biliyordum.
I shouldn't have said anything there. Where?
Bir şey söylememeliydin.
If she said anything, which she probably shouldn't have... I hope you didn't believe it.
Eğer bir şey söylediyse, ki söylememesi gerekir, umarım buna inanmamışsındır.
I shouldn't have said anything.
Hiçbirini söylememeliydim.
CERV : I shouldn't have said anything.
- Hiç bir şey söylememeliydim
I'm sorry if I've said anything I shouldn't have.
Eğer söylememem gereken bir şey söylediysem, özür dilerim.
I shouldn't have said anything about the turkey's stomach.
Hindinin karnı konusunda ağzımı açmamalıydım.
I shouldn't have said anything.
Hiç bir şey dememem gerekiyordu.
He asked me what was wrong, and I shouldn't have said anything.
Bana ne olduğunu sordu. Bir şey söylememeliydim.
I-I shouldn't have said anything. I, um...
Bir şey söylememeliydim.
- Oh, God, I shouldn't have said anything.
- Tanrım, bir şey söylememeliydim.
I shouldn't have said anything.
Hiç söylememem gerekirdi.
I knew I shouldn't have said anything.
Söylememem gerektiğini biliyordum.
- I shouldn't have said anything.
Hiçbir şey söylememeliydim.
I shouldn't have said anything.
Daha bir şey sormamalıydım.
He said that I didn't have any aspirations or funds, so I shouldn't do anything rash.
Bu amacım için param yoksa oraya gitmemem gerektiğini söyledi.
I shouldn't have said anything. Hey.
Hiçbir şey söylemeyecektim.
- Sorry. Guess I shouldn't have said anything.
Galiba ben de söylememeliydim.
Maybe I shouldn't have said anything.
Belki de bir şey dememeliydim.
No, you know, I shouldn't have said anything.
Ray olduğuna eminim.
Maybe I shouldn't have said anything.
Belki hiçbir şey söylememeliydim.
- I shouldn't have said anything.
- Baştan söylemem hataydı zaten.
Look, I probably shouldn't have said anything.
Bak, muhtemelen hiçbir şey söylememem gerekiyordu.
Don't be like this. I shouldn't have said anything.
Yu Hong!
I SHOULDN'T HAVE SAID ANYTHING.
Hiçbir şey söylememeliydim.
- God, I shouldn't have said anything.
- Tanrım. Hiçbir şey söylememeliydim.
i shouldn't have even said anything, and i'm sure that thought would never even occur to anyone else.
Hiç bir şey söylememem gerekiyordu, Evet, eminim bu fikir kimsenin aklına gelmemiştir.
Maybe I shouldn't have said anything...
Belki bir şey söylememeliydim...
Oh, I shouldn't have said anything.
Ah, söylememeliydim.
I knew I shouldn't have said anything.
Hiçbir şey söylememem gerekirdi.
I shouldn't have said anything.
Bir şey söylememem gerekirdi.
Well, I really shouldn't have said anything.
Aslında... Bir şey söylemesem iyi olurdu.
I shouldn't have said anything.
Böyle bir şey söylememeliydim.
Well, you know, I mean, maybe I shouldn't have said anything.
Bilirsin, demek istediğim, Belki de hiçbirşey söylememeliydim.
I shouldn't have said anything.
Hiç bir şey söylememeliydim.
I shouldn't have said anything.
Bir şey söylememeliydim, daha çok erken.
I shouldn't have... Said anything.
Sanırım birşey söylememeliydim.
I knew I shouldn't have said anything to you, man.
Sana bir şey söylememem gerektiğini biliyordum, adamım.
I, I shouldn't have said anything.
Bir şey söylememeliydim.