I want you to know перевод на турецкий
22,210 параллельный перевод
And, um, hey, I want you to know that I'm really happy for you.
Senin adına çok mutlu olduğumu bilmeni isterim.
I want you to know that I like you both a lot.
İkinizden de gerçekten hoşlandım.
I know you don't want to talk about it, but. ... we know this is because of your childhood, right.
Bunun hakkında konuşmak istemediğini biliyorum ama bunun çocukluğunla alakalı olduğunu biliyoruz değil mi?
You know what, I don't want to come here anymore.
Biliyormusun, buraya bir daha gelmek istemiyorum.
But I just want to let you know it's not a problem.
Ama sorun olmadığını bilmeni istedim.
I just want to know how comfortable you are with it.
Sen bu durumdan ne kadar rahatsın bilmek istiyorum sadece.
I mean, wouldn't you... wouldn't you want to know that?
Bunu bilmek istemez miydin?
I want to know that you're okay.
İyi olduğundan emin olmak istiyorum.
I want to know about you.
Ben seninle ilgili konuşmak istiyorum.
I don't know if you want to go in, give him a call or something.
İstersen içeri gelip onu arayabilirsin.
If we don't talk again at school, or ever again, for that matter, I just want to let you know that I really like you and the reason I invited you is because...
Okulda ya da bir daha hiç konuşmazsak, o meseleye dair şunu bil ki seni sevdiğim için oraya davet ettim...
I don't know what you want me to say.
Ne dememi istiyorsun bilmiyorum.
I don't want to, you know, say too much.
- Çok bir şey söylemek istemiyorum.
You know what I want to do with you?
Seninle bir şey yapmak istiyorum.
I don't know what you want me to say anymore, Noah.
Başka ne söyleyebilirim bilmiyorum, Noah.
I thought you might want to know.
Bilmek istersin diye düşündüm.
You will tell me everything I want to know, no choice.
Bana bilmem gereken her şeyi anlatırsın başka seçeneğin olmaz.
He didn't want anybody to know his real name, so, uh, why should I tell you?
Kimsenin gerçek adını bilmesini istemedi, madem öyle neden size anlatayım?
I want to know why you tried to stop our ships.
Gemileri neden durdurmaya çalıştığını bilmek istiyorum.
- Now, look, I don't know how you want to proceed here.
- Şimdi dinle... - Nasıl yapmak istersin bilmiyorum.
That's why I want to make it right. I see. Get to know you a bit.
- Bu yüzden işleri yoluna koymak, seni biraz tanımak istedim.
I don't know if I want to be married with you.
Seninle evli olmak isteyip, istemediğimi bilmiyorum.
Do you want to know what I think, if I'm being totally honest?
Tamamen dürüst olursam ne düşündüğümü bilmek istiyor musun?
You know why I didn't want to see you, Mother?
Neden seni görmek istemediğimi biliyor musun anne?
I know you don't have much time left, but there's something I want to do.
Fazla zamanın kalmadığını biliyorum ama yapmak istediğim bir şey var.
I know you don't want to hear from me right now, but I would not be calling if this weren't a matter of life and death.
Şu anda benden bir şeyler duymak istemediğini biliyorum ama ölüm kalım meselesi olmasaydı aramazdım.
But, uh, I want you to be sure that you know there's no shame in taking all the time necessary to heal.
Ama iyileşmek için gereken tüm zamanı kullanmaktan... çekinmemen gerektiğini bilmeni isterim.
Mary, I just want you to know that your days of trying to rule this city are over.
Mary, şunu bil... Bu şehri yönettiğin günler arkanda kaldı.
You're meant to keep her safe and I want to know what you did with her.
Onu koruman gerekirdi... - Ona ne yaptın bilmek istiyordum.
You know what, I don't want to know.
Aslına bakarsan öğrenmek istemiyorum.
Well, ahem, you two are new to the Valley and I know you want everything that you want right away.
İkiniz Vadi'de yenisiniz. İstediğinize hemen ulaşmak istiyorsunuz.
I don't know what you want me to say.
Ne dememi istiyorsan, bilmiyorum.
Look, honey, I just want you to know how proud I am of you for inviting Jennifer.
Bak tatlım. Jennifer'ı davet ederek seninle ne kadar gurur duyduğumu bilmeni istiyorum.
You know, and I wanted to fix things so bad, but, I don't know, she just doesn't seem to want me there.
Sadece kötü giden şeyleri düzeltmek istedim ama bilemiyorum beni orada istemiyormuş gibi görünüyor.
And you want to know if I think that's a good idea?
Ve sen de bunun bana göre iyi bir fikir olup olmadığını mı.. .. merak ediyorsun?
I-I know a thing or two about grief, so if you ever want to talk about Laurel...
Yas tutma konusunda benim de tecrübelerim var Laurel'la ilgili konuşmak falan istersen...
Well, you know, I don't want to overthink it.
Eh, bilirsin, çok düşünmek istemiyorum
♪ I know when you say ♪ REBECCA : I want to go to Colorado sometime.
* Ne zaman bir ara Coloradoya gitmek * istiyorum desen.
You know, it's like I-I want to give up on Rebecca's scheming, I do... but it's just, it... every morning I still wake up with an emptiness and a longing, and... I mean, at first I thought it was because you and I weren't boning, but...
Gerçekten Rebecca'nın entrikalarından uzak durmaya çalışıyorum, deniyorum ama her sabah aynı özlem ve boşlukta uyanıyorum başlangıçta ikimizin yaşadıkları yüzünden sanırdım ama...
I know you want Fauzi to win.
Fauzi'nin kazanmasını istediğini biliyorum.
I want to know what really happened When you met with Ihab Bin Rashid.
Ihab Bin Rashid'le görüşmenizde neler oldu bilmek istiyorum.
I want to know what really happened when you met with Ihab bin Rashid.
Ihab bin Rashid'le görüşmenizde neler olduğunu bilmek istiyorum.
I know you don't want to hear this, but as a soldier, I have to tell you that it would be dangerous and reckless to send men to die in a war that will only end in retreat.
Bunu duymak istemediğinizi biliyorum ama bir asker olarak söylemeliyim ki adamlarınızı ancak geri çekilmeyle sonuçlanabilecek bir savaşa ölmeye göndermek son derece tehlikeli ve sorumsuzca.
You and I both know Bassam doesn't want to be President.
İkimiz de biliyoruz ki Bassam başkan olmak istemiyor.
I know you want to make your mark, But this isn't the way.
Terfi almak istediğini biliyorum ama böyle olmaz.
You went off your meds and you didn't tell me? I didn't want to, you know, declare anything until I saw how it worked, and listen, a lot of vets are using weed to help with their PTSD.
Evet, işe yarayıp yaramadığını görmeden söylemek istemedim ama bak Travma Sonrası Stres Bozukluğu'na iyi gelsin diye gazilerin çoğu ot içiyor.
I just want to know. You left things unfinished.
Yarım kalan bir şeyler varsa bilmek istiyorum.
I know you said you didn't want to be disturbed.
Rahatsız edilmek istemediğinizi biliyorum ama..
I'm not so sure you want to do that. You know, given Matt's track record, I'd say you've got about a 60 % chance of taking on some friendly fire.
Bunu yapmak isteyeceğini pek sanmam zira bu görevi Matt'e vererek % 60 ihtimalle yanlışlıkla seni vurabileceğini de hesaba katmalısın.
I know she's gonna want to see you.
Seni görmek isteyecek biliyorum.
You know, I don't want to turn into a pillar of salt.
Tuza dönmek istemiyorum.