I wouldn't have believed it перевод на турецкий
69 параллельный перевод
I simply wouldn't have believed it!
Buna inanamıyorum!
I wouldn't have believed it possible in such a short time.
Bu kadar kısa sürede değişebileceğine inanmazdım.
I wouldn't have believed it if I hadn't seen it myself.
Gözlerimle görmesem hayatta inanmazdım.
That's one girl I wouldn't have believed it about.
Sadece kız vardı. Bu hırsız olayına inanmıyorum
I wouldn't have believed it.
Buna inanmam.
If I hadn't seen it with my own eyes, I wouldn't have believed it.
Buna inanamıyorum!
I wouldn't have believed it myself.
Olanlara kendim de inanmıyorum.
Anybody suggested to me that this Gladys Glover thing... was gonna mushroom like this, I wouldn't have believed it.
Eğer birisi bana bu Gladys Glover'ın bir furya olacağını söyleseydi inanmazdım.
I wouldn't have believed it.
Buna hayatta inanmazdım.
I wouldn't have believed it.
İnanması güç.
I wouldn't have believed it, Harry.
Buna inanmayabilirdim Harry.
I wouldn't have believed it.
İnanamıyorum.
I wouldn't have believed it.
Buna asla inanamazdım.
I wouldn't have believed it!
Buna inanmam işte!
I figured it was time to help you out, but you wouldn't have believed me.
Sana yardım etmem gerektiğini düşündüm ama bana inanmayacaktın.
well, I wouldn't have believed it myself three months ago.
Üç ay önce ben de inanamazdım.
I wouldn't have believed it of you.
Bunu senden beklemezdim.
I wouldn't have believed it.
İnanmayacaktım.
I wouldn't have believed it either if I'd been told of it as you have.
Sizin yerinizde olsam, ben de kendi anlattıklarıma inanmazdım.
I wouldn't have believed it.
İnanmazdım ona.
I wouldn't have believed it.
Buna inanmazdım.
If I hadn't seen it with my own eyes, I wouldn't have believed it.
Eğer kendi gözlerimle görmeseydim inanamazdım.
I wouldn't have believed it, hadn't I seen it.
Görmeseydim inanmazdım.
I wouldn't have believed it, if I hadn't seen it in the paper.
Gazetede görmüş olmasam buna asla inanmazdım.
If I hadn't seen them going in there with my very own eyes, I tell you, I wouldn't have believed it.
Onları içeri girerken kendi gözlerimle görmesem, böyle bir yere geleceklerine hayatta inanmazdım.
I wouldn`t have believed you`d do it
Bunu yaptığınıza inanamıyorum.
I wouldn't have believed it if I hadn't seen it...
Onları görmeseydim ben de inanmazdım ama beni yakaladılar!
If I wasn't there, I wouldn't have believed it.
Orada olmasaydım, asla inanmazdım.
If he had said it, and usually he told the truth, I wouldn't have believed it.
Söylemiş olsaydı, genellikle doğruyu söylerdi ama buna inanmazdım.
Incredible! If I hadn't seen it with my own eyes, I wouldn't have believed it.
Eğer gözlerimle görmeseydim buna asla inanmazdım.
If I believed you could handle it, I wouldn't have insisted on coming.
Eğer senin halledebileceğine inansaydım gelmek için bu kadar ısrar etmezdim.
If I hadn't seen Hannah's body, I wouldn't have believed it either.
Eğer ben de Hannah'nın vücudunu görmemiş olsaydım, ben de inanmazdım.
If I didn't see it, I wouldn't have believed it but they're just one point behind the Raptors.
Eğer görmeseydim, inanmazdım ama Raptors'ın sadece bir sayı gerisindeler.
If I hadn't seen it with my own two eyes, I wouldn't have ever believed it.
Eğer gözlerimle görmeseydim, asla inanmazdım.
I wouldn't have believed it earlier
Daha önce olsaydı inanmazdım.
Tell you the truth, I probably wouldn't have believed it, either. After all, I did live a pretty extraordinary life.
Aslında ben de inanmazdım herhalde ne de olsa çok sıradışı bir hayat yaşadım.
I wouldn't have believed it myself a couple of weeks ago.
Birkaç hafta önce buna inanamazdım.
Honest to God, I wouldn't have believed it if I hadn't seen it myself, but Newbie handled the whole thing.
Tanrı şahidim olsun ki, eğer gözümle görmesem, Çaylak'ın her şeyi tek başına yürütebileceğine asla inanmazdım.
Really, I wouldn't have believed it.
Gerçekten, buna inanamıyorum.
I wouldn't have believed it.
Buna inanamıyorum.
Before 9 / 1 1, I wouldn't have believed it.
11 Eylül'den önce olsa, inanmazdım.
Four weeks ago, I wouldn't have believed it.
Dört hafta önce, buna kendim de inanmazdım.
I wouldn't have believed it if I hadn't seen it myself.
Gözlerimle görmeseydim, inanmazdım.
I wouldn't have believed it myself if I hadn't seen it with my own eyes.
Kendi gözlerimle görmesem inanmazdım.
If I hadn't been in love before, I wouldn't have believed it either.
Âşık olmasaydım ben de inanmazdım.
I think he did it to tell us something that we wouldn't have believed any other way.
Ölürken bile. Bence başka türlü inanmayacağımız için bu yolu seçti.
Wouldn't have believed if I hadn't seen it with my own eyes - -
Kendi gözlerimle görmeseydim inanmazdım.
Anybody else, I wouldn't have believed it.
Başkası olsa inanmazdım.
If they'd told me at the seminary that I'd end up with a freethinker and a Protestant, I wouldn't have believed it.
Bana seminerde bir Protestan ve özgürlükçü ile aynı yerde olacağımı söyleselerdi buna inanmazdım.
A hunter? I wouldn't have believed it, either, if I hadn't seen it myself.
Gözlerimle görmesem bende inanmazdım.
If we weren't there to see it, I wouldn't have believed it myself.
Orada olmasaydık ben de inanmazdım.