Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / английский → турецкий / [ I ] / I wouldn't do that

I wouldn't do that перевод на турецкий

1,786 параллельный перевод
I wouldn't do that if I were you.
Yerinde olsam bunu yapmazdım
- Why would I do that? - Why wouldn't you?
- Bunu neden yapayım?
You think that I'm the kind of person that wouldn't do that?
Bunu yapmayacak bir insan olduğumu mu sanıyorsun?
Come on, Dad, you know I wouldn't do that.
Hadi, baba. Böyle bir şey yapmayacağımı bilirsin.
I've got so many children, with a car that small... I wouldn't know what to do.
Bu kadar çocuğum varken, o kadar küçük bir arabayla ne yaparım bilmiyorum.
You think if I got to know you that I wouldn't love you, but I do know you and I love you even more.
Seni daha iyi tanısaydım, sevmezdim diye düşünüyorsun. Ama seni iyi tanıyorum ve böyle daha da çok seviyorum.
I wouldn't do that if I were you.
Yerinde olsaydım yapmazdım.
I wouldn't do that.
Ben olsam denemezdim.
I wouldn't do that.
Yok öyle birşey.
Of course I wouldn't do that. I...
Tabi ki bunu yapmayacağım Ben...
There's really nothing that I wouldn't do for them.
Gerçekten onlar için yapamayacağım hiçbir şey yok.
I wouldn't do so before we were properly introduced. That would be rude.
yani, resmi olarak tanıştırılmadan bunu yapmam..... kabalık olur.
- I wouldn't do that if I were you.
- Senin yerinde olsam bunu yapmazdım.
I know he loves me, Heaven knows why and when he tells me he can't live without me what wouldn't I do for that man?
Biliyorum o da beni seviyor, Tanrı bilir neden? ve o bana bensiz yaşayamayacığını söylediğinde Onun için yapamayacağım hiçbir şey yok
What wouldn't I do for that man?
Onun için yapamayacağım hiçbir şey yok...
What wouldn't I do for that man?
Onun için yapamayacağım hiçbir şey yok
Oh, what wouldn't I do for that man?
Oh, onun için yapamayacağım hiçbir şey yok
What wouldn't I do for that man?
Onun için yapamayacağım hiçbir şey yok.
I wouldn't do that.
Ben yapmazdım!
wouldn't do that if i were you.
Yerinde olsam bunu yapmazdım.
i'm just saying that if you took the van every now and then instead of your bike, i wouldn't have to do retrievals in the middle of the night.
Sadece diyorum ki, arada motorun yerine minibüsü alırsan, ben de gece vakti gelip almak zorunda kalmam.
- Wouldn't do that if I were you.
- Yerinde olsam bunu yapmazdım.
I'm just saying that if you took the van every now and then instead of your bike, I wouldn't have to do retrievals in the middle of the night.
Sadece diyorum ki, arada motorun yerine minibüsü alırsan, ben de gece yarısı gelip almak zorunda kalmam.
I'm about to do something that I normally wouldn't even consider.
Normalde yapmayı dikkate almayacağım bir şey yapmak üzereyim.
- I wouldn't do that if I were you.
Ben olsam bunu yapmazdım.
Mister, I wouldn't do that if I were you.
Bayım, yerinizde olsam bunu yapmazdım.
Well, if you'd let me help, I wouldn't have to do that.
Yardım etmeme izin verseydin buna gerek kalmazdı.
If I knew how to do that, you wouldn't still be living here.
Bunun nasıl yapıldığını bilseydim, burada yaşıyor olamazdın.
I probably wouldn't do that, but... Yeah...
Büyük ihtimalle bunu yapmayaacağım, ama, evet...
I wouldn't do that.
Sen bir yetişkinsin.
I do, which is why I know you wouldn't violate Code 42-13-72B which states that an individual being transported by the justice system must be afforded the opportunity to relieve himself if the duration of the transport is more than three hours.
Gösteriyorum, onun için de yolculuğun süresi üç saati geçerse, adalet sistemine nakledilen bireyin rahatlamasına izin vermesini emreden Madde 42-13-72B'yi ihlal etmeyeceğini biliyorum.
No, I wouldn't do that, Ken.
Senin yerinde olsam bunu yapmazdım, Ken.
I wouldn't do that to a friend, and we're supposed to be more than friends.
Ben bunu arkadaşıma yapmam ve biz sözde arkadaştan daha öteyiz.
You know I wouldn't do that.
Bunu yapmayacağımı bilirsin.
I wish you wouldn't do that.
Keşke bunu yapmasaydın.
I cannotmakepeople do things that they wouldn't otherwise do, unless... unless it was already in their nature. Hypnosis is not magic ;
Hipnoz sihir değildir.
No. No, I wouldn't do that.
Hayır.
I mean, if Agent Booth was murdered, wouldn't you do everything in your powers to make sure that you found the killer?
Yani, Ajan Booth öldürülseydi katilin bulunması için gücünün yettiği kadarını yapmak istemez miydin?
I wouldn't do that.
Bunu yapmazdım.
I really understand that, and I can't say that I wouldn't do the same thing.
Gerçekten anlıyorum ve bu konuda sana söyleyebilecek her hangi bir şeyim olduğunu sanmıyorum.
I will tell them right now, but wouldn't it be nice if you could do something, like, maybe something little that would erase what happened today from their minds?
Onlara hemen söyleyebiliriz, ama bugün olanları akıllarından silecek küçük bir şeyler yapsaydın daha hoş olmaz mıydı?
Oh, Well, I Wouldn't Do That,'cause, Uh... You're Having A Boy.
Bence bunu yapma çünkü bir oğlun olacak.
Oh, he makes me do certain shit, that I wouldn't do normally. But I do it because I love him.
Normalde yapmadığım abidik gubidik işlerle uğraştırıyor beni ama yapıyorum çünkü onu seviyorum.
I wouldn't want my sister, not that I have one, but if somebody is in and once they don't do well, I help them out!
Kardeşimin pornoda oynamasını istemezdim. Birisi porno alemine girerse ve beceremezse, ona yardım ederim.
I promised She wouldn't have to take the stand. Why would you do that?
Tanık kürsüsüne oturmayacağına dair söz vermiştim.
And so it's really nice for someone like me... who's never been much of an athlete... to be able to do all these superhuman things in space... that I normally wouldn't get to do.
Ve benim gibi, asla uzaydaki bu süper kahraman işlerini yapabilen ve atletik olmayan kişiler için bu gerçekten çok iyi bir şey. Normalde bunların hiçbirini yapamam.
I wouldn't do that if I were you.
Yerinde olsam bunu yapmazdım.
I wouldn't do that.
Yerinde olsam, bunu yapmazdım.
I wouldn't do that if I were you.
Yerinde olsam onu yapmazdım.
Now, that's that, so as far as this goes, I didn't do anything here, so if you wouldn't mind, you can clear my name, and I can just walk right out of here.
Bu böyle, diğer meseleyle ilgili ise ben hiçbir şey yapmış değilim. Yani eğer mümkünse benim adımı çıkarabilirsin, ben de buradan çıkıp giderim.
I wouldn't do that around here.
Bunu bu çevrede yapmazdım.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]